İnce Saplı Pırasa*
denizden yeni çıkmış
tuz taşı gibi parlıyor gökte
gecesi gündüze gebe
ay buluttan yürümüş geliyor
tam üzerimize
ne zaman olmuş bu dizilim
bilen yok ki taşın gediğini
bizi kendine çeken kim
boşluğun üstünden parlıyor
yüzü bize dönük ayna
bir solukta çıktığımız dağları
şimdi kambur olarak görüyoruz
toprak bastı parası verdik
hakkımızda zabıt tutan çavuşa
içten dıştan aldığımız ölçümlerin
eni boyundan kısa
bir kadın görmüş
onun peşinden yeşilleniyor
ince saplı pırasa