17 Mart 2019
İzmir
Benim kızlar Alişle Zeliş sonunda piyasaya çıktılar.
Editörün notu: Birini yaralı olarak buldukları 2 kaplumbağa, Aytanga teyzelerin şehrin kalabalığından, gürültüsünden uzak saklı bahçesinde kış uykusuna yatıyormuş.
Aytanga Bilici Çiftçi
18 Mart 2019
Burhaniye
Kış devam ediyor bizim buralarda. Bugün biraz daha odun aldık Hıdrelleze kadar daha yanar sobalarımız.. Odunları kovaya doldururken birinin üzerindeki kelebeği görünce hemen yeğenim Özgür ve Dirimbilim Günlüğü geldi aklıma, yakamadım…
Asuman Burucu
19 Mart 2019
İstanbul
Vapurda kitap okuyacak kadar cahil değilim.
Mahmut Dirican
Krefeld, Almanya
Botanik Bahçesi açıldı. Fotoğraftaki sinek ve benzer haşerat için otelmiş. Doğaya saygı duyarsan, sineğe bile yaşam hakkı tanırsın!
Böcek türü canlılar için yapılan bu tür yuvalara epey rastlanıyor son yıllarda buralarda. Amaç yaban arısı, bazı kelebek türleri, uğurböceği gibi canlıların çoğalmasını sağlamakmış!
Perihan Yalın-Michels
Juneau, Alaska
Jos Bakker
İstanbul
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, Ertuğrul Adası’ndaki
“Sakura Ağaçları” açtı, kaçırmayın.
Sakura; “kiraz çiçeği” demek Japonca’da. Ağır ağır açtığı, çabuk
döküldüğü için baharın/ hayatın başlangıcını ve aynı zamanda kaçınılmaz sonu
simgeliyor. Sakura’nın dalda kaldığı zamanın çok kısa olması, Japon kültüründe
hayatın gelip geçici olduğunu ifade ediyormuş. Bölgeden bölgeye açma zamanı da
farklılık gösteriyor. Onbir kentte ikişer haftalık festivallerle kutlanan
“Sakura Zensen”in yarım milyondan fazla turisti Japonya’ya çekmesi şaşırtıcı
değil sanırım. O kadar güzeller ki.
Avrupa Yakasında ise Büyükşehir Belediyesi’nin 2003’te Baltalimanı’nda kurduğu Japon Bahçesi’ne 64 yetişkin sakura bulunmakta.
Bu parka kadar gitmişken Emirgan Korusu’ndaki sakuraları da ziyaret edebilirsiniz. Beyaz Köşk’ün havuz yönündeki girişinde iki büyük sakura bulunuyor. Ayrıca Beyaz Köşkle Sarı Köşk’ü bağlayan yolda da yaklaşık beş metrelik bir sakura görebilirsiniz. Her iki park da ücretsiz geziliyor.
Yalova’daki Karaca Arboretumu’nda da, İstanbul’daki saray bahçelerinde de sakuralar var. Sakuralar Japonya’nın doğal zenginliği olarak sınıflandırılıyor. Bu sebeple ağacın ya da tohumunun ülke dışına çıkartılması yasaklanmış. Sadece belli sebeplerle 9 ülkeye gönderilmiş. Evrensel dostluğu geliştirmek, başka ülkelerle ilişkilerini geliştirmek amacıyla hediye ediliyor.
Dilek Geçit
Not: Ataşehir’deki Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nin internet sayfası;
http://www.ngbb.org.tr/ertugrul.html
20 Mart 2019
Chiricahua Ulusal Anıtı, Arizona, Amerika
Yılın ilk kelebek fotoğrafı. Kanatları kapalı ama o anten…
First butterfly pic of the year. Closed, but those antennae…
Susan Knauer-long
Kayseri
Diken kelebekleri göçte. 10 dk içinde en az 7 birey kaydettik. Durup beslendikleri çiçekler de sanırım Mavişotlarından biri (Veronica sp.) Bahar gelmiş hoşgelmiş.
Evrim Karaçetin
Burhaniye
Sapsarı Ören plajından sonra Öğretmenler Mahallesi plajının da pespembe nakıllarla dolu olduğunu görünce gözlerime inanamadım. En son kasım ayında görmüştüm. Seyrek seyrek ve cılız cılızdılar. Şu anda ise öyle büyümüş ve çoğalmışlar ki, pespembe bir masal ormanı olmuş plajımız. Hayran olmamak mümkün değil.
Perihan Keşaplı
Erzurum
Kasım ayında gördüğümüz nakılların sivri nakıl (Silene conica) olduğunu öğrenmiştik Flora Grubu’ndan. Annemin bu son gördükleri de aynı tür mü acaba? Sivri Nakıl, Mahruti Nakıl’a (S.subconica) da benziyormuş biraz.
Karanfilgillerden olan nakıl türlerini incelemek isterseniz;
https://www.turkiyebitkileri.com/en/photo-gallery/view-album/2473.html
Özgür Keşaplı Didrickson
21 Mart 2019
Juneau, Alaska
Yaşasın! Bu sabah yılın ilk varied thrush* kuşunu duydum. Auke Gölü civarında. O muhteşem, tek başınalığı duyuran sesi biraz zayıf ama belirgindi. Dün gece de yılın ilk ağaçkakanını bir ağacı durmadan gagalıyordu.
*Bilimsel ismi Ixoreus naevius olan bir tür ardıç. Ülkemizde görülmüyor.
Yahoo! I heard my first VARIED THRUSH this morning! Auke Lake area. That lovely solitary note was a bit weak but clear. First sapsucker drumming on a tree last night.
Laurie Craig
Varied Thrush’ın biraz gizemli, özgün şarkısını merak ederseniz;
İstanbul
İş temposu nedeniyle ara verdiğimiz yayınımıza geri döndük! Göç dönemleri boyunca İstanbul’daki hareketliliği gözlemler doğrultusunda sizlerle paylaşmaya çalışacağız.
2 gün önce mükemmel hava ile beraber mükemmel bir geçiş vardı Boğaz’da; bir saat içerisinde 4 bin leylek geçiş yaptı! Genel geçiş 3. Köprü’den kuzeye doğru seyrettiği için kuleden iyi bir seyir gerçekleştirilememiş olabilir. Bunun yanında ağırlıklı olarak şahin geçişi gözlenmekle birlikte, genç bir Şah Kartal da gözlenen türler arasındaydı.
Bugünkü kapalı İstanbul havasına ise ağırlıklı Şahin geçişi eşlik ediyor. Geçiş Rumelifeneri üzerinde yoğunluk gösteriyor.
Bosphorus Bird Migration – Istanbul sayfası;
Bugünlerde İstanbul’da yaşanan görkemli leylek göçüyle ilgili bir haber;
Çamlıbel, İzmit
Sevgili
Flora aramıza indi ve kanatlarını açtı; yeni yılın ilk gününden (Yılgayak), Iris suaveolens manzaraları (Bodur
süsen; Dwarf bearded)
Dioscorides, De Materia Medica’ya süsenlerle
başlar ve tüm eser boyunca tarihsel bilgilere yer verdiği tek bitki budur. O’na
göre bitkinin adı tanrıların habercisi Iris’ten gelmektedir. Iris (ἶρις) aynı
zamanda gökkuşağı da demektir. Birincisi süsenler, gökkuşağı gibi çok çeşitli
renk varyasyonlarına sahiptir. İkincisi yerden göğe ve sonra tekrar yere dönen
bir kavisli yapıya sahiptirler. Birçok primitif kavimde gökkuşağının cennetle
yeryüzü arasında bir iletişim görevi gördüğüne inanılır, eh, Yunanlar bunu Iris
ile kişiselleştirmiş…
Hüseyin Doğan
Editörün notu: Chloris isimli perinin Bahar Tanrıçası Flora’ya dönüşme öyküsünü “Sanata Başla” sitesinden, Botticelli’nin ünlü “Bahar Alegorisi” tablosuyla ilgili Özgün Yılmazok‘un anlattıklarından öğrenebilirsiniz;
İzmir
Aslında yazacaklarımı geçen sene bu zamanlar yazmıştım ama mitolojik hikayesinden haberim yoktu. Yunanistan’da ve Balkanlar’da mart ayı geldiğinde sağ kol ve sol ayak bileğine kırmızı beyaz iplikle örülmüş bilezik ve halhallar takılıyor. Çocuklara da takılıyormuş. Bunun sebebi mart güneşinden onları korumakmış. Mart ayı bittiğinde ne zamanki bir kırlangıç görülürse bu bilezikler ağaçlara iliştiriliyormuş. Kuşlar belki yuva yakmakta kullanırlar diye düşünülüyormuş.
