Yanlış Anlaşılmaların Ustası – Cennet Akıncı

Yanlış Anlaşılmaların Ustası*

Hani diyecek lafım da yok artık, kısıtlı özgürlüğün bahanesindeyiz… Issız bir adaya düşsek yanımıza almayacağımız üç şeyin de üçüyüz…

Yüzler, bakışlar, anlamlar, heyecanlar, kararlar, arkadaşlıklar, konuşmalar, fısıltılar, hileler, gülümsemeler, insanlar ve etkileri, sonra ne oluyorsa oluyor ve ustasından yanlışlar masaya domino taşı gibi dökülüyor.

Konuşmak; açık seçik, doğru yanlış, saçma sapan, bağıra bağıra, kusursuz ve tastamam. Yanlış anlaşılmalara vesile olmadan, bir açıp bir kapar gibi, hem var hem yok, yoluna girmeyen, rayına oturmayan, asla taranmayan, ritmi uymayan ve masada bir taş olmadan…

Ya olmasaydı dediklerimiz; sırlarımız, kendini kandırmanın yolları, elindekinin ne olduğunu bilme hissi yanında ama ben bilmiyorum klişesi…

Bende öyle sanıyordum ama eskiden, babasını anlattı nasıl hayattan alındığını, sonra ümranlarını anlattı nasıl hayatlara haberci olduğundan bahsetti.

Hani bir çocuk vardı mahallenizde ufacık masum gülüşlü. Kuşların peşinden koşardı sürekli dizleri kanardı durmadan, ağlamazdı… ’Erkek adam ağlamaz’ aldığı en büyük nasihat kaldı ona, sonra taşındı mahalleden kuşlarda uğramaz oldu sokaklara. Şimdi gel dizlerimizi kanatalım boşluğu var bi taraflarda…

Bulunduğum şehir cennetten bir sanat beklememeliydi, her şehir kendi sanatını kendi yaratmalıydı, ama rüzgârla, ama yağmurla dedirtmeliydi içten içe;

-Aferin Tanrı’ya.

Bulunduğum hayat cennetten gelen bir sevgiyi paylaşmamı beklememeliydi. Her hayat kendi sevgisini kendi yaratmalıydı, ama hıçkırıkla ama fısıltıyla ama sevecenlikle, dedirtmeliydi içten içe;

-Kendimce haklıyım.

Taşıdığım ruh cennetten bedenine uyum sağlamasını isteyemezdi. Zaten ruhu yok denecek kadar derinlerde, bedeni ise okyanus ötesindeydi. Dedirtmeliydi içten içe;

– Birleşmek üzere ileride.

Baktığım pencere cennetten ötesini getirmeliydi, martıları, maviyi, sevinci ve eğlenceyi. Dedirtmeliydi içten içe;

-Yaşamak, gülümsemek kadar güzel şey.

Şimdi düşünüyorsun, merak ediyorsun ama soramıyorsun. Gülümsüyorsun içten içeriye…

*https://issuu.com/azizm/docs/azizmsanatedergi92

Bunu paylaş: