Yepyeni bir dünya.
Sağdan sola bir hayat,
Çarşıdan geçmiş bir kadın gölgesiyle
Değmiyor üzerimden attığım
Bu yalnızlığın zerresi tenine.
Her gün yaşamak marifetmiş gibi
Övünüp dururlar kendileriyle.
Nedir ki adınız sizin?
Ahmet mi Ayşe mi?
Hepimiz aynı yerde yapamadıklarımızdan bir dağ biriktirmişken
Bizim en büyük yapamadığımız,
Boylu boyunca yaşamak.
“Buralarda bir kedi vardı.
Sesinden önce
Bıyıkları gelirdi
Bıyıklarından bir mevsim belirir
Üzerimize yağardı.”
Bir gün var olacakmışız gibi
Kertenkeleler ve biz
Maymunlar ve tanrı.
Bir şişe viskimiz,
Anılarımız ve saçlarımız vardı.
Koltuğumuz adımızdan önce duyulurdu
Biz yoktuk
Biz hiç olmadık.
Eşitsizliğin ortasında sessiz bir çocuktuk
Çekingeç ve yetim
Babamız varken bile yetim.
Bizim en büyük çaresizliğimiz
Kendimizdik.
Yarın dünyayı kurtarmaya uyanacağımı hissettim
Yıllardır, yüzyıllardır yaşamış
Normal bir insan gibi
Dünya,
Gittikçe daraldı
Mevsimlere önce
Sonra tarlalara,
Tarlalardan evlere
Duvarlardan, küçücük boşluklarımıza
Biz kimdik ki?
Biz hangi mevsim hangi rengi giyerdik?
Derilerimizden başka.
O kadar seviyorduk ki yaşamayı
Ne olacağını umursamadan
Fareler gibi
Durmadan kemirdik.
Yüce insanlık
Homosapiens!
Beni bir tarafından anladın,
Benimse buna katlanmaya
Gücüm yetmedi.
***
Görsel: Evrim (2016) – Pınar Büyük