Mitolojik hikayeye gelince.. Güneş Tanrısı, bir kutlamaya katılmak için genç bir erkek olarak yeryüzüne iner ancak bir canavar onu kaçırır. Tabi ki yeryüzünü karanlık bürür. Bir gün bir genç, arkadaşları ile beraber canavarı öldürür ve Güneş’i kurtarır. Böylece yeryüzüne bahar gelir fakat bu genç ölür ve kanı beyaz karı boyar. O zamandan bu yana gencin kanını ve onun kurban olmasını temsilen kırmızı, ve saflığı temsilen beyaz iple Yunancada “martaki” denilen bileklikler örülüyormuş. Bileklikleri takma vakti geldi geçiyor, gözümüz kuşlarda olsun.
Yeşim Öndül
Yeşim’in geçen yılki günlükte martakiyle ilgili yazdıklarını da okumak isterseniz;
İstanbul
Sitemizin bahçesinde rastladığım uğurböceği renkleriyle beni çok şaşırttı. Onun da bana samimiyet ve istekle verdiği pozu sizin de görmenizi istedim. Umarım kendisini tekrar görme şansım olur.
Figen Kurtoğlu
Erzurum
Bugün yine Defne’yle yürüyüşe çıktık. Karga sürüleri geçiyor üzerimizden akşamları. Başımı arkaya atarak onlarla selamlaşmak ve derinden gelen kanat seslerini duymak çok hoş oluyor. Defne dün bir türlü duyamamıştı. Sabırsızlanıp sesini çıkardığı için de duyamıyordu. Bugün daha sabırlıydı, bir kanatların ardında bıraktığı, kargalardan çok gökyüzüne ait olan o sesi duydu.
Akşam da birlikte Figen teyzemin çektiği uğurböceğinin türünün ne olduğunu araştırdık internette biraz. Ne çok tür var! İnternetteki güvenilir kaynaklarda bir süre bakındıktan sonra bu uğur böceği türünün Harmonia axyridis olabileceğine karar verdim. Anavatanı Asya olan istilacı bir türmüş. Yerli türlerle besin açısından rekabette üstün gelmesinin yanısıra onların yumurta ve larvalarını yiyormuş. Çok değişken görünümleri ve formları varmış; Kırmızı ya da turuncu zemin üzerinde farklı sayıda siyah noktalı, teyzemin çektiği gibi siyah zemin üzerine 2 ya da daha fazla kırmızı noktalı, ya da noktasız…Karakteristik özelliklerinden birisi başının ortasındaki beyaz renkli üçgenmiş.
