Pesah’ın Aydınlığı*
Şüphesiz ki son haftaların en yoğun gündemini oluşturan konu yerel seçimlerdi. Yazıyı yetiştirmeye çalıştığım şu saatler içerisinde gerek sosyal medya üzerinden, gerekse kanalların Anadolu Ajansı ve Cihan Haber Ajansı olarak ayrılan sonuçları çerçevesinde “sandıkları terk etmeyin” uyarısı yapılmakta. Ülke genelinde yerel seçimler için siyasetçilerin kıyasıya yarışı bir kenarda dursun, özellikle büyük şehirlerde cenazelerden, eylemlerden, halk arasında çıkan kavgalardan hemen herkes nasibini aldı. Bundan önce her birimiz kahvaltımızı eder oy kullanmaya gider ya da etmeden oy kullanmaya gider, ailecek veya arkadaşları toplayarak dışarıda kahvaltı eder ve akşamına kim önde gelmiş diye sonuçları takip ederdik.
Bu kez hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Elektrik kesintilerine, sahte oylara, yapılacak hilelere karşı gencinden yaşlısına herkes vatan savunması yapar gibi kendi saflarında durdu. Mutlaka ki halktan her kesimin bilinçlenmesi kayda değer bir durum, ancak diğer taraftan birçok kişinin birbirine karşı tahammülsüz ve güvensiz hale getirilmesi insanlığımızda hangi noktaya geldiğimizi sorgulatır oldu. Başta sokaklarda, sonra okullarda birbirinden farklı düşüncelere sahip olan kişiler ne söylediklerini dahi dinlemeden küfürlerle birbirlerine saldırır oldular. Bu da yetmedi fiziksel şiddete döndü olay. Metrobüslerde çekilen bıçaklar, seçim araçlarının yakılması, en yakın dostlukların siyasi seçimler nedeniyle büyük bir kine dönüşmesini gördükçe tarih sayfalarında yazan “hiç sorun olmadan yan yana yaşayan” halkların savaşa itildiği gerçeklerini hatırlamamak elde değil.
Halktan bazı kesimlerin kazan kaldırmasının en büyük nedenleri arasında mutlaka ki özgürlüklerin kısıtlanması, yaşam hakkına müdahale, düşüncelerini dile getirenlerin fişlenmesi, işsizlik, adaletsiz gelir dağılımı gibi konular başı çekti. Olayların hız kazanması ise Cemaat ve İktidarın birbirine ters düşmesi sonucu üstü kapatılan bazı şeylerin ifşa edilmesiyle gerçekleşti. Son aylar içerisinde her yeni gün yepyeni skandallara uyandık. Seçimleri kim kazanırsa kazansın bundan sonraki dileğim düşmanlıkların, haksızlıkların, ayrılıkçı söylemlerin, adaletsizliğin ve insanların birbirine düşmesinin sonlanmasıdır.
Şartlar içerisinde tüm bunlar imkânsıza yakın görünse de yakın zamanda kutlanacak olan Pesah’ın ışığının hepimiz üzerinde olmasını umut ediyorum. En karanlık zamanlarda bile haksız düzeninin bir gün mutlaka yıkılacağını, insanlığın doğruya kavuşacağını, adaletin kazanacağını anlatan Pesah, benim de umut ışığını daima barındırmama neden olmuştur. Bu vesileyle şimdiden karanlık günlerin aydınlığa kavuştuğu, özgürlüğün yüce kanatlarının esaret zincirini kırdığı nice bayramlar diliyorum.