Kapitalizmin serbest piyasa ekonomisinin küresel zaferini ilan edişine ve “tek ülkede sosyalizm mi olur” sorusuna direnerek insanlığın geleceği, umudu ve “ütopya adası” olmayı sürdüren Küba’nın efsane lideri Fidel Castro’yu sonsuzluğa uğurlarken, emperyalizme karşı galibiyetin namağlup önderinin sinemada nasıl yer aldığı sorusuna odaklanmak istedik. Karşımıza çıkan sonuç ise, sola içkin olan mağlubiyet soslu romantikleştirmenin, nostalji eğiliminin, 90 yıllık direnişçiye uğramama gayreti oldu. Duygu sömürüsü üzerinden taraftar kazanma tercihinin yanlışlığı veyahut eksikliği bir yana kapitalizmin kalesi ABD’nin burnunun ucunda komünizm bayrağını göndere çeken ve asla alt edilemeyen bir liderden yola çıkarak film üretmemek tüm dünya solcularının ayıbı olsa gerek.
Fidel’in onuruna, Filmci’de bu hafta, Oliver Stone yönetiminde çekilen ve ülkemizde “Son Efsane – Comandante” adıyla gösterime giren, 2003 yapımı Comandante yer alıyor. İniş çıkışları fazla olmasına karşın JFK gibi politik amaçlı sinemanın en başarılı örneklerinden birine imza atmış ABD’li sinema sanatçısı Stone’un filmografisinin zayıf halkalarından olan belgesel, Fidel’in 75. yaş günü vesilesiyle adada bulunan Stone ve ekibinin, büyük devrimci ile Küba’nın çeşitli mekânlarında gerçekleştirdikleri bir dizi söyleşiden oluşuyor. Afişinde Fidel’den alıntılanan “Ben bir diktatör değil, halkın kölesiyim” sözlerinin yer aldığı belgesel, doğaçlama uğruna odak eksikliği taşıyarak içerik açısından tatmin edici olmaktan uzak kalıyor. Ek olarak, aralarında bir dönemin biyografik belgesellerinin vazgeçilmez klişesi olan yakın plan el çekimlerinin de bulunduğu seyri zorlayıcı ve işlevsiz biçimsel tercihler de belgeselin etkisini azaltıyor. Sonuç olarak Fidel’in devlet başkanlığı yıllarının son döneminde ortaya konan ve büyük direnişçinin abartısız gündeliğinde bile halen ne kadar genç ve zinde olduğunu görmek ve niçin böylesine heybetli bir tarih yazıcı için daha isabetli bir belgesel yapılmadığını sorgulamak adına Comandante’yi izlemekte fayda var. İnternet üzerinde orijinal diliyle bulmanın daha kolay olduğu belgeselin Türkçe dublajlı sürümleri de mevcut.