Zaman Evrim*
Işığın peşinde koşarken Gaudi’ye rastlıyorum, bir
Sesim şu deniz kabuğu gibi tırtıklanıyor, iki
Karada değil, suda olduğumu hatırlıyorum, üç
Utanıyorum, üç asır
Kimin hatırlattığına bakıyorum, evrim tüneli
Gözündeki yansımam bile ıslak, bilmem şu kadar milyon yıl
Yunusların gözü hüzünlü ama suya döndüklerinden değil, tunç çağı
Elimde güzel devinim uğruna yolduğum kıllarım, çaresizliğin saati
Karadan çekiştiren yavaş, bacaklı şey, Mesonychid
Yüreğimi Tethys’e atıp seçmişim karayı, ışık hızı kadar hızla geri
Yüreğimin can verdiği yunusların çenesi,
Geceyi delen yarasaların sesi –
Hala peşindeyim ışığın ama artık zaman değil, yer değil, yöntem bildiriyorum
Nefesimi doğurmak için ne gerekiyorsa yankıyla buluyorum.
-Sanırım 18 Ekim 2016-
Uşak