Yitik Metropollerde Zayi İlanları*
Üç yanlışın götürecek doğru bulamadığı,
Havuz problemlerinin tesisatçılara havale edildiği, Zimmeti sepeti yapılmamış, gönlünce,
Bir o kadar da,
Müslüman mahallesindeki salyangoz kadar vakur, Hayal meyal ilk gençlik yıllarım.
Kömür karnesi ibra edilmeksizin,
Elin bollaştığında verirsin pozları takınmadan, Gönlünce verilmiş,
Mirasyedi hoyrat sevgililerce, Martı tarzında didik didik edilmiş, Hayal meyal ilk gençlik aşklarım.
Bir aşk romanında tarif edilebileceğini sandığımız kadar romantik, Parfüm teknolojisindeki gelişmelerin izin verdiği kadar eksantrik, Avukat tutacak paramız olmadığından,
Bir o kadar da sahipsiz, Gecekondulaşmaya açık,
Hayal meyal ilk gönül maceraları.
Sevenlerinin ve sahiplerinin izni olmadığından, Otopsisi yapılamamış,
Denizde kum, nice nice gönül yaraları, gönül kazaları. Hayal hayal, hayal meyal,
Başımız ağrır mı yemin etsek? Sahi,
Biz yaşadık mı bunca telaşı?
ÇELİŞKİ
Bu dünyada yapacak işi kalmadığını düşünmek ve Sabah ayazında kalkar kalkmaz yün çorap giymek. Ne diyeyim, çelişki işte.
Öyle görüp de anamızdan,
Suçlu hissetmek kendini her şeyden,
Ve ruhun merhemini,
Islak taşlarda oturan küçük kızdan,
Kağıt mendil almakta aramak. Ne diyeyim,
Çelişki işte, al birini vur ötekine.
*https://issuu.com/azizm/docs/edergiagustos2013
