Zeki Müren, 6 Aralık 1931 yılında Bursa’da doğdu. Bursa’da başladığı orta öğrenimini İstanbul’da Boğaziçi Lisesi’nde tamamladı. Zeki Müren’in yeteneği, daha Bursa Osmangazi İlkokulunda okurken öğretmenleri tarafından keşfedilmiş. Daha sonra müzikli müsamerelerde oynamış, ilk olarak çoban rolü almıştır. İstanbul Boğaziçi Lisesini birincilikle bitirmesinin ardından çok istediği İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisine (Mimar Sinan Üniversitesi) girdi.[1] Üniversitede öğrenciyken TRT İstanbul Radyosunun solist sınavında birinci oldu.
Bu yükselişte istikrarını bozmayıp, kendini plak ve sahne çalışmalarına verdi. Zeki Müren, ilk konserini 26 Mayıs 1955 tarihinde verdi. Alışılmışın dışında, tasarımını kendi yaptığı kıyafetleri giyer ve saz ekibine de tek tip kıyafet giydirirdi. Hayatı boyunca evlilik yapmamıştır. Bahiye Aksoy ile birlikte dönüşümlü olarak on bir yıl Maksim Gazinosunda sahne aldı. İlk kez 1955 yılında Türkiye’de verilen Altın Plak Ödülü’nü, ‘‘Manolyam’’ adlı şarkısıyla aldı. 1954 yılında ‘‘Beklenen Şarkı’’ adlı filmde oynadı. Filmin büyük ses getirmesinin ardından, birçoğunun şarkılarının bestesini kendisinin yaptığı 28 filmde oynadı.[2]
Zeki Müren, Bursa’da tamburi İzzet Gerçeker‘den aldığı solfej ve usül dersleriyle musiki bilgileri öğrenmeye başladı. 1949’da, Boğaziçi Lisesi’nde okurken Agopos Efendi (sinema yönetmeni ve senaryo yazan Arşavir Alyanak‘ın babası) ile udi Kirkor‘dan aldığı derslerle de musiki eğitimini sürdü. Daha sonra fasıl musikisini iyi bilen ve geniş bir repertuvarı olan Şerif İçli‘den çeşitli eserler meşk etti; Refik Fersan‘dan, Sadi Işılay‘dan, Kadri Şençalar‘dan yararlandı.
1950’de sınavla İstanbul Radyosu’na girdi. İstanbul radyosunda 1951’de, canlı olarak yayımlanan bir programda ilk radyo konserini verdi ve bu konseri çok beğenildi. Bundan sonra Türkiye radyolarında düzenli olarak okumaya başladı. Radyo programları on beş yıl sürdü, bunların çoğu canlı yayın programlarıydı. Müren, bundan sonra kendini daha çok sahne ve plak çalışmalarına verdi. Alışılmış kalıpları zorlayan elbiseleri ve sahne davranışı ile halkın ilgisini sürekli olarak üstünde tutmayı başardı.
Zeki Müren 600’ü aşkın plak ve kaset doldurdu. 300 kadar şarkı besteledi. Plağa okuduğu ilk şarkı Şükrü Tunar’ın “Bir muhabbet kuşu” güfteli şarkısıdır. Müren 1955’te “Manolyam” adlı şarkısıyla Türkiye’de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü’nü kazandı. Zeki Müren Türkiye’de en çok konser veren ses sanatçısıdır. Bir yılda yüz konser verdiği dönemler olmuştur. Kendisine ‘sanat güneşi’ unvanı verilmiştir. Yabancı ülkelerde de birçok konser vermiştir. On yedi yaşındayken bestelediği “Zehretme hayatı bana cânânım” mısrasıyla başlayan acemkürdi şarkı bestelediği ilk şarkıdır. “Şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu” (suzinâk), “Manolyam” (kürdilihicazkâr), “Bir demet yasemen” (nihavend), “Gözlerinin içine başka hayal girmesin” (nihavend) güfteli şarkıları sık sık okunan, en sevilen şarkılarıdır. Müren bu şarkıları plaklara da okumuştur.
Zeki Müren 1954’te “Beklenen Şarkı” adlı filmde sinema oyunculuğuna başladı. Büyük bir başarı kazanan bu filmden sonra şarkılarının çoğunu kendisinin bestelediği on sekiz filmde daha oynadı. 1955’te de Arena Tiyatrosu’nca sahneye koyulan Çay ve Sempati adlı oyunda da başroldeki oyuncuydu. Ayrıca ‘Bıldırcın Yağmuru’ isimli bir şiir kitabı da vardır. Zeki Müren kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı yüzünden 1980’den sonra sahne hayatından ve musikiden uzaklaştı. Bodrum’daki evine kapandı, münzevi bir hayat yaşadı. 24 Eylül 1996 Çarşamba günü, TRT İzmir Televizyonu’nda kendisi için düzenlenen tören sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu. Cenazesi görülmemiş bir halk kalabalığının katılmasıyla büyük bir törenle kaldırıldı. Mezarı, doğum yeri olan Bursa’da Emirsultan mezarlığındadır. O halka mal olmuş varlığı ile Türk Eğitim Kurumuna yaptığı bağışla 1900 çocuk okuttu.
[2] “Eserleri hakkında”. Türkiye Gazetesi. 26 Eylül 1996