Dirimbilim Günlüğü: Aslandişi, Kelebek Kalabalığı, Belgrad Ormanı, PJ Harvey

Juneau sakini bir sincap. Fotoğraf: Janine Reep

16 Nisan 2019

Kelebeğin Rüyası…

Fotoğraf: Erdem Arif Yiğit

Erdem Arif Yiğit

Selçuk

Bugün UPS kargonun havaalanı şubesine gitmemiz gerekiyordu. Geç kalkmıştım zaten. Hazırlanır hazırlanmaz kendimizi dışarıya attığımızda her yer uçuşan kelebeklerle doluydu. Tıpkı birkaç gün önce (14 Nisan) gördüğüm kadar yoğun bir şekilde Kuzeybatıya doğru uçuyorlardı. Bizim gibi seyir halindeki tüm arabalar kelebek sürüsünün içinden geçiyordu. Çok ilginç bir görüntüydü.

İzban saatleri değişmiş, bir süre beklemememiz gerekti. İyi ki de öyle oldu ve ben göçü izleyebilmiş oldum. Üstelik bu kez üzerindeki leylek yavruları olan antik su kemerlerinin arasından geçtiklerini görmüş oldum. Şansıma büyük, siyah bir minibüsümsü bir araba sütunların yanında park etmişti. Kafe Karpouza’nın hemen dışındaki pano ile o araba arasında kalan alandan geçen kelebekleri saydım. 12:50 ile 01:18 arasında 3 kere 1 dakikalık sayım yaptım. 1 dakikada ortalama 40 birey kadar kelebek batıya doğru uçtu.

Havaalanına gitmek zorunda olduğumuz üzüldüm aslında ama tüm yol boyunca, istasyonlarda falan kelebek görerek gitmiş oldum. Bir keresinde 3-4 birey camın çok yakınından geçti. En başından beri göç eden bireyler oldukça alçaktan geçiyor. Tren raylarının hemen üzerinde uçtuklarını da gördüm gülümseyerek.

Havalanında da uçuşuyorlardı ama saymak, doğru dürüst gözlem yapmak için zamanım yoktu. Ancak karşıma çıkan birinin fotoğrafını çektim. Kanadının bir bölümü kopmuştu. Kanatlarınıın yıpranmış oluşu erişkin olduklarını ve/veya göç etmekte olduklarını gösteriyormuş.

Diken kelebeği. Fotoğraf: Özgür Keşaplı Didrickson

Böylesi bir kelebek hareketliliğini herkes fark ettiği için ana akım medyada pek çok haber çıkmış. Konya’da kelebek bahçesi olduğu için insanlar yetkililere pek çok soru yöneltmiş, “Parkın kapısı açık mı kaldı?” gibi komik yazışmalar da olmuş sanırım. Ne yazık ki haberlerin kimisinde bilgi hatası yapılmış. Ülkemizde kelebek göçü çalışan birisi yokmuş. Zaten ne yazık ki hala yeterince bilim habercimiz yok, bilimciler ile medya arası da gerektiği kadar güçlü görünmüyor. 

Tokat’taki göçü çok güzel videoya almışlar,  insanlarla yapılan söyleşi de hoş; 

Kelebekler söz konusu olduğunda sıklıkla danıştığımız, ülkemizin az sayıdaki kelebek araştırmacılarından Evrim Karaçetin’in bu konuda hazırladığı metine aşağıdaki adresten ulaşabilirsiniz ancak bir ekleme yapmak isterim. Ülkemizde göç çalışan birisi olmadığını öğrendiğim için diken kelebeği göçünü çalışan araştırmacılardan Gerard Talavera’yla yazıştım. Sayım yöntemi olarak 10 dakikalık zaman dilimi yerine aralıklarla birer dakikalık sayım yapılmasını ve sonra ortalamasının alınmasını önermiş. Zaten daha önce hiç sayım yapmamış birisinin yoğun bir göçte 10 dakikalık sayım yapması çok daha zor. En azından ülkemizin bir kısmında yoğun geçiş bitmiş olabilir ancak yine de gözleriniz kelebeklerde olsun. Sabit bir noktaya bakarak, görüş alanında kalan kelebeklerin sayısını, hangi yöne uçtuklarını ve bulunduğunuz yerin koordinatlarını dirimbilimgunlugu@gmail.com adresine iletebilirsiniz.

Talavera ile Roger Vila’nın danışmanlığında hazırlanan, diken kelebeğinin yüksek karlı dağları, denizleri, çölü geçerek Kuzey Avrupa’dan Afrika’nın güneyine uzanan göç yolculuğunu anlatan şu müthiş videoyu izlemelisiniz;

Özgür Keşaplı Didrickson

17 Nisan 2019

Juneau, Alaska, ABD

Bu sabah, bu küçük sincabın, sulak alandaki golf sahasının eski kapısını fıstık (belki daha başka şeyler için de) saklamak için kullanıldığını öğrendim. Onu içeriye koşup sonrasında bu fıstıkla dışarı çıkmak üzereyken gördüm. Beni görünce fikrini değiştirdi ve güvene almak için fıstığı içeriye geri bıraktı.

I learned this morning that the old gate by the wetlands golf course is used to cache peanuts (and perhaps more) by this little squirrel. I saw him run inside and then start to come out with this peanut. But he changed his mind when he saw me and put the peanut back in for safekeeping.

Juneau sakini bir sincap. Fotoğraf: Janine Reep

Janine Reep

Juneau, Alaska, ABD

Tam da şimdi, orkalar kanaldan geçiyorlar! Sandy Kumsalı’nın bile yakınından!

Orcas coming up the channel right now! Even with Sandy beach

Orka. Fotoğraf: Brent Bitterman

Brent Bitterman

Brent Bitterman bu fotoğrafı heyecan dolu satırlarla Juneau Fotoğraf Grubu’nda paylaşmıştı. Fotoğrafını günlüğümüzde kullanma izni için kendisiyle yazıştığımızda o günü şöyle anlattı: 

Tur şirketimin yatlarından birini Auke Körfezi’nden, Douglas Adası çevresinden dolanarak şehir merkezine getirdiğim sırada, adanın güney ucunda karşılaştım bu orka grubuyla. Keyiflendirdiler beni, kanal boyunca bir süre takip ettim onları.

I was bringing one of the yachts around Douglas from Auke Bay to downtown when I encountered this pod at the south end of Douglas. I enjoyed and followed them up the channel for a bit.

Juneau’da orkaları kimi zaman karadayken de görmek mümkün. Orada yaşadığım yıllarda bir keresinde biz de şehir merkezindeki bir lokantada yemek yerken görmüştük onları kanalda (Douglas Adası ile şehir merkezi arasındaki okyanus kolu). Aslında önce muturları fark etmiştim ben. Lokantanın balkonuna çıktığımızda ise aralarında bir erişkin erkek bireyin olduğu (uzun sırt yüzgeçlerinden anlaşılıyor) bir minik grup görmüştük. Karlı bir gün olduğu için daha da etkilemişti bizi bu güzel görüntü. Videoya çekmiştim;

Kabaoğlu, İzmit

Leontodon tuberosus (Yumrulu aslandişi; Bulbous dandelion);  İngiliz insanlar hindiba, aslandiş, vb. gibi türlere “dandelion” derler. Efendim, Yunanlar bu bitkilere yaprak şeklinden kinaye leontodon dediler, yani ‘aslan dişi’; Romalılar hiç bozmadan dens leonis dediler. Fransızlar bunu alıp dent de lion’a çevirdiler, İngilizler de birleştirip dandelion dediler 🙂 Eh, biz de aslandiş diyoruz, aynı şey. İngilizler bu bitkilere ayrıca hawkbits de derler, ona da sonra gelirik.

Yumrulu aslandişi. Fotoğraf: Hüseyin Doğan

Hüseyin Doğan

Erzurum

Buralar yine beyaza büründü.

Perihan Keşaplı

Selçuk

Mahalleden bir komşu nerdeyse her gün yakındaki tepelerden birine çıkıyor. Bu akşam üzeri karşılaştığımızda ona kelebek göçünden bahsettim. Tepelerde bir hareketlilik görüyor mu diye merak etmiştim. “Kelebek kalabalığı diyeyim ben ona. Hiç karşılaşmadım” dedi. Çok hoşuma gitti böyle demesi; kelebek kalabalıklığı…

Özgür Keşaplı Didrickson

18 Nisan 2019

Belgrad Ormanı, İstanbul

Kocabaş. Fotoğraf: Ahmet Kani Vatandaş

Ahmet Kani Vatandaş

Selçuk

Bugün ölü kelebek bulur muyuz diye kafamız yerde yürürken kaldırım taşlarının arasında patlamış turuncu renkli farekulaklarına rastladım. Ölü kelebeklerin türlü şekilde incelenmesi sonucunda araştırmacılar göçle ilgili bilgiler edinebiliyorlar. Örneğin üzerlerinde getirdikleri polenler endemik bir bitkiye aitse, göç rotaları konusunda fikirleri oluyormuş.

Farekulağı. Fotoğraf: Özgür Keşaplı Didrickson

Özgür Keşaplı Didrickson

Erzurum

Erzurum’a gelirken getirdiğim enginarları, Selçuk pazarından aldığım diğer sebzelerimizle birlikte mutfak camının dışındaki pervazda (buzdolabı görevi gören) bekletiyorduk. Hava soğuk ama dondurucu değildi. Sonra birden yağmur ve arkasından kar geldi. Hava iyice soğudu.  Pervazdan enginar torbasını alınca gözlerime inanamadım. Biri oldukça hareketsiz 3 diken kelebeğini torbaların arasında sığınmış halde bulmamın şaşkınlığı geçince hemen gazete ve torbalarla korumaya aldım. Hareketlerini 2 gün boyunca içeriden izledim. Üçüncü gün, güneşli havada göremedim onları. Gitmişlerdi. O günün ilerleyen saatlerinde dolu yağınca da yine merak ettim onları.

Diken kelebeği. Fotoğraf: Perihan Keşaplı
Fotoğraf: Perihan Keşaplı

Perihan Keşaplı

Not: Göç sırasında yüksek, karlı dağ doruklarından çöllere çok farklı sıcaklıklara dayandığı bilinen diken kelebeklerinin hareketsizce olanının bile ölüsünü bulmadıklarına göre, uygun hava şartları geldiğinde yollarına devam etmiş olmalılar. Kimbilir nereye gidiyorlardı?

19 Nisan

Juneau, Alaska, ABD

19 Nisan sabahı. Kış mı geliyor? Eyalet yönetiminin tepesindeki White Walkers (Games of Thrones’daki karakterler) serbest kalmış olabilir ama bu görüntü çok güzel bir bahar öncesi havanın hıçkırığı gibi bir his barındırıyor.

The morning of April 19. Winter is coming? The White Walkers may be loose in top State admin positions but this has the feel of a weather hiccup on the way to a beautiful spring.

Juneau. Fotoğraf: Peter Metcalfe

Peter Metcalfe

Arizona, ABD

Fotoğraf: Susan Knauer-long

Susan Knauer-long

Selçuk

Bugün yılın ilk atalanta kelebeğini (Vanessa atalanta) gördüm. Bu yıl uzunca bir süre Erzurum’da olduğum için gecikti sanırım karşılaşmamız. Geçen yıl ilk kez 12 Şubat’ta Selçuk Kalesi’nde görmüşüz annemle.

Eve dönerken bir balkonda kafa kafaya vermiş,önlerindeki bir şeyi inceleyen 3 çocuk gördüm. Çok tatlı görünüyorlardı. İncelediklerinin bir hayvan olduğunu anladım sözlerinden. Onlara doğru ilerleyince masada minicik bir kaplumbağa gördüm. Sokaktan bulmuşlar. Ve beni çok gülümseten bir şey oldu. İsimlerini sorduğumda en büyük olanları adının “Maviş” olduğunu söyledi. O zaman onun geçen sene elinde 3 tane pamuk helvayla pazardan dönen kız olduğunu anladım. Kardeşleri olduğunu ve onları çok sevdiğini düşünmüştüm o gün. Kendi helvasını da onlarla birlikte yemek istediğine göre.