Özgür Keşaplı Didrickson
22 Mart 2019
İstanbul
Bugün İstanbul’da güneşli ama serin bir hava hakimdi. Sarıyer’de Şahin ağırlıklı bir göç hareketliliği vardı. Rüzgârın da etkisiyle leyleklerin daha güney bölgelerden dağınık bir geçiş yaptığını tahmin etmiştik ki, 6 sularında Şişli üzerinde 300’lük bir leylek sürüsü ile günü kapattık. Bugün 40 dakika gibi kısa bir süre düzenli sayım yapabildik; bu zaman zarfında ise 150 Şahin ve 3 Saz Delicesi ile denk geldik. Yarın da kapalı ve serin bir hava olacak gibi gözüküyor, göçe gidecekler sıkı giyinsinler 🙂
Bosphorus Bird Migration – Istanbul sayfası;
Amerika
Arizona renge doydu…
Arizona has flooded…with color
Susan Knauer-long
Kaliforniya’da tepeler turuncu gelinciklerle dolmuş bu baharda da ancak öyle çok insan akın etmiş, öyle korkunç bir trafik oluşmuş ki bir süreliğine alana girişi yasaklamışlar! İşte haber;
İnsan nüfusu azalmadığı sürece bundan sonra bu tür haberleri daha sık duyacağız sanırım. Her an gezmeye teşvik ediliyoruz. Alaçatı ve Bozcaada gibi yerler bu çılgın gezme çağı yüzünden başa gelebileceklerin en büyük örneklerinden olmuşlardı. Son zamanlarda doğa gezilerine teşvik ediliyor insanlar, dahası “doğa elden gidiyor, doğaya koşalım” atmosferi hakim. Şehirde yaşam üzerine sürekli olumsuz şeyler duymaktan kendini çayırlara atmak istiyorsa insan kimi suçlamalı? Herkesin şehirden köye, kasabaya yerleşme, üstelik de ev, tarla alabilecek bir birikimle yeni hayata başlama imkânı yoksa ne olacak?
En büyük suçlulardan birisi nüfus ve ne yazık ki onunla ilgili, üstelik dünya genelinde yapılan ciddi bir çalışma yok gibi. Bir yıl kadar önce uzun süredir dinlemediğim Ben Harper’ın o sıralar neler çalıp, söylediğine bakmak için internete girdiğimde 5.kez baba olacağını öğrenince şok olmuştum. Daha ilk albümlerinden birinde yer alan “Excuse me Mr.” isimli şarkısında doğa yıkımından söz etmesiyle gözüme girmişti. O yıllardan bugüne doğa koruma dahil her konuda ilerici bir duruşu olduğu izlenimi edinmiştim ama işte çocuklarının sayısını takip etmeyi unutmuşum! Harper’ın kardeşinin de doğayla ilgili olduğunu, okyanuslarla ilgili bir çocuk kitabı yazdığını duymuştum. Şimdi baktım “All the way to the ocean” isimli kitabı aynı isimle animasyon filme bile uyarlanmış.
1 Mart’ta Facebook’ta Selçuk merkezinin hemen çevresindeki tepelerde papatyaların, anemonların içinde gezdiğimiz günlerde çekildiğim fotoğrafımın altına şöyle yazmıştım;
“Yalnızca 3 papatya ve 1 anemon ezdim. Özellikle benim gibi yaban hayatla steril bir ilişkinin de uzaklaşmak anlamına geldiğini düşünen biri için bu kadar da olur. Eve getirdik hem biz onları. İnsanların zeytinlikleri olduğu için sanırım, küçük patikalar var her yerde. Bu da çok hoşumuza gitti. Herkes gelip aynısını yapmak istese olmaz tabii. Ancak öyle pek gelen giden yokken işte çiçeklere, böceklere sokulmamak da olmaz. Hem onlar da bizi seviyor bence.
Nüfus az olsa, böyle yerler bol olsa, daha çok atsak kendimizi çiçeklerin arasına. Kitap okumak için, düş kurmak için, hiç bir şey yapmadan renkleri, kokuları içimize çekmek için…”
“Herkes gelip aynısını yapmak istese olmaz tabii” demişim. Olmaz elbette ancak bunun mantığını, matematiğini yapmak çok zor. Neyi, nereyi, ne zaman, kimlere kapatmalıyız? Selçuk ve Kaliforniya tepelerinde yasaklar uygularken pahalı turlarla Antartika’ya, balina köpekbalığıyla yüzmeye gidilmesine de yasaklar getirilecek mi? Kapitalist dünyada, zaten hep haksızlıkların yaşandığı düzende bu soruların yanıtı açık olsa gerek. Bu durumda doğa yıkımına karşı durduğunu söyleyenlerin samimi olması gerekir. Bilimsel verilerden, şundan bundan ve neler yapmak gereğinden herkes söz ediyor ama herkes samimi değil. Beş çocuk yapmak samimiyetsizliğin ciddi bir göstergesi.
Özgür Keşaplı Didrickson
23 Mart 2019
İstanbul
Bu binanın önünden geçerken Sgrafittoyu (bir cephe dekor tekniğinin adı) görmek imkansız gibiydi, o kadar kirlenmiş, eskimiş ve bakımsız. Bazı detaylar var ki bir binada, artık aradığım şey var mıdır, yok mudur uzaktan anlayabilir hale geldim. Tabi atladığım da olmuyor değil. Sonradan hayıflandığım. Fakat bunu görünce çok heyecanlandım. Uzun zamandır gelincik arıyordum. Tele objektifle baktığımda görülebilir hale getirebilmem uzun zamanımı aldı. Simsiyahtı neredeyse. Benim için çok değerli bir kare.
Bu sabah çingeneme yeni, taze çiçekler gelmiş, hiç kaçırmadım. Hiç rastlamamıştım onda daha önce. Gelinciğin bi cinsi, haşhaş çiçeği belki, tam adını bulamadım. Özgür Keşaplı Didrickson, saçıma taktığımın anemon olduğunu söyledi. Öğrenmiş oldum ben de. Teşekkürler..
Alev Oskay
Erzurum
Havaalanı taraflarında küçük bir kuş gözlem gezisi yaptık bugün. Bir zamanlar Erzurum sazlıkları çok önemli bir sulakalanken ne yazık ki kurutma çalışmaları yüzünden iyice küçülmüş durumda. Kurutulan kısımlarda halâ karlar eridiğinde geçici subasar çayırlar oluşuyor ve göçmen kuşların uğrak yeri oluyor. Bugün de kızkuşları, döğüşkenkuşlar, akkuyruksallayanlar, düdükçünler, şahinler, angıtlar, karabaş ve Van Gölü martıları karşıladı bizi.
Özge Keşaplı Can
Bugün yıllar sonra ilk kez kızkuşu gördüm. Özlemişim onları. 2000 yılında kuş halkalamayı öğrenmek için İsveç’e gitmiştim. Halkalama dışında da kuş çalışmaları yapan araştırma merkezinde bir ara işim kızkuşlarını izlemekti. Yattığımda o ilginç ötüşlerinin kafamın içinde yankılanması nedeniyle zor uyuduğum geceleri hatırlıyorum. Sesleri şöyle;
Özgür Keşaplı Didrickson
24 Mart 02:08
Erzurum
Özge ve Okan’la Onur’un tavsiye ettiği “Meyerowitz Stories” isimli filmi izlerken kar yağmış meğer. Özge söyledikten sonra hemen pencereye koştum. Üzerimde siyan bir hırkanın olması ne güzel bir tesadüf oldu.
Filmde Dirimbilim Günlüğü’nde söz edebileceğim bir şey var mı düşündüğümde bir sahneyi olması gerektiği kadar hızlı hatırlamamamı birden fazla güzel şeyin insanı sersemletmesine mi yormalı, gecenin ilerlemiş oluşuna mı? Jean karakterinin ağaçlara koşmasından sonraki o sahne, ağaçlarla paltosunun uyumu çok hoştu.
Özgür Keşaplı Didrickson
Juneau, Alaska
Which way? Hangi yöne?
Jos Bakker
Los Angeles, California
Bol yağışlı geçen kışı takiben bol çiçekli bahar geldi; “sakuralar” (kiraz çiçekleri) açıyor; milyonlarca “boyalı kadın kelebeği” göç ediyor; böylesi senelerdir görülmedi!
(Türün Türkçe, İngilizce ve Latince ismi sırayla; diken kelebeği, painted lady/boyalı kadın kelebeği, Vanessa cardui )
Japonlar için oldukça kutsal sayılan Sakura ağaçları arasında düzenlenen bahar festivallerinde, doğa güzelliğinin evrenselliği yaşatılıyor. Samuraylar, baharın, yeniden doğuşun ve güzelliğin sembolü olan kiraz çiçeği ağacının yaşam döngüsünü gözlemleyerek, olası bir savaşta her an ölümü akıllarına getirmişlerdir. Hafif bir rüzgâr estiğinde yağmur damlaları gibi dallarından dökülen sakuralar, kaçınılmaz son olan ölüm ile yaşamın birlikteliğini çok estetik biçimde gözler önüne sererler.
Deniz Tokatlı
Erzurum
Deniz’in heyecanla aktardığı California’daki diken kelebeği (Vanessa cardui) göçü haklı olarak gündeme oturmuş, sosyal medyada da çok söz edilmiş. 2005 yılından sonraki bu en büyük diken kelebeği göçüymüş bu. Her bahar olduğu gibi Mojave Çölü’nden Kuzeybatı Pasifik’e göç eden kelebeklerin sayısında yaşanan patlama California semalarının kelebekle kaplanmasına yol açmış.
California ve çevresinde yaşayanların twitterda yazdıklarına denk geldim. Böyle olağanüstü durumların insanları hayranlık duygusunda nasıl birleştirdiğinin çok sevimli örnekleri bunlar, birkaçını paylaşmak istiyorum;
Her yer turuncu kelebek kaplı. Güzellikleri beni sersemletti…Bu göç hayatımda gördüğüm en güzel şeylerden biri olabilir
California yağmurları bize kelebekleri getirdi. Bu pek çok açıdan çok iyi. Onlara ihtiyacımız var. Polen yayın küçük ziyafet hayvanları. Her yerde şölen havası estirin, iyi eğlenin!
Palm Springs’te her yerdeler. Araba kullanırken kelimenin tam anlamıyla seri kelebek katiline dönüştüm.
Bu kelebekler bana umut veriyor.
Göçmen kelebekler iyi, hoş ta ki 32km/s hızla bisiklet sürerken ağzınıza girmelerine dek.
Bu twitlerin de yer aldığı haberi okumak isterseniz;
Dünya genelinde en yaygın kelebeklerden olan ve en uzun göçmen olduğu düşünülen diken kelebeğinin Afrika-Avrupa arasındaki göçü sırasında İsrail semalarında da büyük sayılarla görüldüğü haberi de gündeme geldi. Ne kadar da heyecanlı! Ve bu seneki göçte, yine California’daki gibi öncekilere göre çok daha yoğun sayılarla geçiş yapıyormuş kelebekler. Önceki senelerde saatte birkaç yüz birey geçerken bu sene saatte birkaç bin bireyin geçtiği belirlenmiş. Kuzeydeki üreme ve beslenme alanlarına doğru yaptıkları bu muhteşem, hayranlık verici yolculuğun Purim Kutlamaları’na denk gelmiş olması da İsraillilerin keyfine keyif katmışa benziyor. Haberi okumak isterseniz;
Ülkemizin sayılı kelebek araştırmacılarından Evrim Karaçetin’in bu sayımızdaki gözlemininde de belirttiği gibi bu kelebekler bizim ülkemiz üzerinden de göç ediyorlar. Trakel.org sitesindeki bilgilere göre 2001 yılının mayıs ayında Fethiye’de büyük bir göç dalgası kaydedilmiş (Göç sözü yanıltmasın, bu tür ülkemizin her bölgesinde görülen, ülkemizde üreyen bir tür aynı zamanda).
Evrim, gözlemciler olarak göçü gördüğümüz zaman koordinatları, 10 dakikada geçen kelebek sayısını ve uçuş yönlerini araştırmacılara gönderebileceğimizi söyledi.Ülkemizde kelebek göçünü çalışan birisi yokmuş ne yazık ki. Verilerimizi yurtdışı online veri sistemlerine girebilirmişiz. Örneğin iObs uygulamasını kullanabilirmişiz. Dilerseniz gözlemlerinizi doğrudan bize iletebilirsiniz. Biz de Evrim’in rehberliğinde ilgili yerlere iletiriz.
Kelebek göçüyle ilgili önemli bir bilgiyi de not düşmeli; bir kelebek tüm göç rotasını tek başına tamamlayamıyor, ölüyor. Göç yolculuğu evreler halinde, birbirini takip eden nesillerin rotaya devam etmesiyle tamamlanıyor.
Kelebeklerden bunca söz etmişken, Doğa Koruma Merkezi’nin kısa süre önce yayımladığı, ülkemizin kelebek araştırmalarına öncülük etmiş Ahmet Baytaş imzalı “Türkiye’nin Kelebekleri Arazi Rehberi” kitabını edinmenizi öneririz.
Göç zamanı gözümüz hem kuşlarda, hem de kelebeklerde olsun!
Özgür Keşaplı Didrickson
25 Mart 2019
Kabaoğlu, İzmit
Pisaura mirabilis, Onosma taurica (Emzikotu) üzerinde ‘öğle
yemeği’ni bekliyor.
Bu grubun erkekleri, dişilerine hediye vermeleri
ile ünlüdür. Hediyenin genellikle ‘hediye paketi’ne sarılmış bir sinek olduğunu
söylemek bilmem gerekli mi? Eh, bazı meteliksiz erkekler, dişinin bunu
anlamayacağını umarak sahte (içi boş) hediye paketleri sunarlar, fakat dişi
bunu fark ederse, o erkeğin vay haline… Dişinin gazabından yedi iklime kaçsa
azade olamaz. Hatta bazen hediye paketi dolu olsa bile dişi hediyeyi
beğenmeyebilir ve çok sinirlenebilir. Ezcümle, erkek ‘nursery web spider’lar
ömürlerinin büyük bölümünü, alışveriş sitelerinde ‘uygun’ hediyeyi bulmakla
geçirir.
Hüseyin Doğan
………….
Not: Kuş türleri için trakus.org, kelebek türleri için trakel.org adresine bakabilirsiniz. Bitkiler konusunda Facebook’taki Flora grubu dışında, turkiyebitkileri.com adresinden yararlanıyoruz. Sürüngenlerden mantarlara, genel olarak yaban hayatla ilgili bilgi edinmek, gözlemlediğiniz türlerin hangisi olduğunu öğrenmek için dogalhayat.org adresine danışmanızı öneririz.
…
Azizm Sanat Örgütü olarak doğadan zannedildiği kadar uzak olmadığımızı düşünerek, bu düşüncenin yarattığı umutla “Dirimbilim* Günlüğü” köşesini açmaya karar verdik.
Dirimbilim Günlüğü’nün her yaştan herkesin katkısıyla oluşmasını arzuluyoruz. Günlüğümüzde yer almak için yer ve tarih bilgisiyle bize gözlem ve düşüncelerinizi aktarabilirsiniz. Notlarınıza fotoğraf, çizim, video da ekleyebilirsiniz.
Bizi birleştireceğini, yaban hayata olan sevgimizle güç birliği yapmamızı sağlayacağını umduğumuz günlüğümüze katkılarınızı bekliyoruz. Notlarınızı dirimbilimgunlugu@gmail.com adresinden yayın kurulumuza gönderebilirsiniz.
* “Dirim” kelimesi “yaşam” demek. “Dirimbilim” de “Yaşambilim” yani “Biyoloji” demek. “Dirim” kelimesinin doğanın içindeki müziğe ve şiire de göz kırpan bir kelime olduğunu düşündüğümüz için günlüğümüze bu ismi verdik.