Aynı Yolda Ayrılık – Taner Duran

Aynı Yolda Ayrılık* 

 

Fikirtepe

 

Fikirtepede bir park Kadıköyün varoşunda Esrarengiz toprak Dördüncü muratın Ayak bastığı

Fikir koyduğu toprak Fikirtepe

Ramazanda sahur a kadar O park da semaverimiz var Herkes bişeyler getirir Sisküviler sigaralar

Ekmek domates peynir Bir de inanılmaz sohbetini Koyar herkes masaya

Her telden uzmanlık alanımız var Her dalda gideriz evelallah Fikirtepenin çocuklarıyız biz

Siyaset varsa düşman yoksa kardeşiz biz Türkü çingenesi kürdü can ciğeriz

İş siyasete gelince kanlı bıçaklı ellerimiz

 

 

 

Sonsuz

 

Elini tutmak, gözlerine bakmak, Saçlarına yüzüm sürmek, Rüyalarına girebilmek,

Başını göğsüme yaslayıp, Saçını koklayabilmek,

 

İç çeker gibi…

Gel! Kaşı güzelim ecel gibi. İskele

Martılarım gelmiyor üsküdara

Gemilerim de yok Denizimde

Ne oldu onlara? Küsmüşler di bana

Uzun zamandır sormadım Halleri nice

Oysaki söz vermiştim onlara Her pazar gideceğim Eyüpe

 

 

Eksik

 

Bir hayat yazdım kendime, Ufak rakı, kızarmış alabalık, Sonrasında çay, sigara.

Tüm keyifler içimde,

Bir tek sensin eksik olan. İmkansızmışsın gibi, Yazamıyorum seni.

Kalbimden çıkarıp Dökemiyorum kolumdan Kalemime ,

Oradan kağıdıma…

 

 

UYU

 

Gerçek ile batıl arasında, Kalmış ruhum.

Çırıl çıplak bedenim,

Nuz gibi beton, üzerindeyim. Televizyonlar söyledi, Sürekli olacak savaşlar.

 

Ya martılar, ya özgür çocuklar. Ölecek dedi yan koğuştaki, Yaşlı sadık.

Ama nasıl olur ölüler, Ölüler nasıl konuşur.

Haydi dedi gardiyan, -yat artık UYU…

 

 

Hayat Hep Zordur

 

Umutsuz bir çocuk gördüm Hıçkırıklar içinde ağlıyordu Annesi dövmüş, Oyuncağını kırdı diye

Eline uzattığım mendili, Ellerinin arasına aldı Göz yaşlarını sildi

Ve ağlamaktan vazgeçti Hayat hep böyle zormudur Dedi kesik sesiyle

Hep zordur evlat

Hiç güldümü güneş sana dedim Kalbim Ve Bedenim

 

 

 

Eyüp

 

Eyüp yine hazin ve deli rüzgarlarını savuruyor etrafa Sonbaharından vazgeçmeyen gönlüme benzer Eyüp Yıllar geçti senden sonra

Anılarımız Eyüp te sahilde, rıhtımda, pierre lotti de Ağlamıştın sen bir gün göz yaşların eteğine düştü de Sarı lalelermiş sebep

Bilmiyordum anlamının ayrılık olduğunu

Ve işte koskoca bir aşkın kazara bitişi olmuştu

İki deli yaprak parçası bir dünya hüzüne bedel olmuştu

 

*https://issuu.com/azizm/docs/edergisubat2009

Bunu paylaş: