Dışımın Acıdığını Hissettim*
Yardım arayan gözleriyle baktığında en çok içimin değil dışımın acıdığını hissettim. Bacağımdaki ağrıdan kaynaklı olsa gerek ağır ağır yaklaştım sana. Söyleyeceklerim söylemek istemediklerimle karıştı ve karşında saçmaladım. Bir yudum daha almasaydın belki de sonucu bu olmayacaktı gebelik testinde pozitif düşüncelere. Bir daha düşün istersen düşündüğüne inandığın sürece. Sürecin bu kadar uzaması ile ben de bir anlamda kısaldım kendi küskünlüğümde. Şehrin dışkısı bulaşmışken üzerine köy yumurtası ile kahvaltı keyfinde hormonlu duygulara kapıldım. Bir bir yüzüne vuracağım birçok anormalliğine karşı ben ikilemeyi tercih ettim. Sıradanlığına inandığımda sen kendini boyutlar arasına sıkıştırıp dünya dışı varlıklarla sevişiyordun. Her bir soluk alışın verişinden ücret beklerken kapitalizmin kucağında yaptığın dans sosyalist bir ayaklanmayı ateşliyordu. Ben vardım sen de vardın peki biz niye olamadık. Hazırlıksızlık üzerine bahanelere gömülmüşken ölü toprağından kaleler yapmaya çalışıyorduk. Nasıl bir araya geldiğimizi hatırlamıyorsan bir nedeni vardır. Nedensizlik üzerinde durduğumuzda pek bir hafifliyor dünya. Kaç adım daha uzak durabilirsin benden ben kendimden bunca uzaklaşırken? İçimin acıdığını hissettiğimde sen boş gözlerle bakıyordun bana…