Sessiz – Özgür Keşaplı Didrickson

Sessiz* 

 

Gidişi sessizdi

bir baykuşunki gibi

 

Geldiği andan beri gitmesinden korktuğum adam gitti

Nihayet

Sessizce

Şimdi korkunun karanlığı silinirken yürekten, acıyı yaşama zamanı

Güzelce

Bir Pearl Jam şarkısı dinlenebilir, ağlanabilir

-mesela Eddie “ Are you woman enough to be my man?”* derken

öyleydi,  lanet olsun…

 

Ses çıkaramadığında PJ Harvey koyulabilir

Polly senin yerine bağırırken isyan edilebilir

Kısacık

Bir an için

Sonra Esra arar

tam zamanında yine

Ve her şeyin gerçek olduğunu, kısa sürmüş olmasının, onun kuzeye giderken beni yanında götürmemiş olmasının beni sevmemesi anlamına gelmediğini söyler. Dolunaylı o geceyi hatırlatır, hep o anı hatırla der, şimdi aşkın ona fazla gelmiş olabileceğini, aşkın bazen bazı adamlara fazla geldiğini söyler.

Durur sonra

Orda mısın?

İlk o zaman duyarım sesimi; “ dinliyorum”

Evet dinliyorum. Daha uzun süre dinlemek istiyorum. Esra’yı, Derin’i, Bora’yı ve annemi

Beni iyileştirmek için çırpınacak olanların ellerine bırakmak istiyorum kendimi

Yüzmek istiyorum, suyun beni kaldırmasını

Hiç pişman olmamak için ona kızmamayı denemeyi

Yitene kadar nasıl da içimde, nasıl da derinde kalacağından korkmamayı

Ona    ulaşıp     saçma    sapan    kırgınlık    sözleri    etmemek,    dönmesini    istediğimi haykırmamak için onunla ilgili tüm bilgileri silmek istiyorum kafamın içinden

Telefon numaraları, o kuzey şehrinin adı, gitar çaldığı grubun adı

–   ilk  konserden  sonra  değiştirdikleri  ,  “  kötüydü  gerçekten,  iyi  ki hemen fark ettik” dediği ilk adını da

Kardeşinin adresini

Babasının …

neyse işte, onu bulmak istesem de bulamamak için ne kadarını silmek gerekiyorsa o kadarını silmek

Elimde olsa adını da.

Gözlerimi kapatınca gördüğüm gözleri

Sol kaşının üzerindeki küçük kızıl ben

Benden üç yaş küçük yürüyüşü

Ve bir de ona benzeyen birini her gördüğümde karnımda hissettiğim kıpırtı

Yeter

 

Gidişi bir baykuşunki gibiydi

Sessiz

 

*Erkeğim olabilecek kadar kadın mısın? Kasım 2010

2002 yılında Bandırma Kuşcenneti Milli Parkı’nda bir kulaklı orman baykuşu yakalamıştık. Halkaladıktan sonra uçurduğumuzda o kocaman kuştan nerdeyse hiç kanat sesi gelmemesi, bizi sessizce terk etmesi çok etkilemişti beni. Bu öyküyü o baykuştan esinle yazmıştım. Geceleri avlanan baykuşlar nerdeyse hiç ses çıkarmadan uçmalarını tüylerinin yapısına borçlu. Baykuş tüylerinin kenarlarında tarak ya da saçak görünümünde, değişik boyda ve şekillerde tırtıklı tüyler vardır. Diğer kuşların uçarken kanatlarının üzerinden geçer hava oldukça ses çıkarabilen türbülans oluşturur. Baykuş kanadının üzerinden geçen havanın yarattığı ses dalgaları ise bu saçak görünümündeki tüyler tarafından kırılır. Yazıda yer alan fotoğrağ için Nizamettin Yavuz ve Kiraz Erciyas Yavuz‘a teşekkür ederiz.

 

Ayrıntılı bilgi için; http://www.populerbilgi.com/genel/biyomimetik_baykus_hizlitren.php http://wol.jw.org/tr/wol/d/r22/lp-tk/102009452 http://www.asknature.org/strategy/938e8c4d8e2bf786fa5c9922d181273e

Kır Baykuşu (Asio flammeus) – Fotoğraf: Nizamettin Yavuz

*https://issuu.com/azizm/docs/edergisubat2014

Bunu paylaş: