Önemli not: Korona salgınıyla ilgili kendimizi ama özellikle başkalarını tehlikeye atan davranışlardan kaçınmalıyız elbette. Aynı evde yaşadığımız kişilerden başkasıyla temas etmeden doğada gezintiye çıkmayla ilgili danıştığımız doktor dostlarımız bunda sakınca olmadığını söylediler. Şehrin merkezinde oturanların ve/veya özel arabası olmayanların böyle gezileri, yürüyüşleri yapmaları ne yazık ki mümkün olmayabilir. Kendini doğaya atamayan dostlarımızın atabilenlerin çektiği fotoğraflar üzerinde doğanın esintisini, renklerini evlerinin içinde hissetmeleri için günlüğümüze devam edeceğiz. Doğaya çıkamayan dostlarımız da belki doğayla ilgili resimlerden, şiirlerden, şarkılardan, mitolojik öykülerden söz eden metinler gönderir, günlüğümüzün bilim ve gözlem yanını sanatla dengelemeye yardımcı olurlar. Yazar ve okurlarımıza yaşamımızdaki tüm sınırlandırmalara, zorluklara rağmen baharın coşkusunu hissettiğimiz sağlıklı günler dileriz.
***
24 Şubat 2020
Manavgat, Antalya
“Güzeller güzeli Akseki Navruzu yok olmasın!”
İsmet Şahin’in endemik Akseki Navruzu’nu yapılaşmadan korumaya çalışmasının öyküsünü “Begonvilli Ev” isimli kişisel blogundan okuyabilirsiniz;
26 Şubat 2020
İZBAN, İzmir-Selçuk yolu
Selçuk’a giderken Tezer Özlü’nün “Yeryüzüne Dayanabilmek İçin” isimli kitabını okuyorum. Yurtdışından gönderdiği, içinde film festivali izlenimleri, edebiyat yazıları olan bu kitabı daha önce, Alaska’da yaşarken okumuştum aslında ama yeniden okumak istedim. Özlü’nün Peter Weiss’la yaptığı söyleşi, kararıma gülümsememe neden oldu. Meğer Weiss Türkiye’ye gelirse Bergama, Selçuk, Efes bölgelerini gezmek istermiş. Yılın bir kısmını Selçuk’ta geçiriyorum. Bergama ise babamın 10 yılı aşkın bir süre çalıştığı için bir parça ev saydığımız bir yer. Oyun yazarı da olan Weiss mutlaka Pergamon Antik Kenti’ndeki o görkemli tiyatroyu da ziyaret etmek istemiş olmalı. Ne yazık ki söyleşi yapıldıktan 2 ay kadar sonra, büyük olasılıkla bu dileğini gerçekleştiremeden yaşamını yitirmiş. Zaten çok sevdiğim bu yerlerin gerçekten özel olduğunu hissettirdi Weiss. En kısa zamanda nasılsa hala okumamış olduğum Direnmenin Estetiği’ni edinip Selçuk sokaklarında, tepelerinde okumalıyım.
Eve ulaşınca havanın henüz kararmamasından yararlanarak annemle papatyalı araziye attık kendimizi. Gezinirken bir atla karşılaştık. Ağaca bağlı da olsa tüm varlığından özgürlük duygusu yayılan atın umarım iyi bir yaşamı (artık ne demekse) vardır. Bu güzel atın papatyalarla beslenmesi çok ilginç bir görüntüydü. Papatyalar hep bebek çekirgeleri besleyecek değil ya!
Özgür Keşaplı Didrickson
27 Şubat 2020
Juneau, Alaska
Tüm boydan orkalar dün kanaldaydı! Orcas of all sizes in the channel yesterday!
Janine Reep
27 Şubat 2020
Selçuk, İzmir
Geçen sene 16 Mart’ta keşfettiğimiz badem ağacını ziyaret ettik ama bu sene henüz pek açmamıştı. Biraz fazla budanmış gibi de geldi bize. Ancak iyi ki gitmişiz. Geçen yıl gördüğümüzü hatırlamadığımız muhteşem sarı çiçekler bulduk tarladaki incir ağaçlarının altında. Düğünçiçeğigillere özgü ıslak görünümlü taç yapraklarının arkası da morumsu renge sahipmiş. Alttürlerinden bazılarının ismi de ilginç; arpacık salebi, çöpsalebi, buğdaycık…
Hüseyin Cahid Doğan’dan bir tür remilotu (Spergularia sp.) ve kuşotu (Stellaria media) olduğunu öğrendiğim minik beyaz çiçekli zarif 2 bitki, mor mor açmaya başlamış acıbakla (Lupinus sp.) ve geometrisiyle çok ilginç sarı hıdrellez otu gibi birkaç çiçek daha mutlu etti bizi. Bir incirin altında da sayısız yılanyastığı (Arum sp.) bulduk açmaya hazırlanan. İsminin çiçeğinin görünümüyle ilgisi olduğunu düşünüyordum ama gövdesinin desenleri de selam ediyormuş yılanlara.
Hiç tanımayanların Türkiye Bitkileri’nin bu cinsle ilgili sayfasına bakmasını öneririm;
https://www.turkiyebitkileri.com/tr/fotoğraf-galerisi/view-album/655.html
Jno buharda pişirip köşelerinden bükerek yaptığı kaselerden birine ayı deseni yapmış. Kızıl kürklü bir kara ayı. Kara ayıların kürkleri isimlerinin aksine farklı renklerde olabiliyor. Bir keresinde biz de yavrularından ikisi kızıl kürklü bir ayı ailesi görmüştük.
Ağaçların buharda nasıl pişirildiğini ve sonra nasıl büküldüğünü bu kısa videoda görebilirsiniz;
Jno daha önce de bu yöntemle sandık yapmıştı. Onun aşamalarını da ait olduğu Tlingit kabilesinin kültürünü anlattığı “Kuzgun Öykülerinden Yaratılar” isimli belgeselimizden izleyebilirsiniz. Tlingitler bu yöntemle yaptıkları kutuları tencere olarak da kullanıyorlarmış. Sıvı sızdırmayan kutuları suyla doldurup içlerine kızgın taşlar atıyor, yemek pişiriyorlarmış.
Özgür Keşaplı Didrickson
28 Şubat 2020
Selçuk, İzmir
Aylardır beklediğim gün geldi. New Model Army konserine gideceğim, üstelik dostlarımla…. Müziksiz yaşayamayan, müzikle yaralarını iyileştiren biri olarak sevdiğim müzisyenlerin konserine gidebilmek yaşamın en güzel hediyelerinden. Kendimi halsiz hissetmemle de ilgili belki, yola çıkmadan önce yatağa kıvrıldım biraz. Suriye’de ölen askerler ve virüs aynı anda düştü aklıma bir yandan. Ülkemizde zaten ortalama olarak her gün bir asker ölüyor terörden ve yaşamımıza devam ediyoruz. Rock konseri de özünde eğlenmekle ilgili değil aslında. Pisi pisine ölen insanların acısını rakamın büyüklüğüne göre hissetmeyi samimi bulmayan ben bu kez “Acaba bugünlerde bir kalabalık içinde olmak riskli bir davranış mı?” diye düşünmeye başlamışken Yeşim aradı ve konserin ölen askerler nedeniyle iptal edildiğini söyledi. Konserde huzursuz olacağıma bu kararı benimseyebilirim ama ölen insanları sayıya göre önemsemek konusundaki fikirlerim değişmiyor. Hele hele Ortadoğu işgalinin 10 küsur yıldır devam ettiğini, ölen çocuk sayısını falan da düşününce. Yine de New Model Army’i daha çok sevdim bu kararı verdikleri için.
Alaska’dayken, özellikle rıhtımda, fokların, denizaslanlarının arasında yürürken çok dinlerdim “Thunder and Consolation” albümlerini. Yaylı çalgıların gitar sesine karışmasına bayılırım, en güzel örnekleri bu albümdedir. Meğer “Ocean rising/Okyanus yükseliyor” isimli bir şarkıları varmış ve James Morgan Williams isimli bir ressamın okyanus resimleriyle Youtube’da yayımlanmasına da izin vermişler.
Özgür Keşaplı Didrickson
29 Şubat 2020
Selçuk, İzmir
Bugün bir uğurböceği gördüm, yaşasın!
2 Mart 2020
İstanbul
Bahar gelmiş gibi börtü böcek tabiata yayılmış. Kelebekler görüyorum. Kertenkeleler aşlarını deliklerinden çıkarıyor. Dağlarına bahar gelmiş memleketimin!
Yusuf Daciraki
2 Mart 2020
Selçuk, İzmir
Bugün hastaneye gidince müzenin yanındaki direkte, yuvada yılın ilk leyleğini gördüm.
Özgür Keşaplı Didrickson
3 Mart 2020
Selçuk, İzmir
Öyle iştahlı yiyordu ki, vücudunun sarıya bulanmasına hiç aldırmadan…
Perihan Keşaplı
4 Mart 2020
Erbaa, Tokat
Sezon siftahı…
Gökhan Sözal
6 Mart 2020
Balçova, İzmir
Özenç Irmak
6 Mart 2020
Marmaris
Eveeetttt leylekler de geldi ve hemen hazırlığa başladılar.
Neriman Fırtına
6 Mart 2020
Selçuk, İzmir
Geçen gün ilk kez karşılaştığım sümbülleri (Muscari sp.) yeniden görmek için yine tırmandım biraz bugün. Akyıldızlar (Ornitogalum sp.) da sanki seviyor tepelerde açmayı. İlk önce tepelerde gördüğümüz sarı renkli çirişler aşağılarda da artmış. Bu yılın ilk arı salebini (Ophyrs sp.) görmek çok mutlu etti beni. Hemen yanındaki bitkinin üzerinde yemyeşil bir örümcek görünce sevincim arttı.
Yabani hardalların uzun boylu sarısı, atkasnaklarının açma hazırlığı, kekik kokusu, sütleğenler ve bıkmadan sevdiğim anemonlar derken bir de Çoban zurnası ile (Valeriana dioscoridis) tanıştım bugün. Küre şeklindeki başındaki tüm çiçekler açtığında neye benzeyeceğini merak ettiğim kediotuyla (Cins adının Türkçesi de kediotu imiş)…
Özgür Keşaplı Didrickson
8 Mart 2020
Selçuk-Pamucak yolu
Geçen yıl keşfettiğimiz muhteşem Karabaş otunu (bir tür lavanta)ziyaret ettik bugün. Açmaya başlamış. Bayıldığım mavi renkli farekulakları da bu noktada çok oluyor, seviniyorum ancak bugün en büyük sevinci ilk kez bir keklik çiğdemi (Gynandriris sisyrinchium) görünce yaşadık. Hem zarifliği hem de o incecik gövdesiyle taşların içinden çıkmış oluşu etkiledi bizi.
Yılın ilk ladenini de (beyaz) keklik çiğdeminin çevresinde daireler çizerken gördük. Yol kenarındaysa yılın ilk gelincikleri selamladı bizi. Örümceklerin hem sayısı hem de hareketliliği artmış, yaşasın, yaşasın.
Özgür Keşaplı Didrickson
9 Mart 2020
İstanbul
Bugün Sarıyer’de Havantepe’de 3 saatlik (15.00-18.00) gözlem yaptım.770 Şahin (Buteo buteo) saydım ve en güzeli buydu.
Ayhan Sevmet
11 Mart 2020
Marmaris
“Kelebek fotoğrafı çekse de şu anemonu mideme indirsem” bakışı
Neriman Fırtına
11 Mart 2020
Selçuk, İzmir
Bugünlerde bebek çekirgeler her yerde. Güvelere de daha sık rastlar olduk. Yosunların arasında gezinen kocaman, parlak karıncaları (Camponotus cinsinden olabilirler) izlemek ise çok zevkliydi ancak bugünün en çarpıcı karşılaşmasını bir arı sineği ile yaşadık (Bombylius sp.) Benzer olduğu düşünüldüğü için isminde yer alan arılar ve sineklerden çok sivrisinekleri aklıma getirdi o uzun burnuyla. Hatta sivrisinek canavarı masallarını.
Özgür Keşaplı Didrickson
12 Mart 2020
Selçuk, İzmir
Selçuk’ta yeni bir alan keşfettik bugün. Dipleri Atkasnağı yeşiline, üstü incir ağaçlarının, içinde dünyanın en güzel tatlarının gezindiğini eleveren grisine bürülü bu alanda bir sürü kediotu da gördük.
Onlara bakayım diye bir taşa doğru uzanınca unutmabeni çiçeklerinin (Myosotis sp.) mavisi aldı gözümü. Alaska’da öyle çok vardı ki (zaten eyalet çiçeği) bazen biraz toplardım. Minicikliklerine rağmen ne kadar dayanıklı olduklarını da böylelikle anlamıştım.
Tepeye tırmandıkça buranın bir Arısalebi (Ophrys sp.) cenneti olduğunu anladık heyecanla. Bugüne dek birkaç yerde az sayıda çiçekli bir iki tanesini görüp sevindiğimiz Arısaleplerinden sayılamayacak kadar vardı burada. Özellikle sarı renkli olan türün (sanırım O. Lutea) üzeri çiçek dolu olan bireyleri neşelendirdi bizi. Tepeye tırmanmaya devam ettikçe başka bir tür salepgile (orkideye) daha (Himantoglossum sp.) rastladım. Bir de farklı oluşu sanki kırmızısından yayılan muhteşem bir anemona rastladık. Türkçesi Gülale olan bu türün bilimsel ismi Anemon hortensis imiş.
Birbirinden güzel çiçeği bu yıl ilk kez ya da ilk kez gördüğümüz bugünün en çarpıcı türlerinden biri de kadife renkli muhteşem çiçeklere sahip Sıracaotu idi (Scrophularia sp.). Aşağıda bir bireye rastlamış ve uzun süre yanından ayrılamamıştım. Meğer tepede ne çok varmış. Tanı için Flora grubundan Sayın Süleyman Uysal‘a teşekkürler.
Siyah renkli yavru çekirgelere de çok rastladık burada, bir de bir güve tırtılına. Hayvanlar dünyasında hareketlilik hala biraz geriden geldiği için sevindik.
Özgür Keşaplı Didrickson
13 Mart 2020
Menekşe, İstanbul
13 Mart 2020
Selçuk, İzmir
Böceklerin sayısı hala o kadar az ki bugün tarladan arabaya giderken üzerimde bulduğum kırmızı böcek çok mutlu etti beni. Türkiye Yaban Hayatı- Wildlife Turkey grubundan Hasan Kaan Yaşar Malachius cinsinden bir tür, büyük olasılıkla M. aeneus olduğunu söyledi. Kendisine teşekkür ederim.
Özgür Keşaplı Didrickson
14 Mart 2020
Juneau, Alaska, ABD
Cumartesi sabahı ayı. Son birkaç gündür çok muhteşem.
Saturday morning moon. It’s been so amazing the last couple of days.
Rebecca Rocereto
Juneau, Alaska, ABD
Eaglecrest’te biraz daha hayalet ağacı.
More ghost trees at Eaglecrest.
Bruce Baker
Manisa, İzmir
Dağ Öyklosu(Euchloe ausonia)…Yeni sezon…
Erdem Arif Yiğit
Selçuk, İzmir
14 Mart 2020
Selçuk, İzmir
Akşam yaban hayatla ilgili grupların paylaşımlarına bakarken günlüğümüze de katkı sağlayan dostlarımızdan Sayın Yusuf Daciraki’nin İstanbul’da Akkarınlı ebabil (Apus melba) gördüğü haberini okudum. Günlüğümüze katkı vermiş dostlarımızdan Cemil Gezgin de bunun üzerine dün İzmir’de kızıl ve kum kırlangıcı gördüğünü yazmış. Yaşasın!
Akkarınlı ebabille ilgili, o müthiş çığlığını da içeren bir video ararken Marti Nikko ve DJ Direz’in “Alpine swift/Akkarınlı ebabil” isimli bir şarkısına denk geldim. Gökyüzünde uyuyan, çiftleşen bu inanılmaz canlıyı düşününde nerdeyse tamamen enstrümental olan şarkıda geçen “Take me higher/ Beni daha yukarıya götür” sözlerine gülümsememek elde mi?
Akkarınlı ebabillerin görünümlerinin ve seslerinin neye benzediğini bilmeyenler için kısa bir video;
Özgür Keşaplı Didrickson
16 Mart 2020
Yeni Foça,
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin.
