Kuzey Amerika Yerlileri’ni beyazperdeye yansıtma konusunda Hollywood bilindik kalıplarından şaşmamayı sürdürürken, Yerli bağımsız sinemacıların uzun metrajların ardından kısa metrajlarda da gösterdikleri çaba göz ardı edilemeyecek ölçüde yenilikçi anlatılar içeriyor. Beyazların gözünden aktarılan ve her ne kadar iyi niyetli yaklaşılsa da Yerlileri geçmişe hapsederek romantikleştirilmiş birer müzelik objeye dönüştüren yapıtların ahlaki, tarihi ve estetik çıkmazları Yerli sanatçıların sorumluluğunu ağırlaştırıyor. Buna karşın, Chris Eyre’nın Smoke Signals ve Skins gibi uzun metrajlarının açtığı hatta, Janssen Powers’ın To The Right ve Sean Meehan’ın Lost Face gibi kısa filmlerin ilerleyişi, Yerli öykülerinin Yerliler tarafından anlatıldığı, Yerlilerce sahnelendiği ve hedef kitlenin salt Yerliler olmasa da Yerlileri kapsarken, içerik olarak trajedi, yıkım, katliam olmaksızın da, Yerlilerin gündelik akışlarda konumlandırıldığı bir düzleme imkan sağladı. Bu yeni saha, aynı zamanda sinematografik açıdan da yeni bir biçimi; sinemada dördüncü boyutu tartışmaya açıyordu.
Evan Spencer Brace’ın yazıp yönettiği, 2019 yapımı Donoma, Çoktav (Choctaw) kabilesinden bir çocuğun, halkının gelenekleri doğrultusundaki ritüeli gerçekleştirip, yaşamın bir sonraki evresine adım atışını anlatıyor. Bunu anlatırken, klasik bir büyüme hikâyesi (coming of age story) yerine gözün uzanabildiği genel geçer gerçeklik algısının ötesinde bir görsel boyutu gözler önüne seren film, yönetmenin ailesinden dinleyerek büyüdüğü öyküyü Yerli kodlarıyla resmederek yeni bir görsel sanat örneği ortaya koyuyor. Monokrom ve grenli görüntü yönetimi tercihleri, toz zerrecikleri ve kum tanelerini andıran şekil değiştirici sanrısal görülerle örülerek Donoma’nın kolaylıkla deneysel türüne eklemlenmesini sağlayabilecekken, filmin dördüncü sinema noktasında Yerli kültürünü temsil etmekle yetinmekten çok Yerli kültürüyle temsil etme tercihi göz önüne alındığında yepyeni bir kurmacaya dönüşüyor. Allen Laseter imzalı görüntüleri, Morgan Beringer’in görsel efektleri ve Nate Fleming tasarımı sesleriyle Çoktavlar özelinde Yerli halklarının doğayla bütünleşikliklerini ustaca aktaran Donoma, karanlıkta görebilmeyi başararak korkuların üstesinden gelebilmek gibi evrensel bir çatışmanın yerel sürümünü biçim ile yeniden evrenselleştirebilme sürecinde büyük başarı gösteriyor. Evan Spencer Brace’in kaçırılmaması gereken yapıtı, yalnızca kısa film sahası için değil bir bütün olarak yedinci sanata özgün bir anlatı kazandırıyor.