2 Nisan 2019
Haydarlar Gölü, Hatay
Kurbağaların konseri…
https://www.facebook.com/groups/turkiyedogalhayati/permalink/1096959113821105/
Mehmet Atıcı
Limanköy, İğneada
Keratalar bütün ormandan fırladı…Bütün ormanı sardılar. Bu seneki gibi hiç görmemiştim. Ormanda yürürken üstlerine basmamak için zıp zıp yön değiştiriyorsun.
Can San
Selçuk
Günlüğümüzün 40. sayısını birkaç saat önce yayımladık. Sorup, araştıramadığım daha o kadar çok tür var ki. Ilgınların arasında dolanırken gördüğümüz o uzun, ilginç çiçeğin adı Akgerdanlıkmış (Reseda alba). Flora grubuna danışmadan önce Mustafa (Bilgin) abiye göndermiştim fotoğrafını. Onun koyduğu adı daha çok sevdik biz; “Tanrı oyası”.
Oruç Aruoba‘yı 90ların başında, lise yıllarında keşfetmiştik. Yazdıklarından genel olarak çok etkilenmiştim. Yaban hayata dair çok güzel ve özgün satırların yer aldığı “Tümceler” kitabının yeri ise çok özeldi hep. Birkaç tümceyi günlüğümüze aktarmak için bir süredir yeniden karıştırıyordum sayfalarını. Kitabın 1983-1993 yılları arasında yazdığı “Boğaz’dan tümceler” kısmında, yılını bilemediğim bir 2 Nisan’da şöyle yazmış;
“Önemli olan tek bir şey var şimdi: Bülbüllerin seslerini ne zaman – hangi gün -yeniden işitmeye başlayacağım.-
Özgür Keşaplı Didrickson
3 Nisan 2019
Ankara
1967 senesiydi, babamın görev yeri değişikliği nedeniyle doğduğum ve büyüdüğüm şehir olan Trabzon’dan Ankara’ya taşındık. Ve aynı sene Eylül’de Ankara Aydınlıkevler Lisesi birinci sınıfına kaydım yapıldı. Yani bize bir tür 68 kuşağı da diyebilirsiniz. O okulda 3 sene okuyup, 1971’de mezun olurken, orada edindiğim arkadaşlıkların 50 seneden daha uzun süreceğini bilemezdim ama öyle oldu.
Biz Aydınlıkevler Lisesi mezunları her yıl mayısta okulumuzdaki pilav gününde ve her ay çoğunlukla Aydınlıkevler semtindeki kafelerde kahvaltılarda buluşmaya devam ettik. Son 10 senede ise Mart ayında Bodrum buluşmaları gelenek haline geldi. Bu yıl da 25-30 Mart arası o buluşma gerçekleşti. Ankara-İstanbul ve İzmir başta olmak üzere farklı illerden 65 mezun ve yakınları Bodrum’da buluştuk. Bodrum’a giderken yolumuz Denizli’den geçti ve Pamukkale’yi görelim dedik. Üzülerek söylemeliyim ki, Pamukkale artık eski Pamukkale değil. Girişte 50 lira ödüyorsunuz ve doğallığını yitirmiş ve bir kısmı betonlaşmış travertenler üzerinde çıplak ayakla 1 saate kadar yürüyüp yukarı tırmanmak zorundasınız. Yukarı çıkmanın tek iyi yanı eğer tarih seviyorsanız Aphrodisias kenti kalıntılarını gezme şansına sahip olmanız.
Yola devam ettik ve Bodrum’a geldik. İlk gece herkes otele ulaştı ve öğrendik ki, son 2 senede 4 kişiyi kaybetmişiz. Maalesef vefatlar olmuş ve azalmaya başlamışız.
Dolu dolu geçen 4 gün içinde eski dostlar, eski anılar, nostalji, dedikodu derken günler su gibi aktı. Seneye buluşmak üzere sözleştik. Bodrum’daki bir öğleden sonramızı dünyanın 7 harikasından biri olan Halicarnassus Mauseloum gezisine ayırdık ama 2 senedir renovasyonda olan Bodrum kalesini ve Sualtı Müzesi’ni göremedik. Onun yerine Didim civarındaki Apollon Tapınağı ve Miletus şehrini görmeyi ihmal etmedik. Umarım sizlerin de 50 sene sürebilen okul arkadaşlıklarınız ve bizimki gibi geleneksel buluşmalarınız olabilir ve dostluklarınız ömür boyu sürebilir. Sevgiyle.
Eren Tuncel
Selçuk
Annem bu sabah çok güzel bir güve görmüş. Dün yayımladığımız günlükte Erzurum’daki bir huş ağacının üzerindeki güveye benzettiğim desenin benden güveleri daha fazla ihmal etmememizi rica ettiğini düşündüğümü yazmıştım tam da. Mucizevi bir tesadüf oldu.
Annem en ilginç kelebek fotoğraflarından birini de bugün çekmiş, bir kutu kolanın üzerine konmuş bir diken kelebeği…Belki de börtü böceğin çöpler üzerindeki fotoğrafları bir sergi için biraraya getirilmeli. Yapılmıştır zaten ama mümkünse her insan gezinebilmeli böyle fotoğraflar arasında. Kimi zıtlıkların yarattığı soğuk düş etkisini önemsiyorum; bol pasta, bol şarap dağıtılmalı bu sergilerde. Kutu kola da servis edilebilir tabii…
Akşamüzeri de birlikte çıktık. Her yerde müthiş böcek manzaraları…
Annem birkaçının fotoğrafını çekerken ben de kumtırfılı olduğunu öğrendiğimiz çok güzel bir bitki buldum.
https://www.turkiyebitkileri.com/tr/foto%C4%9Fraf-galerisi/view-album/3438.html
Martın ilk haftasında Erzurum’a gitmeden önce tek tük gelincik görmüştüm, şimdi anemonların zamanı geçmiş, kırmızı rengin adı “gelincik” olmuş.
Uzun otların arasında artık dönmek üzere olduğumuz için hızla yürürken bile minik, mavi bir kelebeği farketmemiz çok hoş oldu. Geçen yıl Erzurum’da sürekli gördüğümüz türdü “Çokgözlü mavi” idi sanırım.
http://www.trakel.org/kelebekler/?fsx=2fsdl17@d&tur=%C3%87okg%C3%B6zl%C3%BC%20Mavi
Özgür Keşaplı Didrickson
4 Nisan 2019
“Boğaz ne kadar berrak- yakında dışarıya, bülbül işitmeye çıkmak gerek”
Oruç Aruoba- Tümceler
Bu yıl henüz bülbül sesi duymadım ama ne zaman düşünsem aklıma geceleyin kız kardeşimin Limanköy’deki (İğneada) evinin içinde yankılanışı gelir. Bülbül sesine hazırlanmalı öyleyse;
İstanbul’daki bülbül dinleme adetinden söz eden bu yazı da çok ilginç;
https://www.stinpoli.com/2019/01/eski-istanbulda-bulbul-dinleme-adeti.html
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzikoloji bölümünden akademisyenlerin “Doğadaki kuş seslerinin armonisi” projeleri için bülbül sesinin peşine düştüklerini ise hiç duymamıştım. İstanbul’la ilgili yazıyı ararken karşıma çıktı. Çalışmaları bitti mi, yayımladılar mı…ben de bunun peşine düşmeliyim;
http://www.hurriyet.com.tr/egitim/akademisyenler-bulbul-sesini-notaya-dokecek-40818710
Sol Portal’da, Kate Bush, Dead Can Dance gibi şarkılarında kuş seslerine yer veren müzisyenlerden sözettiğim yazım için araştırma yaparken Alphonse Mucha‘nın “Müzik” isimli çiziminde elleri kulaklarında resmedilmiş olan kadın figürünün bülbülleri dinlediğini öğrendiğimde çok heyecanlanmıştım.
Özgür Keşaplı Didrickson
Kütahya
Küçük dinozor…
Alperen Akdemir
Manavgat
Hasan Öz
Selçuk
Bugün daha önce dolanmadığımız, tepelik bir yere gittik. Her yer farekulağıydı. Bu mintiricik, muhteşem mavi renkli çiçeklere bayılıyorum. Bugün ne kadar küçük olduklarını belgelemek için çantamda aranırken küçük yeğenim Defne’nin bana hediye ettiği baykuş desenli kurşun kalemi buldum. Defne minik, çiçekler minik aklıma birden, bir tür bilimkurgu filminden fırlama bir cümle geldi “Ve dirimbilimciler farekulağı isimli bir bitki keşfettikten sonra insanların beton ve asfalt dışına, toprağa adım atmaları yasaklandı”.
Minik, kümelenmiş beyaz çiçekleriyle bizi büyüleyen, bir tür alıç türü olan Yemişenin (Crataegus monogyna) fotoğrafını bu sayımızda paylaşacağımızı söylemiştik. Bugün zaten yeniden karşılaştık. Bu büyüleyici çalının diğer adları “Adi alıç” ve “Beyaz çiçekli geyikdikeni”.
Çiçekte bir küçük ahlat ağacı da gördük o akşam, hemen yanında da bir tür armut vardı, akrabası. Onun beyaz çiçeklerinin ortasındaki kırmızılık çok hoşumuza gitti.
Erzurum
Bir saattir kukumav ötüyor çatımızda. Neredeyse durmadan ötüyor, çok güzel.
Özge Keşaplı Can
5 Nisan 2019
Kuşadası-Selçuk yolu
Yol kenarları ladenle dolmuş. Daha az karşılaştığımız beyazlarıyla. Onların fotoğraflarını çekmek için durduğumuzda ise kuşyüreğiyle karşılaştık.
https://www.turkiyebitkileri.com/en/photo-gallery/view-album/4858.html
Kuşyüreğinin bilimsel ismi (Briza maxima) her aklıma geldiğinde The Bad Seeds‘den Blixa Bargeld de aklıma geliyor. Nick Cave‘le söylediği “Weeping Song” klibiyle tanıştığım Bargeld’in “beni istiyorsan eğer bahçede bulabilirsin… elmaların olgunlaşmasını bekliyor olacağım” diyen sözleriyle günlüğümüze, videosuyla deli ruhuna çok uyan “The Garden” videosunu paylaşmalı öyleyse;
Balina evrimiyle ilgili bilinenler gözönüne alındığında bilimcileri şaşırtan bir fosil bulunduğu haberi herkesi haklı olarak heyecanlandırdı;
Özgür Keşaplı Didrickson
6 Nisan 2019
Manavgat
Hasan Öz
Hereke Sahili, İzmit
Melon Ladybird (Chnootriba
elaterii {ex Henosepilachna})
çifti, Ecballium elaterium polenlerini
talan ederken… Ecballium elaterium; Romalılar bu bitkiye ecballium dediler, fırlatma
demek. Çünkü, olgun meyvelerin dibine baskı uygulandığında, tıpkı bir katapult
gibi tohumlarını kuvvetli bir biçimde ileri fırlatır. Eğer bunu deneyecekseniz,
gözlerinizi kapalı tutmanızda fayda var :Pp
Bayağı bayağı zehirli bir bitki. Eğer tadına
bakarsanız, gününüz ziyan olur, zaten epiteti ‘elaterium’ da Yunanca ‘ishal
yapıcı’, ‘müshil’ demek.
Bitkinin dilimizdeki isimlerine bir iki örnek: Eşek hıyarı, Acı düğlek, Acı dülek, Acı düvelek, Acı düvlek, Acı kavun, Cırlatan, Cırtlak, Cırtlangıç, Hıyarcık, İt hıyarı, Karga düğeleği, Karga düleği, Karga düveleği, Karga ibiği, Karga keleği, Karga kozağı, Karga bostanı, Karga cevizi, Şeytan keleği, Acıkavun, Yabankavunu, Yabanhıyarı, Şeytankavunu, Cirtatan, Yabanikavun…
Hüseyin Doğan
Selçuk
Bu akşam oldukça serindi ama özellikle annem birkaç gün sonra Erzurum’a gideceği için attık kendimiz yine tepelere. Ara ara yağmur atıştırıyordu. Çiçeklerin, otların üzerindeki damlalarla izi sürülen yağmurun renkleri serinletmesini de çok seviyorum.
Bu yılın ilk sarı papatyalarını da bu akşam, bu tepelerde görmüş olduk. Aralarında bir tırtıl buldu annem. Buğdaygillerle karışık o yüksek ot kümesinde nasıl gördüyse artık. Işık iyice azaldığı için net bir fotoğraf olmamış ama farkedilmemeyi nasıl başardıklarını belki de bu flu fotoğraf daha iyi anlatmış.
Özgür Keşaplı Didrickson
7 Nisan 2019
Arizona, Amerika
Kapımın yanındaki ılgın ağacı çiçek açtı.
The salt cedar near my door is blooming
Susan Knauer-long
Juneau, Alaska
Bahar zamanı kur davranışı
Spring time courtship
Jos Bakker
Selçuk,
Bugün Azamet kelebeğini (Colias sp.) görünce çok mutlu oldum. Arkasından rengârenk çiçeklerle dolu tarlada diken kelebeklerinin bahar şenliğine rastlayınca gözlerime inanamadım. Ben bazen bir tanesinin fotoğrafını çekebilmek için nasıl da uğraş veririm bilemezsiniz. Öyle çoktular ki her türlü pozlarını çekebiliyordum şaşkın ve mutlu bir şekilde. O tarlalara da içinde barındırdıkları tüm güzellikler için teşekkür ettim.
