Azizm Sanat Örgütü’nün aylık yayını Azizm Sanat E-Dergi’nin, Eylül 2018 tarihli 129. Sayısı yayında. Eleştiri, görüş ve katkılarınızı bekliyoruz;
https://issuu.com/azizm/docs/azizmsanatedergi129
İçindekiler
Editörden s. 4
Üçüncü Sinema Ekseninde Ev Kira Semt Bizim’in Bağımsızlığı – Onur Keşaplı s. 6
Sen Anadolumsun – İsmet Şengül s. 24
Çöküntü – Burhan Tekçe s. 30
Uzak Bir Diyara – Batuhan Suiçmez s. 31
Artık – Kemâl Hatipoğlu s. 33
Sürgünden Mektuplar – Bilgen Seven s. 36
***
Editörden
Duygu durumlarındaki süratli devinimlerin, hatta sıçramaların yaşanabildiği mevsim geçişlerinde süreleri giderek azalan veya hissedilirlikleri seyrelen güz ve baharın halen özel bir ağırlığı var. Duygusallığı baş tacı ilan etmemiz neticesinde psikolojik hastalıklar yerine dengesizliklere karşı hoşgörülü olmamız hatta bağışıklık kazandığımız ortada. Akılcılıktan evvel gelen duygusal tepkimeler, hararetle örülü topraklarımızın zihniyetinde ister istemez özeleştiri-eleştiri kurumunun çalışmamasına yol açıyor. Devamında ise mutlak sekterlik, saldırganlık, olumsuz anlamda kabilecilik göze çarpıyor. Boşu boşuna “şefleri öldürün” demiyoruz son aylarda. Kapalı devre solculuk ve muhaliflik sonucu yalnızca kendimize benzeyen, kendimiz gibi davranan, konuşan, paylaşan, beğenen tiplemelerle bir araya gelerek bir nevi küçük ölçekli ari (zihniyet) ırklar türetiyoruz. Öznenin kalabalıklaşmış sürümleriyle örülü çoklu ve iri bir yaşam formu meydana geldiğinde ise daha küçük ve tekil özneler ya baskılanmaya, ya yok sayılmaya ya da ortak bedene katılmaya zorlanıyor. Böylelikle o sıklıkla yinelenen “Bir Ağaç Gibi Tek ve Hür, ve Bir Orman Gibi Kardeşçesine…” dizeleri Nazım Hikmet’in doğum ve ölüm yıldönümleri için kürsüye saklanan alıntılardan ibaret kalıyor uygulamaya konulacak gerçekler olmak yerine. Tek ve hürlüğün tekinsizliği, türdeş kalabalıklar arasında yerini güvene bırakırken bunun ardında özgüvensizlik ve özgüvensizler ordusu birleştiğinde doğan temelsiz özgüven yatıyor olabilir pekâlâ. Mevcut duruma doğru bir teşhis yöneltmeden girişilecek çözüm önerileri de öz tatminden öteye geçemez. Dolayısıyla kendi küçük ölçeğimizde beyin fırtınasını sürdürmeyi, eleştiri ve önerileri kabul etmeyi, dokunabildiğimiz noktalara söz konusu eleştirelliği ve özeleştiriyi bulaştırabilmenin yollarını arıyoruz, buluyoruz, uyguluyoruz.
Böylesine küçük – öyle ki insanlık için küçücük bizim içinse küçük – bir adımdan yola çıkarak hazırladığımız Azizm Sanat E-Dergi’nin 129. sayısı, yoruma açık farklı çağrışımlar içeren çizimler ve şiirlerin egemenliğinde bir içerik taşıyor. Duygu durumlarının büyük çoğunluğunu içerdiğini düşündüğümüz pasajlar ise sürgünden mektuplar biçimiyle bu ay ve önümüzdeki sayılarda sayfalarımızda yer alacak. Sinema köşemizde bir hayli önem atfettiğimiz Bağımsız Sinema Merkezi’nden Mustafa Kenan Aybastı’nın yönettiği, geçtiğimiz aylarda salonlarda, önceki ay ise Youtube’da gösterime giren Ev Kira Semt Bizim’den yola çıkarak, Üçüncü Sinema bağlamında eleştirel okumalar ortaya koyup, sesli ya da sessiz tartışılacağını umduğumuz sorular soruyoruz.
Kapalı devreyi aşmak adına,
Sanatla kalın dostlar.
Azizm’in Notu: Ekim 2018 tarihli Azizm Sanat E-Dergi’nin 130. sayısı için, dilediğiniz konuda makale, öykü, şiir, deneme, eleştiri, karikatür, video, resim ve fotoğrafı 28 Eylül tarihine kadar azizm.sanat@gmail.com adresinden yayın kurulumuza iletebilirsiniz.
Görsel: Murnau’da Güz (1908) – Vasiliy Kandinskiy