Geride bıraktığımız yılın Azizm Sanat Örgütü’nce kültürel, sanatsal, bilimsel ve politik bir değerlendirmesi olan “Azizm Sanat Yıllığı 2014” çıktı. “Sinemamız Kaç Yaşında?”, “Ekoloji ve Sanat”, “Kış Uykusu”, “Cinsiyet” dosyaları, geçtiğimiz yıl yitirdiğimiz, edebiyatımızın çınarı Talip Apaydın, akademisyen/yazar N. Aysun Akıncı Yüksel, dünyaca ünlü bilimci Mark Nelson, LGBT mücadelesine ideolojik bir cephe açan Tunca Özlen söyleşileriyle birlikte birbirinden değerli sanatçı ve aydınların çalışmalarının yer aldığı kitabı İzmir’de Yakın Kitabevi’nden, Ankara, Çanakkale, İstanbul ve Uşak’ta üyelerimizden, diğer tüm illerden ise kargo yoluyla edinebilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için azizm.sanat@gmail.com adresinden bize ulaşabilirsiniz.
Sunuş
Haziran Direnişi’nin taşıdığı rüzgârla yeşeren umutlarımızın somutlaşma sürecine odaklanarak başladığımız 2014, tahmin edileceği üzere gerici hegemonyanın yoğun karşı saldırısı ile geçti. Tahmin edilemeyen durumlardan biri ise, muhalefet adına hareket etmesi beklenen yapıların, Haziran ile kendilerini aşan ilerici halka omuz vermek yerine halkın verili gücünü adeta soğurmalarıydı. 1960’ların deyimiyle “cici demokrasi”nin sandığı, yıl boyunca Haziran’ı boğmak için kullanıldı. Diğer yandan iktidar cephesi, gelenekselleşmiş sansür silahına başvurarak ciddi bir zihniyet inşasına yöneldi. İnternette sosyal medya kanallarından paylaşım sitelerine uzanan sansür, TV’de akıl sınırlarını zorladıktan sonra kimi filmlerin sinema gösteriminin engellendiği ve Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde görüldüğü üzere finalist filmlerin oto sansüre zorlandığı bir seviyeye vardı. Öngörü gerektirmeyen bu akıldışılığa dair yılın ilk aylarında gerçekleştirdiğimiz ve Youtube kanalımızdan izleyebileceğiniz Sansürcü adlı kurmaca filmimiz, Romanya ve Hindistan’da önemli festivallerde yer aldı. Sansürcü ile dokunduğumuz sansür sorunu 2014 sonu itibarıyla Picasso’nun Kore Katliamıresmini kapaklaştırdığımız e-dergimize gelen erişim engeli neticesinde örgütümüze de dokunmuş oldu.
Yayınlarımıza da yansıyan yoğunluk ve yıpratıcılıkta seyreden 2014’e Ekoloji ve Sanat dosyasıyla başlayarakGezi Parkı ile simgeleşmiş doğa düşmanı yapının HES’ler, zeytinlikler ve sahiller ile süregelen hamlelerine estetik bir direnç gösterdik. Güncel sorunların bağlamını göz ardı etmeden kavramsal olarak ele aldığımızCinsiyet dosyamızda ise sanatın ve sosyal bilimlerin farklı disiplinlerinde cinsiyete dair izdüşümleri ortaya koyduk. Bütün bir yılın sinemasal açıdan ülkemiz adına en heyecan verici gelişmesi hiç şüphesi Nuri Bilge Ceylan’ın Kış Uykusu adlı yapıtı ile Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü kazanmasıydı. Kayıtsız kalamayacağımız bu büyük başarı adına hazırladığımız dosyada filmin Ceylan’ın filmografisinde bize göre en zayıf halka olduğunu gerekçelendirerek işledik. 2014 aynı zamanda “Türk Sinemasının 100. Yılı” olarak kutlandı. Azizm olarak kutlama kısmını atlayarak konuya hem tarihlendirmedeki soru işaretlerinin peşine düşerek hem de “Türk/Türkiyeli” adlandırmaları üzerinden meselenin sanattan uzaklaştırıp sığ sulara çekilişine karşı “ulusal sinema” kavramı üzerinden yaklaştık ve “Türk Sineması yoktur” önermesiyle radikal ve bir o kadar sinematografik çıkışı gerçekleştirdik.
Karanlığın getirdiklerini ise biliyoruz. Yaşadık ve hâlâ yaşıyoruz… Sömürü, baskı, zulüm, korku, yalan, hırsızlık, tecavüz, işkence, cinayet, katliam ve tüm bunların toplamına boyun eğmek! Eğer bizler aydınlanma bayrağını taşıdığımızı iddia ediyorsak, 2014’te özellikle bahsetmemiz gerekenler var. Onlar, karanlığın hükmünü sürdürenlerin politikaları yüzünden, kaçınılmaz olarak, en çok katledilenlerdi. Üzüm gibi sıkılmışlardı. Soma’da, Ermenek’te madendeydiler onlar! Torunlar inşaatta asansördeydiler. Ve daha binlerce işçi… Cumhuriyet tarihinin en kanlı yılıydı ve 2014 yılında onlara yer vermemek olmazdı. Aydınlanma sınıf bilinci almaktır.
Sanat örgütümüzün 2014 yılında aylık olarak çıkarttığı e-dergilerin derlemesini içeren sanat yıllığının basımındaki desteklerinden ötürü Tuğba Çekici’ye teşekkür ederiz.
Aydınlanmacı bir Türkiye ve dünya için, sanatla kalın dostlar…
İçindekiler
Ava Çıkan Açlık – Özgür Keşaplı Didrickson | s.5
Suni Kapalı Minyatür Dünya: Biyosfer 2 – Fırat Tunabay | s.7
Söyleşi: Mark Nelson | s.9
Bauhaus’un Başardıkları ve Başaramadıkları – Derviş Ergün | s.13
Cinsiyet İdeolojisi ve Toplumsal Cinsiyet Bağlamında
Nuri Bilge Ceylan Sinemasında Kadın Temsili – Onur Keşaplı | s.18
Söyleşi: Tunca Özlen |s.32
Tüketim Toplumu’nun Kadın Bedeni Üzerindeki Baskılarının
Kavramsal Sanatta Eleştirisi: Daniela Edburg – Onur Tatar | s. 39
Editörden (Nisan 2014) | s.51
Yeni Oryantalizm Bağlamında 2000 Sonrası
Batı Sinemasında İran’ın Sunumu – Onur Keşaplı | s.52
Berkin Elvan: Bir Çocuk Anısına – Özge Gül | s.63
Editörden (Mayıs 2014) | s.64
Muhafazakârlık ve Çürümenin Birlikteliği: İtiraf – Onur Keşaplı, Selin Süar | s.65
Wanda’dan Morgan’a Milyon Dolarlık Genlerin Öyküsü – Özgür Keşaplı Didrickson | s.67
Kış Uykusu ve Aydına Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliği – Onur Keşaplı | s.69
Gökyüzünü Tutuşturan Yeşil Alevler – Özgür Keşaplı Didrickson | s.74
Editörden (Ağustos 2014) | s.82
Farklılıklar İçerisinde Bir Eser: ‘‘Gerçeğe Düşen Düş’’ – Ömer Faruk İşler | s.84
Zaman Çizelgeleri – Selin Süar | s.96
Sonbahar’ı Özlemek – Özgür Keşaplı Didrickson | s.98
Kiremit Çatı – Mehmet Rayman |s.100
Gençler – Fırat Tunabay |s.101
Söyleşi: Talip Apaydın | s.102
Kakafoni – Ayşıl Susuzlu | s. 112
Sinema/Cinema – Mustafa Bilgin | s.114
Türk Sinemasının 100.(?) Yılı – Selin Süar | s.115
‘‘Türk Sineması’’ Var Mıdır? – Onur Keşaplı | s.120
Söyleşi: N.Aysun Akıncı Yüksel | s.124
Dövüşenler – Gökay Korkmaz | s. 128