Perihan Keşaplı
Bugün öğlen balkona çıktığımda yandaki boş arsada uçuşan bir tür kırlangıçkuyruk kelebeği gördüm. Annem peşine düşmek için hazırlanırken ben de dürbünle hangi tür olduğuna baktım. Sanırım ilk kez bu kadar uzaktan dürbünle izlediğim kelebek oldu. Ne kadar da büyükler gerçekten (kanat açıklıkları 6.5-8.6 cm). Uzunca bir süre kanatlarını sermiş yatanın bir Kırlangıçkuyruk (Papilio machaon) olduğunu tespit etmem iyi oldu çünkü annem fotoğrafını çekmeyi başaramadı.
http://www.trakel.org/kelebekler/?fsx=2fsdl17@d&tur=K%C4%B1rlang%C4%B1%C3%A7kuyruk
Akşamüzeri dışarı çıktığımızda yılın ilk kırlangıçkuyruğu ile başlayan gün, yılın ilk azameti, ilk yusufçuğu ve ilk kelerleri ile devam etti. En çok kelerler heyecanlandırdı beni. Dürbünüm boynumdaydı iyi ki. Birisi büyük ve gri-mavimsi 3 birey gördüm. Buraların jeolojik yapısının onlara uygun olması çok mutlu etti beni.
Sonra “Karagözmavisi” olduğunu düşündüğümüz, kanatları çok hırpalanmış bir küçük kelebek gördük.
Geçen gün net bir fotoğrafını çekemediğimiz tırtılı yine aynı yerde bulduk. Uzun süredir uğurböceği görmemiştik, gördük…
Her yer hardal sarısına bürünmüştü buralarda, katırtırnakları da iyice açmaya başladı. Bugün her yanımızda uçuşan diken kelebekleri de en çok sarı papatyaları tercih ediyorlardı.
Özgür Keşaplı Didrickson
8 Nisan 2019
Uyanınca banyoya gittiğimde havalandırma penceresinden küçük karga sesi geldiğini duydum. Nereye yuva yaptıklarsa artık, evin içinden de duyuluyor. En sevdiğim kuş seslerinden olduğunu yeterince sık söyledim demek ki…
Özgür Keşaplı Didrickson
Çamlıbel, İzmit
Fumaria officinalis (Şahtere; Earth smoke);
Romalılar bu bitkilere ‘fumaria’ dediler, ‘yeryüzü dumanı’. Çünkü günün ilk ışıklarında uzaktan bakıldığında topraktan duman çıkıyormuş gibi bir görüntü sunarlar. Ayrıca Roma’da bu bitki, kin duygusunu temsil ediyormuş.
Hüseyin Doğan
………….
Not: Kuş türleri için trakus.org, kelebek türleri için trakel.org adresine bakabilirsiniz. Bitkiler konusunda Facebook’taki Flora grubu dışında, turkiyebitkileri.com adresinden ve yazarımız Hüseyin Doğan’ın emeğiyle hayata geçirilmiş olan “Kocaeli Bitkileri” sayfasındandan yararlanabilirsiniz. Sürüngenlerden mantarlara, genel olarak yaban hayatla ilgili bilgi edinmek, gözlemlediğiniz türlerin hangisi olduğunu öğrenmek için dogalhayat.org adresine de danışabilirsiniz.
…
Azizm Sanat Örgütü olarak doğadan zannedildiği kadar uzak olmadığımızı düşünerek, bu düşüncenin yarattığı umutla “Dirimbilim* Günlüğü” köşesini açmaya karar verdik.
Dirimbilim Günlüğü’nün her yaştan herkesin katkısıyla oluşmasını arzuluyoruz. Günlüğümüzde yer almak için yer ve tarih bilgisiyle bize gözlem ve düşüncelerinizi aktarabilirsiniz. Notlarınıza fotoğraf, çizim, video da ekleyebilirsiniz.
Bizi birleştireceğini, yaban hayata olan sevgimizle güç birliği yapmamızı sağlayacağını umduğumuz günlüğümüze katkılarınızı bekliyoruz. Notlarınızı dirimbilimgunlugu@gmail.com adresinden yayın kurulumuza gönderebilirsiniz.
* “Dirim” kelimesi “yaşam” demek. “Dirimbilim” de “Yaşambilim” yani “Biyoloji” demek. “Dirim” kelimesinin doğanın içindeki müziğe ve şiire de göz kırpan bir kelime olduğunu düşündüğümüz için günlüğümüze bu ismi verdik.