Yapım öncesinden itibaren haberdar olunan ve yapımının ortaya konuluşuyla beraber yıl boyunca epey ses getiren bir tiyatro oyununu, bir hayli gecikmeyle ancak herhangi bir sürpriz bozana maruz kalmadan nihayet izlemeyi başardık. Tiyatro Craft‘ın, Larry Kramer’ın The Normal Heart adlı eserinden Hira Tekindor çevirisi ve İbrahim Çiçek yönetiminde uyarladığı ödüllü oyun Kalp, adanmışlığıyla yılın en dokunaklı yapıtlarından biri olarak beklentilerimizi büyük ölçüde karşılıyor.
Sinema, tiyatro ve medyada yazmayı sürdüren, sanatçı kimliğinin yanında, hatta kimi zaman ötesinde, halk sağlığı ve LGBT haklarında savaşım veren bir aktivist olan Kramer’ın, 1980’lerin başında, HIV/AIDS vakalarında dramatik bir yükselişe tanık olan New York kentindeki krizi, mutlak önyargıya rağmen aşmaya yönelik teşebbüslere odaklanan özgün metnine büyük oranda sadık kalan Kalp, güçlü açılışıyla izleyiciyi tetiklemeyi başarıyor. Hastalığın yok sayılma ve eğer kabul edilecekse ancak eşcinsel hastalığı olarak kabul görmesi ve 1980’lerin hızlı muhafazakârlaşan ABD politikalarıyla beraber, cinsel yönelimleri nedeniyle ötekileştirilen azınlıklara adeta layık bulunması gibi güncel bir soruna çözüm arayarak 1985’te ilk kez sahnelenen oyun, günümüz Türkiye’sinde daha çok ötekileştirici tutuculuk karşıtı bir alımlama önceliğinde, tarihsel bir örneklemeye denk dönüşüyor. Bunda şüphesiz, bilimsel çalışmalar ışığında HIV virüsünün tedavisi ve azınlık ayırt etmeksizin tüm insanlığı tehdit eden bir hastalık oluşunun evrensel olarak kabul edilmesinin payı büyük.
Kramer’ın otobiyografik içerik taşıyan metninin ana karakteri, yazar ve aktivist Ned’in, tüm nüfuzunu eşcinsellerin haklarını arayan bir sivil toplum örgütü eşliğinde, kamuda bilinç oluşturarak salgını alt etmeye adadığı anlatıda, kurdukları derneğin bürokrasi ve önyargıyla mücadelesi, ABD sağlık sisteminin mutlak başarısızlığı ile etik dışı tutumu ve özellikle Ned’in Felix ile yaşadığı aşk öne çıkıyor. Gerçekleştirdiği bir Avrupa gezisi sonrası, Nazi toplama kamplarının 1933 gibi erken bir tarihte açıldığını ve buna rağmen Avrupa ve ABD’nin duruma müdahale etmek yerine seyirci kaldığı bilgisini edinen Kramer’ın, hissiyat olarak Yahudi soykırımı ile eşleştirmeyi denediği 1980’ler ABD’sinin eşcinsel düşmanlığı, Kalp’in bütününe sirayet etmiş bir duygu durumu. Toplumcu pek çok söylem ve söylev içeren oyunun Craft uyarlamasındaki önem ve değeri ise bunun ötesinde konumlanıyor. Kerem Çetinel’in gerçekleştirdiği dekor ve aydınlatmanın, tech noir etkisi taşıyan mekânsal çerçevesi, Kalp’in tarihi bir vakanın ötesinde, adeta zamansız bir güncelliğe taşınmasına yarıyor. 1980’lerin bilimkurgularından alışageldiğimiz tech noir doku, tıpkı terimin doğduğu The Terminator ve daha esaslı bir karşılık bulduğu Blade Runner filmlerinde olduğu gibi geleceği de içeren bir hipergerçek geniş zaman algısı uyandırıyor. Şevval Çakır’ın mekân yönetimi ise, dekoru dar ve geniş açılarla çeşitlendirmenin yanında uzamı arttıracak alan derinliği kazanımlarıyla dikkat çekiyor. Bahadır Efe’nin koreografisi ve Göksun Büyükkahraman’ın hareket yönetimiyle bütünleşen mekânın, açılışta Ömer Sarıgedik imzalı müzik ve ses kanalıyla örtüşmesi, Kalp’in çarpıcılığını arttırıyor. Tek başına pek çok okumaya imkân tanıyan, prelüd babındaki girizgâh, anonimleşmiş figürlerin dans/seks alaşımı tepkimeleriyle, Yann Gonzalez filmlerinin sinematografisini akla getirecek bir ahenk yakalıyor ve yaratıyor.
