Kızılcık Sopası: Cumhuriyet Gazetesi’nin “Yaşam”ı

Mustafa Kemal Atatürk’ün ricasıyla Yunus Nadi tarafından 1924 yılında kurulan ve o gün bugündür adına yakışacak şekilde Cumhuriyetin kuruluş felsefesine, ilkelerine ve bir bütün olarak Aydınlanmaya sahip çıkan, tam da bu yüzden her daim türlü saldırı ve baskılara maruz kalan Cumhuriyet Gazetesi, son dönemde benzer baskılara ek olarak yukarıda saydığımız değerleri savunanlar tarafından eleştirilir halde. Her şeyden önce Cumhuriyet Gazetesi’nin Azizm Sanat Örgütü için önemine değinmek gerekiyor. Azizm üyelerinin yıllar yılı Cumhuriyet okuru olmaları ve “Sanat Aydınlanma İçindir” çağrılı manifestoyu kaleme alma noktasında Cumhuriyet’in izi yadsınamaz. Aralarında Adnan Binyazar, Mustafa Bilgin, Orhan Bursalı, Osman Bahadır, Mustafa Balbay, Işık Kansu ve Turgay Fişekçi ve nice aydının olduğu, bir dönem veya sürekli olarak Cumhuriyet’te yer alan kimi adların Azizm’e desteği ve yazarımız Özgür Keşaplı Didrickson’ın bir dönem Cumhuriyet’te yazması bu etkileşimin en somut hali.

Gelgelelim hâlihazırda AKP iktidarının Ergenekon vb. davalarda açıktan saldırdığı gazete, şuan benzer bir saldırıya maruz kalıp pek çok yazarı ve çalışanını zindanlara tutsak vermişken, önceki davalarda okurların, cumhuriyetçi kamuoyunun bir bütün olarak verdiği destek şuan yeterince sağlanamamakta. Bunda gazetenin, İlhan Selçuk’un ölümünün ardından girdiği başkalaşımın payı büyük. Öyle bir başkalaşım ki günümüzde Cumhuriyet, Nuray Mert gibi katıksız cumhuriyet düşmanlarının köşeleri tutabildiği, açıktan bir liberalleşmeyle, zamanının Radikal’i, Taraf’ı gibi AKP iktidarını desteklemeyi başarabilmiş kimi adların, muhalif aydınlarla bir arada yazar kadrosunda yer aldığı tuhaf bir karışıma evrilmiş durumda. En son Nuray Mert’in zıvanadan çıkan gerici yazıları ve nihayet asla yer almaması gereken gazeteden uzaklaştırılması Aydınlanmacı okurlara ve kesime umut verse de Cumhuriyet’in başkalaşımı bununla sınırlı değil.

Aydınlanmacı kimliği ve bunu açıktan dile getirmesiyle her daim öncü olmuş bir gazetenin, astroloji köşesinin olması, hatta zaman zaman burç ve gezegen yorumlarıyla karakter çözümlemelerinin ötesine geçip buradan hareketle haber yorumlamaya başlaması akıl alacak bir durum değil. Katıksız cumhuriyetçi ve aydınlanmacı İlhan Selçuk’un yazılarıyla astroloji köşesinin internet sayfasında yan yana gözükmesi kabul edilebilir bir durum değil. Bu noktada Taylan Kara somut eleştirilerde bulunduğu için daha fazla uzatmadan Kızılcık Sopası’nın dost yayın Cumhuriyet’i sopalamasına sebebiyet veren “Yaşam” bölümüne geçebiliriz. Yaşam sözcüğünün örtülü bir magazin eki gibi hareket edişi, en hafif tabirle Cumhuriyet’in kafa karışıklığına yorulabilir. Yoksa “O Ses Türkiye’nin Yeni Jürisi”nin, “Ünlü Modelin Çılgın Doğum Günü Partisi”nin, “Polis Helikopteriyle Çekilen Porno”nun, “Arda Turan’ın Bir Oturuşta 200 Midye Yemesi”nin ya da “Cemil İpekçi’nin Saç Ektirmesi”nin hangi akla hizmet Cumhuriyet’te yer alabildiği soruları gündeme gelebilir. Bu başlıklar Cumhuriyet Yaşam’da Ağustos ayında yayınlanan başlıklardan bir seçmece. Seviye bu olunca, aynı sayfalarda yer alan “Bodrum’un Öteki Yüzü: İşçi Koğuşları” gibi fazlasıyla kayda değer bir haberin ciddiyeti de seviye kaybediyor. Zira hemen devamında Adriana Lima Metin Hara aşkına dair gelişmelerin ve dizisi tatile girince soluğu Bodrum’da alan Buse Narcı ve arkadaşının paparazzilik şezlong fotoğraflarının Cumhuriyet okuruyla buluşturulması gerçeği, Cumhuriyet’in yeni sürümünün amacını merak ettiriyor.

Cumhuriyet niçin Milliyet ve Hürriyet gibi orta yolcu, popülist gazetelerin magazin eklerine öykünür? Bunu kim talep eder, bunun gazeteye getirisi nedir? Soruların hedefini değiştirip Cumhuriyet okurlarına niçin bu tip haberlere tepki göstermediklerini sorabiliriz aslında. Nuray Mert ve benzerleri Cumhuriyet Gazetesi’ne ne denli yakışmıyor ve gazetenin kimliği ile çelişiyorsa astroloji ve magazin haberleri de o kadar çelişmektedir. Buna tepki göstermeliyiz zira 12 Mart darbesinde İlhan Selçuk’lar, 12 Eylül darbesinde Oktay Akbal’lar, dinci terör saldırılarında Uğur Mumcu’lar, Ahmet Taner Kışlalı’lar ortak bir dava uğruna işkence gördüler, canlarını verdiler; Aydınlanmacı ve Cumhuriyetçi bir Türkiye için! O Türkiye’den bizleri adım adım uzaklaştıran bir iktidara muhalefet ederken o Türkiye’den uzaklaştırıcı yayın yapma hakkına kimse sahip olmamalı hele de Cumhuriyet Gazetesi. Azizm Sanat Örgütü olarak okurları tepki göstermeye, gazete yönetimini ise daha fazla yalpalamadan silkelenmeye çağırıyoruz.

*Tercih edilen görsel Cara Delevingne adlı mankenin “çılgın” olarak nitelendirilen doğum günü haberinde Cumhuriyet Gazetesi’nin tercih ettiği fotoğraf olup “Yaşam”ın devamına http://www.cumhuriyet.com.tr/bolum/10/yasam.html adresinden göz atabilirsiniz.

Bunu paylaş: