Elimde şu an sana yazmak için kullanacağım, anlayacağın türde belirli, somut bir şey yok,
Neyi kullanabilirim?
Kullanacaklarım, algıladıklarımla sınırlı kalacak;
Hazine avında hazineleri tanımadan yol almak ne iş?
Belki onlara gereken değeri veremeyeceğin için görmeden geçmen, onlar için en iyisi!
Biz de görmedin diye üzülüyoruz!
Bari hazinelerin üstüne beton dökmeden gitsen!
Sonra onları bulmamız kolay olurdu,
Bize yeni işler çıkardın şimdi, yeni araştırma alanları!
Zamanımız bol ya! Oyalanmış olacağız!
Böylece senin zamanın artacak!
Sonsuzluğa adım atmış olacaksın!
Çünkü,
Sana, kendi ölümünü ve etrafındakilerin ölümünü hazırladığını fark ettirmemiz senin ölümün.
Ölümü bu kadar sevdiğini bilmiyordum; ‘beka’ ısrarın bunu söylüyor.
Aslında bu, kendini değiştirme yeteneğinin çok gelişmiş olmasını çağrıştırıyor olabilir mi?!
İçindeki o gelişmişlik, seni korkutuyor ki, onu o kadar bastırmaya çalışıyorsun!
Dilerim kendinden korkmazsın artık, biz de nefes alırız!
Özümüze döneriz.
Böylece ‘öze dönme’ aşkı vücuda gelir.
Artık kendini gör, lütfen!
Korkma!
Kendinden korktuğun için bizim de seni kabul etmeyeceğinizi zannediyorsun!
Kendini kabul et!
Sana sahip çıkacağız,
İşte o zaman ölmeyeceksin!
Arayıp bulmak, bir şeyleri değiştirecek!
***
Görsel: Geri Dönmedi (1974) – David Inshaw