Çelişik Bir Sevdanın Anatomisi – Abdullah Rıdvan Can

Çelişik Bir Sevdanın Anatomisi*

Bilirim Sendeki Cehennemi…

Gidebilme ihtimalin varmış meğer Meğer

Susabilirmişsin… Herkes gibiymişsin. Neydi o halde,

Dizlerimin bağının çözülüşü gözlerinin ihtilaliyle

Ne kazandırdı müttefik görünmek, ihtilaf fikirlerde…

 

Neydi sözlerinin bendeki saçma sapan umudu? Sebebi neydi dizlerinin dibinde uyuduğumun?

Huzur mu bulabilecek isyan sözlerinin bucağı zihnim? Susmam mı gerek şimdi…? Bilemedim !

 

Bilirim ki yalan olan her ne ise sözlerindedir… Ki yalanların kum olsa sahra taşar…

Bilirim nedir ihtilaline direnemeyişimin sebebi… Bilirim sendeki cehennemi…

 

 

Gidişin İsyan Suskunluğumdu!

 

Gidişin isyan suskunluğumdu. Avazdım,

Terk ettim kavgalı dilleri…

 

Yosun tutmuş kayalar tanıdım, Gidişinin ertesinde.

Deniz kokusu, çingene gülüşlerine karışmıştı. Yeminler tanıdım allahsız kitapsız,

Yeminler,

Falcıların haddini bilmez söz savurganlığıydı….

 

 

Korkusunu,

Islak bir geceye salıvermiş ayyaşların; Şişenin dibine vardıkça,

Maddeden kopan bedenlerinin sendelemesine şahit oldum, kıyamet çiçeği gibi savurgandı…

Yokluk gördüm;

Gitmelerin gelmelerin olmadığı göçler… Savaş kıtlığı çekti gönlüm,

Müttefik fikirlerin yanı başında…

 

Soğuk geceleri ezber ederken,

Yazdıklarımın beni sabote edişi düştü aklıma. Hainliğinin tüllerini aralar aralamaz,

Ardın sıra hezeyan olmuşluğumla baş başa bıraktılar beni. Ve şiirlerim de senle gitmişti.

 

Kekremsi düşerdi dilime adın, zikretmesi haramımdı… Uzun menzilli değildi ağıtlarım hep dizimin dibine düşerdi. Yıllar bedenime soluk oldu desem yalan olur,

Nefesim haddinden fazla beni sevdi.

 

17.04.2007

 

 

 

ANLATAMAM

 

Ağır bir korku dolar gözlerime,

 

İçime, sen de sevecekmişsin hissi doğar. Dilime üşüşür sözler…

İçime birikir de bir şeyler… Anlatamam.

 

Usulca bir yağmur gezer bu şehrin sokaklarını. Yerler ıslak, gece alaca kara.

Ne olacağını kestiremem bir vakit sonra. Dilim tutulur, yüzüm kızarır, utanırım… Karanlık vurur gözlerime, karartır.

Ağlayamam.

 

 

Islık ıslık eser rüzgâr gecelere, Dev cüsseli çamlar, yan yatar. Yıldızlar ağartır çehremi.

Gözlerim yanar, ağlamalarım başlar. Susamam.

 

 

Zifiri hayaller çevirir zihnimi.

 

Kızarım kendi kendime sebepsiz bağırır çağırırım. Nafile bir haykırıştadır yüreğim, bilirim.

Kısrak gözlerinde bulurum da hayatı, Yaşayamam.

 

Kızıla keser denizler can çekişende gün. Bir dert çöker içerime sana ait.

 

Diyemem ya sevdiğimi, o susturur beni. Dilime üşüşür sözler….

İçime birikir de bir şeyler…

 

Anlatamam.                                                        11.01.2008

 

 

 

ASR-I ÖLÜM

Olur, da tenine ten değerse, fikri şehvetli, Hani, sinerse ayyaş herifin biri koynuna;

İçersin o dem uzak iklimlerin sarhoşluğunu belki O dem ölüm sükûneti bozar dalar ruhuna.

Çakal elleri kirletir masum tenini, yüreğini… Sızıp kalır ruhunda, hiç görmediğin birileri. Yaşarsan bir asra sürgün bensiz seneleri,

Bir asr-ı ölüm hükmeder kabre denk hayatına.

 

10.09.2007

 

BİLSEM Kİ DÖNECEKSİN

Senli mevsimlere özlem doluyum. Senle yağan yağmurda hasta olmaya. Korkutmaya başladı sonum,

Sen yoksun ya!

Döner bu devran, dönecek tabi, İsyansız dertlenecek hislerim her şeye. Yoksan bekleyeceğim gelmeleri, Sevdam dönmelerin en sürprizine.

Bilsem ki dönecek bana sevdam, Bilsem ki döneceksin.

Bir rüyaya da bıraksa o vakti kaderim, Beklerim…

09.04.2009

 

GİT

Kurtuldun işte bu soysuz yüreğimden, Kurtuldun… Git şimdi…

 

Gözlerimde son buldu esaretin. Vakit, beraat vaktidir sevdalım! Cezan? Cezan müebbet özgürlük, Ölümün mahkumluğundur..!

 

 

Git şimdi ağlatmadan ruhumu,

 

Git… Bilmeden uğruna ne olduğumu…

28.01.2008

 

GİTMEYİVER

Gitmeyiver şimdilik, Zamanı değil bitmenin.

Çepeçevre sarmışken bedenimi zindan, Ruhumu hapsetmişken ruhuna vakitsiz… Gitmeyiver şimdilik…

Zifiri düşler salar kâbuslara gece, Kopkoyu bir kasvet basar odamı.

Tek maksadım resimlerini öpebilmek olur,

Tek avuntum ömrüme hükmetmiş gözlerin… Gitmeyiver şimdilik,

Zamanı değil ölmenin…!

 

01.05.2008

 

HALA DÖNMEDİN

Taşacak!

 

Bir görsen, gözlerimin yaşı çukurundan Susacak geveze dilim zulmünle….

Kara tüllerle hükmediyor güne gözlerim, İçim dışım aynı

Seni sayıklamada dilim…

Nasır tutar ellerin yılların yorgunluğunda. İncinmedim ya dönmemene

İncinmem de!

 

Tenine değmişse bir başka ten İçime atarım beni tüketse de.

 

Haram yanımsın artık Suç yanım…

 

Yokluğuna artık kahrolmamalıyım.

 

 

Seni anar gibi oldum dün gece, Yeminlerin geldi aklıma hiç yoktan, Bana sözün vardı dönecektin.

Çok vakit geçti üstünden dünlerin Hala dönmedin…!

 

MANTIK

 

Kurur güze erişen her dal ve meyve. Tütün misali savrulur ömre biçilen zaman. Ve vakit ayrılık vaktidir!

Ne kadar olağansa bir günün bitmesi, Sevda da ömür de öyle bitmeli!

16.04.2007

 

SEMAH

Gece erken olur bu şehirde.

Hangi karalığı alt edeyim ki sensiz? Hangi soğukluğu sileyim iliklerimden?

Hangi yöne dönsem, Ay yüzün!

Suskun bakışların… Hangi söze başlasam,

Hep senin sözlerine dönüyor semah…!

*https://issuu.com/azizm/docs/edergieylul09

Bunu paylaş: