Günleri saran taze ışığım benim,
Ey aklımın dolambaçlı teranesi;
Bilirim adın, adınla çınlar bulutlar
Ve en acısı yağmurların ancak
Yanaklarımdan dudağıma akar.
Madem yaşamak vesikasız, hayat geçersiz;
Satılsın o zaman söylenen sözler çarşıda.
İnsan neyin kavgasını verir ki yerli yersiz;
Ayak bulutta, baş gökte, güneş suratta.
Kimiyse ölür gider yeryüzünde kimsesiz.
Ben kalmışım birer başıma,
Ellerim dilimdir benim, gözlerim dilim;
Birçok kişi sayarlar beni onlarla.
Öyleyse neyim insana benzer ki benim
Madem kalmışsam binbir parça.
Çeker gelir yine kana benzer gök,
Balçıktan çıkarır insan benzeşi yüreğini;
Ey ustaları, ey heykeltıraşları bedenin,
Bir bakıp benim biçimsiz suratıma
İnsan şekli çıkar mı bana söyleyin.
Güneş ne diye kavuruyor binaları,
Bir cenaze midir âşığın doğrulduğu?
Bir bakın titreyen sesi mi o davulun
Yoksa bozuk bir ritim mi de bu yaşam
Hep aynı acıklı ezgiyi tekrara durur.
Ne söylesem ancak safsata.
Herkes gökte çekilmiş bir tanrıyı arıyor.
Bense buldum onu yeryüzünde;
Bakın, bir köşeye çekilmiş
Ebedi yalnızlığına ağlıyor.
Gök de çekilir, bulut da;
Ey yüce yaratıcı, neye ağlarsın?
“Gök de benim, bulutlar da;
Her şeye kudretim vardır ama
Benzerimi ben bile yaratamam.”
Öyleyse ne ararım ben balçıkta,
Bir insan maskesi mi bulduğum?
Ey sevmiş sevilmişler bilin ki
Bir ben kaldım koskoca dünyamda,
Ben de kalkıp kendimi unuttum.
***
Fotoğraf: Bir Başka Ülke (1971) – Daido Moriyama