Cumhuriyet erken döneminde, özellikle edebiyatta kendine yer bulan ütopya düşüncesinin, sinemamızdaki yansımalarına baktığımızda karşımıza çıkan tek örneğin, cumhuriyetin distopya karanlığına boğulduğu son dönemlerde çekildiğini görmek hem şaşırtıcı hem de umut verici. Bağımsız Sinema Merkezi’nden yönetmen Mustafa Kenan Aybastı’nın, kalabalık bir oyuncu kadrosuyla gerçekleştirdiği, 2011 yapımı Devrimden Sonra, “Ya Türkiye’de devrim olursa?” sorusuyla yola çıkarak olası bir sosyalist devrimin ardından cumhuriyetin yaşayacağı dönüşümün, halkın farklı kesimlerinden örnekler ile nasıl bir ilerlemeye evrileceğini gözler önüne seriyor. Bölümsel anlatımla birbirinden farklı öykülerin, kısa filmler halinde işlendiği film, ütopya fikrinin ülke sinemamızdaki yegâne temsilcisi olmasının yanında, sola eğilen filmlerde bariz hissedilen yenilgi duygusu ve buradan doğan romantizm yaklaşımından uzak durarak, dozunda bir mizah anlayışıyla, umut veren, sorgulayıcı bir yapıt. Bölümlerin sıralamasına yönelik daha doğru bir kurguyla çok daha etkin olacağını düşündüğümüz Devrimden Sonra’yı daha geniş halk kesimleriyle, hatta doğrudan hedef kitlesiyle buluşturmak önemli.