20 Ocak 2018’de tanışmışım Maviş’le. Biraz konuşmuştum. Hem onunla hem de birlikte yürüdüğü anneannesi ve dedesiyle. İlk günlüğümüzde söz etmiştim bundan;

Akşamüzeri pembe renkli ladenlerle kaplı tepede çok yoğun olmasa da diken kelebekleri uçuşuyordu. Pembe ladenlerin içinde, gizli bir hazine gibi sayısız beyaz laden tomurcuğu gördüm. Açmalarını takip etmeliyim. Bir de çok ilginç bir çekirgeye rastladım. Türünü öğrenemedim henüz.

Ladenler. Fotoğraf: Özgür Keşaplı Didrickson
Fotoğraf: Özgür Keşaplı Didrickson

Özgür Keşaplı Didrickson

20 Nisan 2019

Manavgat, Antalya

Bugün çocukluğumun bitkilerini buldum. Çocukken ”tin tin” derdik. Muhtemelen kendimiz uydurmuştuk. Antalya, Manavgat, Dikmen Köyü.

Kuşyüreği. Fotoğraf: İsmet Şahin

Selçuk

Yolda ezilmiş minik bir kaplumbağa görünce hemen aklıma Mavişler geldi. Belki de o kaplumbağı evlat edinmeleri en iyisidr.

Fotoğraf: Özgür Keşaplı Didrickson

PJ Harvey‘in, Lily James‘le söylediği “Moth/Güve” isimli bir şarkısı çıkmış. Ne zamandır dillendirdiğimiz halde güveleri ihmal ettiğimizi hatırlattı. Gerçi bu sene henüz çok fazla da denk gelmedik. Geçen sene Erzurum’da fotoğrafladığımız kürklü, mor renkli güveyi görür belki annem yine.

Özgür Keşaplı Didrickson

İsmet Şahin

21 Nisan 2019

Selçuk

WWF- Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) yardıma muhtaç yaban hayvanlarıyla karşılaşanlara müdahale konusunda danışmanlık verecek “Türkiye Yaban Hayatı İlkyardım Hattı”nı hizmete açmış. Ne kadar sevindirici bir haber. Numaraları elimizin altında olmalı. Ayrıntılı bilgi için;

https://www.wwf.org.tr/?8780%2Fwwfturkiyedenyabanhayatilkyardimhatti&fbclid=IwAR3xKgT3UmR20V82gAJ4dDMJ3k0J0bFyYYUqqJKPmbUdqkghMvDuOeaGt44

Fotoğraf: WWF arşivi

………….

Not: Kuş türleri için trakus.org, kelebek türleri için trakel.org adresine bakabilirsiniz. Bitkiler konusunda Facebook’taki Flora grubu dışında, turkiyebitkileri.com adresinden ve yazarımız Hüseyin Doğan’ın emeğiyle hayata geçirilmiş olan “Kocaeli Bitkileri” sayfasındandan yararlanabilirsiniz. Sürüngenlerden mantarlara, genel olarak yaban hayatla ilgili bilgi edinmek, gözlemlediğiniz türlerin hangisi olduğunu öğrenmek için dogalhayat.org adresine de danışabilirsiniz.

Azizm Sanat Örgütü olarak doğadan zannedildiği kadar uzak olmadığımızı düşünerek, bu düşüncenin yarattığı umutla “Dirimbilim* Günlüğü” köşesini açmaya karar verdik.

Dirimbilim Günlüğü’nün her yaştan herkesin katkısıyla oluşmasını arzuluyoruz. Günlüğümüzde yer almak için yer ve tarih bilgisiyle bize gözlem ve düşüncelerinizi aktarabilirsiniz. Notlarınıza fotoğraf, çizim, video da ekleyebilirsiniz.

Bizi birleştireceğini, yaban hayata olan sevgimizle güç birliği yapmamızı sağlayacağını umduğumuz günlüğümüze katkılarınızı bekliyoruz. Notlarınızı dirimbilimgunlugu@gmail.com adresinden yayın kurulumuza gönderebilirsiniz.

* “Dirim” kelimesi “yaşam” demek. “Dirimbilim” de “Yaşambilim” yani “Biyoloji” demek.  “Dirim” kelimesinin doğanın içindeki müziğe ve şiire de göz kırpan bir kelime olduğunu düşündüğümüz için günlüğümüze bu ismi verdik.

Bunu paylaş: