Güzlenmiş Ağıt*
Biri var yüzümün arkasında
Ak pak bir yalnızlık
Ölümün çekmesiyle hiçliğe
O apansız hiçliğe
Yüzüm kararıyor ağladıkça
Meşeden mi evin?
Şimdi konuşma bana tabutça
Hiçliğin omurgasızlığına sığınıyorsun
Mevsimlerden de aldın mı yanına?
Alt tarafı dünyanın sonu
Üst tarafı meşe…
Ölüm, biçilmiş kaftan mıydı gözlerinde?
Hep böyle pusluydu bakışların
Gülüyor muydun geldiğinde
Ve şimdi güler miydin bu halime?
Zaman durdu mu yüzünde?
Sesin topraklandı mı?
Gülüşün yarını sakladı mı göğsünde?
Ve adın bir defterde
El yazından mı ibaret?
Bir veda mektubunu taşıyor paltomun iç cebi
Saklı geçmişim yanı başında
Ve
Bir anı artık kirpiklerin fotoğraflarda.
Geçtikçe trenler gibi rayların üzerinden zaman
Penceremde bir sardunya kırmızılığında sesin
Anımsadıkça güleceğim dirseklerinde ki yaraları
Güzü giyinip gezindikçe sokaklarda
Perşembeleri günden saymayacağım.
***
İllüstrasyon: Pınar Büyük