Bizim Ezgimiz*
denize götürün beni
bizim orda uyumak ölümü göze almaktı çocuklara sormalı bunu
kapılar aşınırdı karanlıklardan kirpikler arasından rüyalar alınırdı korkmadım
denize götürün beni deniz rüyamızdır
umarsız olmamışım umarsız yaşanmışım tenime dilime yazılı gözüme yazılı o günler ben kimi incitmişim özümden başka
kimi bekletmişim bana susamış öfkeme sorun beni
öfkemi kuşanmadım denize götürün beni deniz güzelliğimizdir
dağ bile dememişim yormadım hiç kimseyi
farkında yaşamışım güzelliklerin ağrılı sevdaları ağrısız yudumlayıp otuzuma vurmuşum
bir ömür kurmuşum maviliğe hiç bulanmadım
denize götürün beni deniz özlemimizdir
oturmuşum içime pencerem beni bekler ve emekler tüketmişim
ufkumda özlemlerim kendimi unutmuşum gözlerimde ağrım var ağrımda hep aşklarım saklamadım
denize götürün beni deniz umudumuzdur
özel yaşam demiştim el zulmüne bölündü başımı umutlara sevdalara dayadım
ateşi söndürmedim kimseyi öldürmedim
ölümsüze soyunup ölümüme oynandım ama ölmedim
denize götürün beni deniz doğumumuzdur
sırtımı sakladım karanlıklardan belleğim bıçaklı geldi bugüne ve gecede sahip çıktım özleme yıkılmış umutlar
satılmış düşler topladım yılmadım
denize götürün beni deniz düşlerimizdir
beşiğime kertilmiş günlerdi acım özlemlerim üşüdü nisan bulutum benim yeşili sevmedim gözünden uzak
her günüm yağmalandı ne güzel masallarım unutmadım
denize götürün beni deniz gülüşümüzdür
geceler yaşadım vurgun yememiş
tenimi sakınmadım aşklardan yakınmadım tutunmuşum arzuma belki biraz aykırı savaşlar kazanmışım kem bakışlar arası
ve yarası var gözümde nefeslerin seslerin utanmadım
denize götürün beni deniz soluğumuzdur
gözlerime oturmuş kirli şarkılar söyler tanrısını yitirmiş kadınlarım var
belki biraz feminist sonbaharda başlamış erken hasada vurgun bebekler ağlar şaşırmadım
denize götürün beni deniz gerçeğimizdir
midasın kulakları diye bağırdım sakladım sevincimi doğu nehirlerine bakışım hançerden kopmuş bakışım ben herkese şiir okudum
ama herkes sağırdı
yine de susmadım denize götürün beni deniz şiirimizdir
can derdine düşmedim selam vermişim sulara vurulmuşum zenonca biraz tanrıyı göndermişim
bitmiş harpagon demi gözüne baka baka sevginde durulmuşum durmadım
denize götürün beni deniz gözlerimizdir
her şeyin başında sevda demişim özümden vurulmuşum bahar selinde geriye dönmemişim kurşun sesine ömrümün ötesi benden demişim yanılmadım
denize götürün beni deniz baharımızdır
cezasız kalmamış soğuk günlerim el ayak çekilmiş benli günlerden dillerden düşmüşüm gece yarılarına
soluğumu tutmamış sabahlar üflemişim yorulmadım
denize götürün beni deniz güneşimizdir
bizim ezgimiz
hadi bir deniz ısmarla gözlerine beni ısmarla bir akşamüstü zamansız bir çerçeveden geçiyorum hadi seni ısmarla bu akşamüstü
biliyorsun ateşin hançerle dansını ölüm kör bir kuyuya seslenmek hayat öz sesine yaslanmaktır
hadi bana beni ısmarla şu akşamüstü
ben hala gülmeden büyüyorum gündüzün tenini kanatarak
ve nar tanesi duyuyorum kahkahaları hadi sendeni ısmarla nü akşamüstü
çelikten bir yüz taşıyorum çocukluğumdan tanrıdan bir gülümseme dudaklarımda
ve içimde şaraptan süzülmüş bir yaşam hadi içbeni ısmarla su akşamüstü
biliyorum yüzün çaydan geçenlerin türküsü seyrana çıkar kalemimde okyanus boyu
ve yağmurdan alıyorum kokunu senin hadi bizdeni ısmarla her akşamüstü
özgeçmiş
ege’de kan kustum değil umrum/nda kan kustum doğu’da dillerden döndüm
her şeyini melhem saydım gönlüme bir sözün dokunur yaralarıma
gözünde bir balık ağlarda kalmış zıpkınsın dost değil gelen dost değil karadeniz hırçın yanım sus artık karasu muş’undur gözümden akar
benim gözyaşlarım kar sularıdır girit’ten akmıştır okul öpüşüm milat neyin kahrı nedir bilinmez gözüme bakamam suya bakamam
her ömrün filizi vardır kırağı yemiş susamışım sakarya’nın saçına
bir de osmaneli sevdalarına
yalnızca bir mektup geçmişten gelen
evren biraz darbe biraz derdimdir eşsizdir sızının gelişi şimdi
beni ben vurmuşum sonra sırtımdan kahvemi gözünde/n içmek isterim
intiharsa intihar aşkı(nı/mı) emziriyorum gözlerimi giymişim şahmaran danslarında kendimi kimseye yüklememişim
ben suyuma arınmamış ten katmam
bilirsin tükenmem arzularımda volkan koynum kıvamında doğurur güneşi kimseye sormamışım ben ben suyuma arınmamış ten katmam
mavzer dediğimiz yürektir dostum kendine çekersin bazen ele çekersin demirden akarız ustalıktan hep soyun su yun berivanı karşıla
bilsen ikicanlı yaşam ömrümde
vurulmuşum yar rahmine mavi sözler çizerim ağrımdan ölecek yar her sevda rüzgar
sürgüle gözünü kimse görmasin
herkes kendin büyütse kimse ağlamaz
ağlamaz nazlıcan eylül var diye sorulur bir zaman dil hesapları sevgiye adanmış ömrü unutma
çam yaprağı bakışımız yüreğimizde her yaz otuzuma yaklaşıyorum
yar nar içindeyse unutulmuyor denizler tanrıyı öptüğüm yerdir
herkes kendin büyütse kimse ağlamaz ağlamaz nazlıcan eylül( ölüm) var diye sorulur bir zaman dil hesapları
sevgiye adanmış ömrü unutma
Azizm’in Notu: Şair, yazar, eğitimci ve Azizm Sanat Örgütü üyesi Engin Taş’ın şiirleri Mordoğan Belediyesi I. Ulusal “Denize Dizeler” Şiir Yarışması üçüncülük ödülünü kazandı.