Her daim sıcak olan ülke gündeminin Aralık ayında başlayan yolsuzluk operasyonuyla bugüne dek süren ve daha uzun bir süre devam edeceğe benzeyen kızışmışlığı arasında gözden kaçabilecek bir gelişme oldu plastik sanatlar dünyamızda. “Miro İstanbul’da” sloganıyla benzer ölçekteki sergilere göre daha kapsamlı bir tanıtım süreciyle kamuoyuna duyurulan ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin Tophane-i Amire Kültür Sanat Merkezi’nde 20 Kasım’da ziyarete açılan Joan Miro sergisi, eserlerin sahte olduğu iddiası sonucu 20 Aralık tarihinde kapatıldı. Başlı başına sarsıcı olan bu olay ülkedeki politik atmosferin yoğunluğu neticesinde görmezden gelindi, hatta fark edilmedi. Böylelikle sergiyi düzenleyen Arete Sanat Galerisi, organizasyonu sağlayan Kült-Art ve ev sahipliği yapan MSGSÜ kamuoyunu tatmin edecek hiç bir açıklama yapmadan (serginin internet adresinde Arete imzasıyla yayınlanan kısacık duyuru dışında) konuyu hem kamuoyu nezdinde kapatmış hem de tuhaf bir mağduriyet edinmişlerdir. Halbuki mevcut durum bunun tam tersini doğurmalıydı.
Öyleyse Azizm Sanat Örgütü olarak kendimizi bir kez daha öne atarak yetkililere soralım; Aralık ayında İspanya’daki Miro Vakfı’ndan gelen e-posta ile belirtilen sahte eser durumunun sorumluları kimlerdir? Hazırlık sürecinde kimler tarafından nasıl bir hata yapılmıştır? E-postanın içeriği ve yetkililerin buna getirdiği detaylı açıklamalar niçin yayınlanmamıştır? Dava açıldığı ve idari bir süreç başladığı için cevap vermemeyi tercih edeceğinizden emin olduğumuz bu soruları dava sonuçlandığında yanıtlamayı düşünüyor musunuz? Bu süre zarfında, prestij kaybı ve elbette maddi kayba uğradığınız için mağdur görüntüsü verilmesi, “sanat piyasası” adlı tepeden tırnağa hatalı yapı düşünüldüğünde bir ölçüde anlaşılabilir. Fakat sergiyi ziyaret eden ve ziyaret etmeyi düşünen sanatseverlerin mağduriyetine dair en ufak bir özür dilememe tavrınız nasıl açıklanabilir? Prestije önem atfeden bir yapı, böylesi bir durumda özür dilemeyi hatta gerçek mağdurların, yani sanatsever halkın, bilet paralarını iade etmeyi düşünürdü. Sizler böyle bir ciddiyet gösterecek misiniz?
Bu soruları Arete Sanat Galerisi, Kült-Art ve MSGSÜ yetkililerine iletip kamuoyuyla paylaşırken ülkemiz plastik sanatlar dünyasında yaşanan bu gelişmeye ve diğer önemli noktalara dair Dr. Necmi Sönmez’in kaleme aldığı “Neden Yeni ve Farklının Peşinde Değiliz?” başlıklı son derece önemli eleştiriyi okumanızı öneriyoruz;
http://lebriz.com/pages/lsd.aspx?lang=TR§ionID=17&articleID=1168
Saygılarımızla,
Azizm Sanat Örgütü