Dirimbilim Günlüğü: Burunlu Engerek, Mamut Eşekarısı, Bindallıçiçeği, John W. Waterhouse

Kel Kartal ve yavrusu. Fotoğraf: Jos Bakker

20 Mayıs 2021

Istranca Dağları, Kıyıköy

Burunlu engerek. Fotoğraf: Özmen Yeltekin

Özmen Yeltekin

21 Mayıs 2021

Facebook’ta karşıma çıkan bu fotoğraf sayesinde The Doors’un “Waiting for the sun/Güneşi beklerken” albüm kapağının nasıl çekildiğini öğrenmiş oldum!

Özgür Keşaplı Didrickson

22 Mayıs 2021

Fırtına sonrası flamingolar Orjan sulak alanında toplanmışlardı. Yetmişten fazlaydılar ve çok güzellerdi.

Orjan’da flamingolar. Fotoğraf: Perihan Keşaplı

26 Mayıs 2021

Burhaniye

Burhaniye’de zeytinliklerin altı pek çok yerde bir tür üçgül olduğunu sandığım bu bitkiyle kaplanmış. Onların üzeri ise bu güvelerle. Ünlü rüzgârımızda mor renk üzerinde uçuşan güveleri seyretmek çok keyifliydi.

Güne mavi mavi dokunan kızböceklerini de…

Özgür Keşaplı Didrickson

29 Mayıs 2021

Juneau, Alaska, ABD

(TR/ENG)  13 günlük olan kartal yavrusu daha çok hareket ediyor ve güçleniyor.

At 13 days old the eaglet is moving more and getting stronger.

Jos Bakker

31 Mayıs 2021

Burhaniye

Ulusal Halkalama Programı‘nın temellerini 20 yıl önce, Mayıs 2001’de ODTÜ arazisindeki pilot çalışmayla atmıştık. Zamanında gönderdiğim mektubuma ve halkalama broşürlerine çok sert dille yanıt veren Oruç Aruoba‘nın 1.ölüm yıldönümünün de bu mayısa denk gelmesini çok anlamlı buldum ve 14 yıl yanıt veremediğim mektuba bir anlamda karşılık verdiğim yazımı o güne denk getirdim. Yazı uzun görünse de aslında ele aldığı konuları gözettiği dengede ele alabilmek açısından kısa. Eleştiri ve önerileriniz olursa lütfen iletin.

Özgür Keşaplı Didrickson

2 Haziran 2021

Juneau, Alaska, ABD

(TR/ENG) Kel kartal yavrusu 18 günlük oldu. Bir saatten fazla tek başınaydı bugün yuvada. Ebeveynler yakın bir ağaçta onu yakından gözetliyordu. Üçünvü bir kartal çıkagelince hem anne hem baba onu kovaladı. Gittiğinden emin olduklarında yavruyu kontrol etmek için yuvaya geldiler. Her şey yolundaydı.

Eaglet is 18 days old. It spend an hour and a half alone on the nest. The adults were in a tree near by keeping a close watch. A third eagle showed up and both adults chased it away. After making sure the intruder was gone both adults came to the nest to check on the eaglet. All was well.

Kel Kartal ve yavruları. Fotoğraf: Jos Bakker

Jos Bakker

4 Haziran 2021

Juneau, Alaska, ABD

Kel Kartal ve yavruları. Fotoğraf: Jos Bakker

Jos Bakker

11 Haziran 2021

Burhaniye

Haziran ayında rastladığımız bu kelebekler için aşırı sıcaklık ve kuraklık nedeniyle üzülüyorduk. Son zamanlardaki yangın ve sel felaketleriyle tüm canlılar için üzüntümüz katlanarak arttı. Okullarda doğal yaşamın önemini güçlü bir şekilde anlatmak için bir şey yapmalı kesinlikle.

Bir tür Esmerboncuk. Fotoğraf: Perihan Keşaplı

Perihan Keşaplı

11 Hazitan 2021

Burhaniye

Yengeç örümceklerinin (Thomisidae) çiçeklerde pusuya yatıp kelebek, arı avladıklarını daha önce görmeme, hatta günlüğümüzde de yer vermemize rağmen bugün bir soğan türünden (Allium) sarkan Mamut eşekarısını (Megascolia maculata) görünce bir an aklıma o küçük örümcekler gelmedi.  Herhalde o küçük örümceklerin ulaşamayacağı kadar büyük olduklarını düşündüğümden. Türkçe isimlerini de o gün bilmiyordum hatta. Daha önce görmeme rağmen bir türlü araştırıp isimlerini öğrenemedğim bu arılara boşuna Mamut dememişler. Erkeklerden daha büyük olabilen dişileri 6 santim boyunda olabiliyormuş. Avrupa’dan görülen en büyük eşekarısıymış bu tür. Yengeci güzelce beslemiş olsun. Böylesi avlanma manzaraları karşısında başka ne diyebiliriz ki?

Yengeç örümceği ve Mamut eşekarısı. Fotoğraf: Özgür Keşaplı Didrickson

Özgür Keşaplı Didrickson

16 Haziran 2021

Juneau, Alaska,ABD

(TR/ENG) Kartal yavrusu 33 günlük.

Eaglet is 33 days old.

Jos Bakker

18 Haziran 2021

Burhaniye

(TR/ENG)I’m super excited that finally Jno made a sperm whale design! I have been begging and begging since we have these magnificent whales in Turkish waters as well. Although he says he made it before I do not remember and I have not seen a photo. I will research on this but I guess it coincided with my long visits home. So for me this is his first and I’m so happy to have sperm whale and squid as in Tlingit culture breathe at home right now. Jno Didrickson imzalı kaşalot ve kalamar desenli bükmeağaç kutusu;

Jno Didrickson imzalı kaşalot ve kalamar desenli bükmeağaç kutusu

Birkaç gündür çok ama çok mutluyum çünkü Jno yıllardır yalvararak istediğim deseni,sularımızın görkemli balinası kaşalotu, nam-ı diğer Moby Dick desenli, üzerinde kaşalotun besini kalamarın da olduğu bir bükmeağaç kutusu yaptı (buharda pişirip köşelerinden bükülerek yapılmış kutu) Diğer adı ispermeçet balinası olan kaşalot Alaska sularında da görülüyor. Jno daha önce bu deseni yaptığını söylüyor ama herhalde 2-3 aylık Türkiye ziyaretlerime denk geldi ki ben hatırlamıyorum. Benim için sonuçta bu ilk. Ve bu desenin yunus ve balinalarla ilgili bilim, kültür, sanat grubumuz olan Kanatlı Balina’nın 10. yaşını kutladığımız bu yıla denk gelmesi de çok mutlu etti beni. Başından beri gönüllü olarak ve çok küçük bir ekiple çalıştığımız için gönlümüzden geçen üretimleri, etkinlikleri yapamadık belki ama yunus ve balinalarla ilgili sayısız yazı ve sosyal medyada bilgi paylaşımı yaptık. Jno’nun kutusu ise  hala az çok tohum haldeki potansiyelimizin  ne denli geniş bir alana uzandığına, geleceğimizdeki ışığa işaret ediyor aslında. Ne yazık ki internet sayfamız çöktü ve yenileyemedik ama bize Facebook ve Instagram hesaplarımızdan ulaşabilirsiniz. Elbettte en kısa sürede bugüne dek yazdığımız yazılarımızı yeniden kuracağımız bir internet sayfasında biraraya getirmeyi istiyoruz. Şimdilik kaşalot ile ilgili bir yazımı burada paylaşayım;

https://haber.sol.org.tr/yazarlar/ozgur-kesapli/akdenizin-marangozu-63605

Özgür Keşaplı Didrickson

26 Haziran 2021

Orjan Sulakalanı

Bugün teyzem ve torunu Çınar ile Orjan sulakalanına geldik. Uzunbacakların burada ürediğini bu sene keşfetmiş ve çok heyecanlanmıştım. Özellikle Çınar’ın da görmesini çok istedim. Başka kuşlar da vardı ama alanda sesleri ve upuzun bacaklarıyla tepemizde uçarak martıları kovalayan bu güzel kuşların varlığı hissediliyordu en çok. Ne de olsa civciv büyüklüğündeki yavruları da oradan oraya koşuşturuyordu. Uzunbacakları görür görmez “Bunlar leylek yerine de geçer” demesiyle bizi kahkahaya boğan Çınar’ın güne dair sözleri ise şöyle;

“Bugün Orjan’a geldim ve bir sürü uzunbacak gördüm. Ve Özgür ablayla beraber birkaç kuş türü gördük ve beraber dürbünle etrafa bakındık. Bulutların şekli öyle güzeldi ki inanılmaz bir şekli vardı”.

Çınar’ın kuşlarla sarmalandığı bir anda bile bulutlara dikkat etmesi de ne hoş değil mi? Tüm yaşamı boyunca karşılaştığı manzaralara, durumlara da böyle her açıdan bakabilsin.

Çınar, Orjan Sulakalanı’nda. Fotoğraf: Özgür Keşaplı Didrickson

Uzunbacakların (Himantopus himantopus) nasıl bir kuş olduğunu bilmeyen okurlarlarımız için üreme döneminde çekilmiş  bu güzel videoyu paylaşalım;

Özgür Keşaplı Didrickson

28 Haziran 2021

Florence, Oregon, ABD

(TR/ENG) Suyun altında parlayan anemon (Anthopleura xanthogrammica)

