“Sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez.”, “İnsan olmakla birlikte gelen sorumluluğun yüklediği ağırlıktan kurtulmanın herhangi bir yolu yoktur.”, “En büyük suçlar, gerekli olanı değil de fazla olanı elde etmek için işlenir.” gibi aforizmik ifadeler duyulduğunda herkesi etkiler. Bir adım ileriye gidilip sözlerin sahipleri ve onların dünyaya bakış açılarını anlamaya çalıştığımızda ise işler biraz değişir. Zira sözlerin sahipleri bulundukları çağa damgasını vurmuş, yüz yıllar sonrasında dahi fikirleri tartışılan, birçok fikri ve eseri el üstünde tutulan Sokrates, Sartre, Aristoteles gibi koca isimlerdir. Eğer yeterli donanım yoksa yarattıkları düşünce denizinin içinde beynimizi çatlatırcasına didinsek bile belli bir yere kadar ilerler sonra bu suların boyumuzu aştığını düşünerek anlamaya çalışmaktan vazgeçeriz.
Böyle durumlarda önce suya alışmak gerekir. Suyun kıyısında dolanmak. Suyun doğasını sığ yerini, derin yerini anlamaya çalışmak gerekir. Nigel Warburton meraklılarını, felsefe okumalarının sularına alıştırmak için böyle bir iş yapıyor Felsefenin Kısa Tarihi adlı eseriyle. Felsefe tarihinin uzun yolunu Sokrates’ten tutup 21. yüzyıl filozoflarına kadar 2000 yıllık bir özeti son derece sade, akıcı, anlaşılabilir bir dille getirerek; filozofların temel savlarını anlayıp, daha derinlikli düşünmeye motive edecek şekilde önümüze sunuyor. Kırk bölümden oluşan kitapta her çağdan alınan filozoflar ve görüşleri felsefi bir problem etrafında ele alınıyor. Zihinlere mutluluğun tanımı, Tanrı’nın, özgür iradenin varlığı üzerine bir takım düşünce tohumları atmayı başarıyor.
Warburton’un 2000 yıllık bir tarihi kapsamlı bir biçimde ve tüm filozofları ele alarak yaptığı söylenemez. Bunun yanı sıra çalışmadaki bir diğer sınırlılık sadece Batı felsefesini ele alıyor olması. Fakat felsefe okumalarına bir başlangıç yapmak istiyorsanız, bu işin zor, karışık ve anlaşılmaz olacağını düşünüp her defasında başlamayı erteliyorsanız, bu alanla ilgili ön yargılarınızı kırmak için Warburton’un eseri, hatırı sayılır kronolojik bir çalışma.
Tuba Nur Beyret