Semiha Koç
19 Mart 2020
Herkese merhaba,
Baharın gelişi bu sene enteresan oldu bizler için, şahsen uzun zamandır salgın olmasa bile biz insanların başına bir şey gelmesi gerektiğini yoksa dünya düzeninin değişmeyeceğini ve daha da kötüye gideceğini düşünüp duruyordum.
Geçen Cumartesi günü İzmir’deki evimizin arka bahçesinde dinlenirken birden onunla karşılaştım. Genelde kızılgerdan, saksağan, karatavuk ve birçok ötücü bahçemizin ara ara bizi ziyaret edenlerindendir, fakat onlardan değildi. Alakarga (Garrulus grandalius) idi bahsettiğim. Karga olup bu kadar güzel renkli olanına rastlamamıştım ya da dikkatimi çekmemişti bu kadar yakınıma gelmeden. Bahçede ortadaki süs havuzu çalışmıyor ama içini su ile dolduruyoruz, kediler ve diğer hayvanlar için. Alakargamız da gelmiş, buradan lezzetli lezzetli, sakin bir şekilde suyunu içiyordu. Görevini tamamladı ve oyalanmadan gitti. Sonraki 3 gün hemen hemen aynı saatlerde ziyareti oldu sağ olsun. Yine beklerim. İnsanların daha duyarlı, hayvanların daha mutlu ve özgür olduğu zamanlarda da görüşürüz seninle umarım.
Not: Bu arada erik ağacımız da iyice çiçeklendi. Görüntü 1 hafta öncesinden.
Sevgiler,
Ayşegül Çiftçi
Alakargayı tanımayanlar için Hırvatistan’da banyo keyfi yapan bir birey;
Selçuk, İzmir
Geçen sene bir sürü diken kelebeğini beslenirken gördüğümüz tepeye gittik bugün, uzun bir aradan sonra. Pembe renkli ladenlerden 2 tanesi açmıştı, birkaç tane de tomurcuk vardı. Sarı papatyaların sayısı da artmaya başlamış. Açmış ve açacak olan o kadar çok bitki, çalı, ağaç var ki insan nereye bakacağını şaşırıyor. 2 yeni arı salebi türü ve bir karanfil cenneti keşfedince çok heyecanlandık. Geçtiğimiz haftalarda upuzun ve incecik boyuyla sessizce yanımda belirivermişti bir karanfil, burada ise her yerden her boyda fışkırıyorlardı. Her gün ve en az 2 saat doğada gezindiğim halde yetmiyor gibi gelmesine şaşırmıyorum böyle anlarda.
Özgür Keşaplı Didrickson
20 Mart 2020
Selçuk, İzmir
Baharın gelişiyle birlikte kelebekler de dans etmeye başladı. Öyle coşkulular ki fotoğraflarını çekemiyorum günlerdir. Çok üzüldüğümü anladılar herhalde, bugün arabamın içinde uçuşan bir kelebek sanki beni mutlu etmeye gelmişti. Arabanıın içinde konuştum, fotoğrafını çektim ve camı açıp salıverdim kelebeğimi teşekkür ederek. Gördüğünüz her kelebek fotoğrafı büyük emekler verilerek, sabırla çekilmiştir. Uçuşan kelebek peşinde koşanlar bilir.
21 Mart 2020
İstanbul
çiçeklerime her zaman nasıl bakıyorsam gene öyle bakıyorum; tek fark şimdi sohbet, iltifat ve teşekküre daha çok vakit ayırabilmem.. her zamankinden sağlıklı büyümeleri de onların teşekkürü mü acaba? yoksa gene biricik doğa mı teselli etmeye çalışıyor bizi? bahar gündönümü doğaya ve bütün insanlığa uğurlu gelsin.. nevruzun gelecek yıl hep birlikte, sağlık ve barış içinde kutlanabilmesi dileğiyle…
baharda sözün doğrusu
hiçbir şey yok kulübemde
her şey var, her şey
sodo (1641-1716)
Gevher Gökçe
21 Mart 2020
Aksığın, İzmit
Myosotis ramosissima (Early forget-me-not).
Eğer bugün Linnaeus’un sistemi yerine Baytar’ın sistemini kullanıyor olsaydık bu bitkinin cinsi “adhan el far” (اذان الفار) olacaktı. Myosotis’in Arapçası, ikisi de fare kulağı demek. Böyle olunca da örneğin sırçaotu’nun (Parietaria cretica) bilimsel adı şu olacaktı: “adhan el far el bustani”. Yanisi, Farekulağı bahçede (bu iki kelime italik 😉 ). Devam edersek bazı Anagallis ve bazı Heliotropium üyeleri de hep adhan el far cinsi altında olacaktı. Çünkü Baytar’ın sistematiği bitkilerin fiziksel görünüşlerine dayanıyordu. Oysa Linnaeus’un ki üreme organlarına göre… Bu nedenle bugün Myosotis bir Hodan (Boraginales) iken, Parietaria bir gül (Rosales).
Hüseyin Cahid Doğan
Not: Bu tür ya da Myosotis cinsine ait bazı türler ile ilgili daha ayrıntılı bilgi edinmek, fotoğrafları görmek için Sayın Doğan’ın “Kocaeli Bitkileri” sayfasına bakabilirsiniz;
22 Mart 2020
Selçuk, İzmir
Bir önceki günlüğümüzden bu yana uzun bir süre geçti. Bir de üzerine baharın coşkusu eklenip de daha önce sayfalarımızda yer vermediğimiz çok sayıda bitkiyle karşılaşınca seçim yapmakta çok zorlandım. Günlüğümüzün bitki ağırlıklı olmaması için de çabalayınca pek çok muhteşem bitkinin fotoğrafına yer veremedik. İçime sinmeyen bu durumu çözmek adına kişisel Facebook sayfamda bir fotoğraf albümü yapmaya karar verdim. Metinde yalnızca ismiyle yer alan pek çok bitkiyi bu albümde bulabilirsiniz. Karşılaştırma yapmamızın mümkün olması ve dolayısıyla hayran kalma duygumuzun yoğunluğunun da artması için tüm arı salebi türlerini (Ophyrs sp.) albümün sonunda peşpeşe koydum. Bitkilerin muhteşem dünyasında keyifli geziler!
https://www.facebook.com/okesapli/media_set?set=a.2688688251260096&type=3&uploaded=19
Özgür Keşaplı Didrickson
………….
Not: Kuş türleri için trakus.org, kelebek türleri için trakel.org adresine bakabilirsiniz. Bitkiler konusunda Facebook’taki Flora grubu dışında, turkiyebitkileri.com adresinden ve yazarımız Hüseyin Doğan’ın emeğiyle hayata geçirilmiş olan “Kocaeli Bitkileri” sayfasından da yararlanabilirsiniz. Sürüngenlerden mantarlara, genel olarak yaban hayatla ilgili bilgi edinmek, gözlemlediğiniz türlerin hangisi olduğunu öğrenmek için dogalhayat.org adresine ve Facebook’taki “Türkiye Yaban Hayatı-Wild Life Turkey” grubuna da danışabilirsiniz.
…
Azizm Sanat Örgütü olarak doğadan zannedildiği kadar uzak olmadığımızı düşünerek, bu düşüncenin yarattığı umutla “Dirimbilim* Günlüğü” köşesini açmaya karar verdik.
Dirimbilim Günlüğü’nün her yaştan herkesin katkısıyla oluşmasını arzuluyoruz. Günlüğümüzde yer almak için yer ve tarih bilgisiyle bize gözlem ve düşüncelerinizi aktarabilirsiniz. Notlarınıza fotoğraf, çizim, video da ekleyebilirsiniz.
Bizi birleştireceğini, yaban hayata olan sevgimizle güç birliği yapmamızı sağlayacağını umduğumuz günlüğümüze katkılarınızı bekliyoruz. Notlarınızı dirimbilimgunlugu@gmail.com adresinden yayın kurulumuza gönderebilirsiniz.
* “Dirim” kelimesi “yaşam” demek. “Dirimbilim” de “Yaşambilim” yani “Biyoloji” demek. “Dirim” kelimesinin doğanın içindeki müziğe ve şiire de göz kırpan bir kelime olduğunu düşündüğümüz için günlüğümüze bu ismi verdik.