Yakalım Geceyi – Ahmet Ayberk Aykul

Daha karanlıktı dünya,

kavuşmaz dağlar yoktu;

denizler, toprak yoktu.

Ben yoktum,

şiir yoktu.

Bir sen vardın

bir de fırçanın telleri, inceden

   orda ben

Sen renk tanrıçasıydın,

çize çize, tüketmiştin bizi.

Gerçeği yok etmek üzre dedim ben

Yakalım geceyi!

Bir defa aşık olan

durmasın yarına

yakalım geceyi

koşsun aşkına.

Daha şu gün kıyametti oysa

sonu gelmişti dünyanın

sen hiç durmamış bana koşmuştun

son mu lazım başlangıca

Yakalım geceyi!

Senin gözlerin bize su olur

yanmayız,

Yakalım,

saçlarının her tanesi

her bir dalga darbesi

beni süzüp geçerken gözlerin

Kaçma artık

kal orda

göz göze biz

Yakalım geceyi!

Sonra renkler.

Ben kahve olayım,

sen yeşil

birleşince gözlerimiz

bir ağaç çiz;

ben kırmızı olayım

sen kıpkırmızı

birleşince dudaklarımız

bir elma çiz.

Sonra yakalım geceyi

Bir tek biz olur ufukta,

Masmavi sevişiriz.

***

Görsel: Baş Döndürücü Manzara (1997) – Victoria Crowe

*https://issuu.com/azizm/docs/azizmsanatedergi136

Bunu paylaş: