Kitapçı: Ayfer Tunç – Dünya Ağrısı

İçinde bulunulan dünya ile olmasını umduğumuz dünya arasındaki uçurumun adı dünya ağrısı. Bir başka deyişle kafamızda ve gönlümüzde bir şeyler ters gitmeye başladığında duyduğumuz sancının adı. Şairin dediği gibi “Serin bir rüyanın hatırına” mı çekilir dünya ağrısı orası bilinmez.

İstediği hayattan çok başka bir hayatı yaşamak zorunda kalan bir adamın yalnızlığı, yabancılığı, kimselere diyemediği sırlarıyla birlikte kendini nasıl karanlıklara gömdüğünün hikâyesi Dünya Ağrısı. Bu tanım, her ne kadar kafalarda basmakalıp bir edebi anlatı algısı bıraksa da esas kahraman Mürşit’in kendi sularına çekilmesi için görünen hiçbir sebebinin olmaması, büyük felaketler yaşayıp, korkunç badireler atlatmaması, her gün yoldan geçerken karşılaştığımız sıradan bir hikâyesi olan taşralı birinin bunu yaşaması Ayfer Tunç‘un kaleminin maharetini gösterdiği yer.

Yazar, intihar, ensest, kitleleri etkileyen siyasi değişimler, Maraş katliamı gibi konuların hepsini hikâyesine sığdırmak istemişse de meseleler ve bunların bağlandığı yan hikâyeler “havada kalmış, içi tam doldurulamamış” izlenimini okurda kaçınılmaz olarak bırakıyor. Yine de bu durum toplumsal cinsiyet rollerinin nasıl bölüşüldüğünü açık bir biçimde görmeye, Mürşit’in sırtında bir yük gibi işlettiği otelde Anayurt Oteli kasvetini, gözü dönmüş bir linç kültürünü, taşra sıkıntısını, dünya ağrısını iliklerimize kadar hissetmeye engel değil.

Belli bir dönem “Kitaplık“ dergisinin; ardından YKY’nin editörlüğünü yürütmüş, kitap dünyası ile fazlasıyla içli dışlı, Tanpınar ekolünün sıkı takipçisi olan Ayfer Tunç duru yazıları, okurlarıyla bizzat yazışarak kurduğu güçlü bağları ve zekâsıyla Türk edebiyatında oldukça kıymetli bir yer tutuyor.

Tuba Beyret

DUNYAAGRISI

Bunu paylaş: