Başta video sanatı olmak üzere sinema ve diğer görsel sanatlarla ilgili kişilerin yakından takip ettiği internet sitesi Vimeo, geçtiğimiz günlerde yaşanan sansür neticesinde sitenin adını daha once duymamış olanları da kapsayacak şekilde bir tanınırlığa erişti. Kaç saat boyunca yasaklı kaldığı ya da hangi gerekçeyle kapatıldığı üzerine farklı açıklamalar getirildi. Her biri son derece önemli bu soruların cevapları, resmin bütünü düşünüldüğünde pek fazla değer taşımıyor. Zira AKP Türkiyesi’nin internet dünyasında, daha once Youtube örneğinde olduğu gibi, Vimeo tarzı sitelerin gerekçe her ne olursa olsun iktidarın egemen kıldığı zihniyet tarafından istenildiği an kapatılabildiği bir gerçekliği yaşıyoruz. AKP’nin yasalaşması üzerine hazırladığı yeni kanunda internet yayınları ve denetimi hakkında yer alan maddeler dikkate alındığında sansür konusunda sicili kabarık iktidar aygıtının yıkıcı bir yasaklar zinciri öreceğini öngörmek zor değil.
Bu noktada dikkati daha küçük ölçekli bir soruna çekmek istiyoruz. Vimeo, ülkemizde başta kısa filmciler olmak üzere sinema sanatıyla ilgili çalışmalar ortaya koyan herkesin yapıtlarını yayınlamak ve paylaşmak için kullandığı bir adres. Daha da önemlisi, yurt içi ve özellikle yurt dışı festivallere filmlerin iletilmesi konusunda son derece önemli bir video sitesi. Azizm üyelerinden Onur Keşaplı’nın hali hazırda jüri üyesi olduğu Rofife Film Festivali, başvuruların internet üzerinden yapıldığı ve filmlerin izleme bağlantılarının eklendiği bir yarışma. Birçok katılımcının filmini iletmek üzere tercihinin vimeo oluşu, sansürün gerçekleştirdiği söylenen saatlerde filmlere erişilememesi gibi ilkel bir sonuç doğurdu. Bu ilkelliğin diğer festivallerde ve özellikle yurt dışındaki festivallerde Türkiye’yi temsil edecek kısa filmcilerin başına gelip gelmeyeceğine dair akla takılan belirsizlik tahmin edildiğinden çok daha büyük sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlar arasında ülkemiz egemenlerinin çok önemsediği “ülke imajı”nın yerle bir oluşu da yer alıyor.
Yıllardır hem yurt içi ve yurt dışında festivallerde internet aracılığıyla gönderdiği filmlerle yer alabilmiş, hem de bazı festivallerin seçici kurullarında yine internet üzerinden gönderilmiş filmleri değerlendirmiş sinema odaklı bir örgüt olarak, başta Sinema Genel Müdürlüğü olmak üzere T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlara, yukarıda andığımız tehlikenin farkında olup olmadıklarını, olabildiler ise çözüm olarak neleri öngördüklerini soruyoruz.