Kalabalık oyuncu kadrosuyla da göz dolduran Kalp, özellikle Felix karakterini canlandıran Cem Yiğit Üzümoğlu’nun, oyunun genel itibarıyla hissettirdiği adanmışlığın, fiziken ve ruhen vücut bulmuş hali gücündeki sahnelemesiyle çıtayı yükseltiyor. Yardımcı rollerde Tommy karakterinde izlediğimiz Nejdet Sert’in sahnelemesi ise Kalp’in en büyük sürprizlerinden. Sert’in diyalog ötesine taşıdığı, kesintisiz sahnelemeleri, oyunculuk eğitimi konusunda, klişe tabirle, adeta ders niteliğinde. Öyle ki, seyir esnasında zaman zaman sahnede rol çalma tehlikesi barındırıyor. Bu da oyunun genel hatlarıyla olumsuzlanabilecek noktalarını beraberinde getiriyor.
Kalp’in kalabalıklığı hem oyuncu hem olay örgüsü başlıklarında kimi anlarda sarkan bir etkiye sahip. Metnin özünde yer alan çoklu öykü tercihi, odak yitimine sebebiyet veriyor. Kramer’ın haklı ancak büyük bir tepkisellikle dışavurduğu, söz söyleme ve mesaj verme kaygılı oyunu, Kalp’in pekâlâ merkezinde yer etmesi beklenen, Ned ile Felix’in aşkının görece az yer kaplamasına neden oluyor. Böylece izleyicinin, duygudaşlık ve özdeşlik kurması gereken, önyargı ve hastalıkları yenmeyi başaran aşk hikâyesinin giriş ve sonucundan başka temas kurabildiği bir aşama gözler önüne serilmiyor. Halbuki seyreltilmiş bir uyarlama ile, yan öykülerin bir bölümü, Ned ve Felix’e yansımaları üzerinden ilerleyebilir ve Kalp’in altını çizdiği dokunaklılığın tam anlamıyla alımlanması sağlanabilirdi. Her bir karakterin ayaklarının yere basmasına gayret edilmesi olumlu bir tercih olsa da ana karakterlerin temel öyküsünün yere daha sağlam basma ihtimalini öteleyen bir seçime dönüşüyor. Bunu destekleyen bir diğer etmen ise oyuncu sahnelemelerinin dengesizliği ki yukarıda değinildiği şekliyle Üzümoğlu ve Sert’in rol çalmalarına neden olan da bu bütünlüksüzlük. Oyuncu yönetimden de kaynaklanabilecek bu durum, Üzümoğlu ve Sert ikilisinin yer almadığı sahnelerde, 115 dakikalık tek perde oyunun uzunca süresinin hissedildiği anlara ev sahipliği yaparken, herhangi birinin ya da her ikisinin de bulunduğu sahnelerde diğer sahnelemelerin geride kalmasına neden oluyor. Kırılma anı odaklı tiratlar haricinde fazla ölçülü, etki ve tepkimesiz kalan diğer oyunculukların Kalp’i olası ivmelerden alıkoyduğu pekâlâ söylenebilir. Bunlara rağmen oyunun başarılı ve sarsıcılığı ise Craft ekibinin genel olarak başarılı bir iş kotardığını kanıtlıyor.
Günümüzde ne yazık ki hala cesaret gerektiren bir içeriği, fazlasıyla cesur bir sürüm ile sahneye koyan Kalp, Kramer’ın The Normal Heart’ı zamanının güncel tercihleri nedeniyle kaleme alış şeklinden kaynaklı olduğunu gördüğümüz, güncellik yitiminden mustarip kimi anlar haricinde, gördüğü ilgi ve aldığı övgüyü hak eden bir yapıt. Bir hayli şimdiki zamanlı bir özün, geniş zamana taşınma teşebbüsünün, özdeki öncelikli önermenin zamanın ötesinde konumlanmasıyla örtüşmesi, kaçırılmaması gerektiğini düşündüğümüz Kalp’in taşıdığı en büyük önem ve de sağladığı en önemli başarı.
Ayrıntılı bilgi; https://tiyatrocraft.com/oyun/kalp