Ülkemize ve coğrafyamıza sıklıkla yakıştırdığımız “Ağıt Toplumu” nitelemesi, 2016 itibarıyla gündelik bir hal alarak arzu edilen kadim birikimin buharlaşmasına ve ağıt sözcüğünün alışkanlığa dönüşmesine sebebiyet verdi. Her gün ağıt yakan bir toplumun yaktığı ağıtın silikleşmesi elbette o toplumun hatası değil ancak verilecek tepkinin ağıttan ileride konuşlanması artık kaçınılamaz.
Yılın son Müzikçi’sinde, “Ağıt Şarkısı”nın yer alması bir arınma umudu taşıyor. 1983 yılında kurulan ve üretkenlik söz konusu olduğunda rekabete imkân tanımayacak kadar süreklilik gösteren rock topluluğu Nick Cave & The Bad Seeds’in, 1990 tarihli The Good Son albümünde yer alan Weeping Song, Nick Cave ve Blixa Bargeld’in karşılıklı soru-cevaplarıyla ilerleyen bir söyleve dönüşüyor. Grubun karanlık, ürkütücü ve kötü ünlü sözcük seçimleri ile müzikal tercihlerini karşılayan parça, marşı andıran vurguları ve arınma umudunu taşıyan ayin çağrışımları ile yalnızca topluluğun değil yakın müzik tarihinin de öne çıkan yapıtlarından olmayı başarıyor. Pekala, dadacı olarak yorumlanabilecek bir videoya sahip parçanın bundan böyle, en azından uzun bir süre boyunca, ağıt yakmayacağını duyuran sözlerinin ülkemiz ve coğrafyamız için yeni yıla dair sıradan bir temenniden öteye geçmesi umuduyla…