Dağlar*
Aşınca bir dağı
Başlar biri daha
Ulu bir boşlukta
Kurulur düş yolları
Salkım saçak bulutlardan
Dağdan dağa bir ebemkuşağı
Bir düşle başlayan yolculukları
Deniz yeşili ormanlarda
Yağmur tohumlar toprakları
*
Bir dağ yamacında keçiyolu
Yutuverir tüm bilinenleri
Ansızın giriverirsin
Tarihin unuttuğu bir dağ köyüne
Toplanır tüm dağ adamları
Konuşurlar geçmişten geleceğe
“Hangi ülkelere giderler “Dağdan dağa uzanan yolları”
*
Ormanla, ağaçlarla, kurtlarla
Dostluklar kurar, çoğullaşır insan
Arar sonsuzluğun başlangıcını
Köy çıkışında bir mezarlık
Köyün en seyirlik tepesinde kurulu
Yeryüzü yaratıklarının cezaevi
*
Aşınca yolcu
Önüne çıkan ilk dağdaki yolu
İzler başkaları ardından onu
Merak ederler uzaktaki dağları
Bir masal anlatırlar düş ülkelerine
Islak yamaçlarda derecikler
Toplar bulutlardan dağların suyunu
Büyütür yatağını, ulaşır nehirlere
Kuşlarla, yılanlarla ve nice canlarla
Süren yolculukta dağların özlemlerini
Taşırlar denizlere.
*
Ağaç yok, bitki yok, bir kertenkele yok
Yangınlarla kel olmuş bir güneş ülkesi
Toprak binmiş dereciklerin sırtına
Cascavlak dağların zirvelerinde
Buluşur ışıkla karanlık sonsuzluğun kapısında
Ebemkuşağının renkleriyle kucaklaşmış
Ve orada başlar
Tanrılar ülkesine yolculuk.