Anemone shimmering underwater

Giant green anemone. Fotoğraf: Janine Reep

Janine Reep

14 Temmuz 2021

Burhaniye

Günlüğümüzün bu sayısında da yer verdiğimiz gibi bu yıl annemle Orjan’da ilk kez yetmişin üzerinde birey görünce çok heyecanlandığımız güzelim flamingoların binlercesinin öldüğü haberi kahretti bizi.  Tuz Gölü’nde yaşanan felaketi kimse unutmamalı. Tuz Gölü’nün de içi yanmıştır binlerce ölü yavru flamingonun cansız bedeni üzerine yığılınca. Böylesine büyük bir olayda kimbilir ne çok kişinin ihmali, çıkarı rol oynamıştır. Tarım ve su politikalarımızın yanlışlarınu, sağlıkları yaşam alanlarının sağlığına bağlı olan yaban hayvanları üzerinde yarattığımız tehditleri ve bileşke tehditleri tartışmak, böylesi felaketlerin bir daha olmaması için güç birliği yapmak için sürekli hatırlatılması gereken bir korkunç örnek. Biz de günlüğümüzde bu nedenle bir habere, o korkunç görüntülere yer verelim de unutmayalım.

https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-57831306?fbclid=IwAR0EKhxK579LvzhT64uuPxvm2bGlu5LEAqOyH_mUhfIm5nah4VXLst36f0o

Özgür Keşaplı Didrickson

27 Temmuz 2021

İstanbul

Anneannemle sabah sohbetimiz

Nasıl anlatmalı bilemiyorum. Nereden başlasam boğazım düğümleniyor. En iyisi gözlerimden damlacıklar süzülmeden yazayım.

Hayatımın en zor günlerini geçirdiğim bu dönemde evimin balkonumdaki çiçekler gerçek bir dost oldu bana. Sürekli “moral çok önemli” denen bu hastalıkla mücadele edenler için hele, nasıl güzel, iç açıcı birer dost onlar.

Halâ bitkilerle duygusal iletişim kurulduğuna inanamayanlar varsa gelsin, onlara kısa bir hikayem var. Üstelik çok taze. Bu güzellik bu sabah açtı. Dostturlar diyorum çünkü hikayesi şöyle başlıyor;

Dün çiçekleri sularken düşünüyordum. Hep adını unuttuğum, benim “anneanne” dediğim çiçek… Onu anneannemin mezarından köküyle alıp kendi balkonumun baş köşesine yerleştirdiğimde anneannemle beslenmiş çiçeklerde onun ruhunun yanımda, fiziksel olarak da yaşayacağı inancını taşıyordum. Her sabah su verirken, bazen yaprak temizlerken, onunla sohbet edişimde ona özlemim vardı. Onun sardunyalarına nasıl da itina ile bakışlarını izleyerek büyüdüğüm gelir aklıma. Onu o kadar çok özlüyorum ki öğrettiği Rusça şarkısı, Kırımdan Sürmene’ye olan hayat hikayesi, dönemine göre okumuşluğu, teknik ressam oluşu, çalışmış bir kadın oluşu, yaptığı yemekler, sökük yırtık dikişi, renkli ışıltılı Karadeniz gözleri, kahkahası, güzel yüzü ve çok dahası…

Fotoğraf: Alev Oskay

Dün yine onu düşünerek su verirken içimden konuşuyordum ;”Yılda sadece bir kere açıyorsun ama muhteşem bir açışla ve o muhteşem açışı 1 yıl sonra göreceğimden emin bütün bir yıl bekliyorum heyecanla “. Uzun süreli çiçek açmadığı için bazen onu ihmal ettiğimi düşünerek bol bol su verdim

Bana hep çiçeklere gereğinden fazla su verdiğimi söylerler ama onlarla aramdaki dil tamamen bize ait. Bunu kardeşim dillendirmişti ilk. Uzun bir süre o baktığında “Abla onlar seni bekliyor” demişti; “açmıyorlar sensiz” .

Öyle gerçekten de. Dün bol bol su verirken içimden geçirdim bütün bunları. “1 yıl daha bekleyebilecek miydim açışını anneanne?” diye sordum.  Gözlerim ıslandı.

Gece de çiçeklere nasıl sabırla baktığımızı ve onların da buna teşekkürünün sanki çiçek  verişleri olduğunu  düşünerek uyudum.

Sabah dün ıslanan gözlerime inanamadım. Tek bir tane açıvermiş sessizce. Ne kadar zorladı kim bilir kendini. Belki 10 yıldır sadece mayısta o da 1 hafta açan anneannem bana gülümsedi bu sabah.

Şimdi o bir tanem ile kahvaltı ederken ben, sohbete daldık yine. Siz de kulak misafiri oluverdiniz.

Fotoğraf: Alev Oskay

“Anneanne” dedim, “bu yıl çok şanslıydım. Balkonumda 3 yıldır açmayan lavantam açmıştı”

Keçiborlu’dan fidanını getirip diktiğim lavantalar da inanılmaz açtılar ve çok başka rayiha yayarak balkonumu şenlenirdiler.

Üzeri çiçekli iken bir kısmını vazoya aldım. Çiçeklerini şimdi topluyorum. Sonra kurutup çaya karıştıracağım. Fransızların bir çayı var. Ona benzer bir deneme peşindeyim.

Sonra, nerdeyse 6 ay çiçekleri hiç eksilmeyen ve yasemine benzer kokusuyla açan beyaz kız da yerini aldı.  

Sohbet uzadı gitti

Gün geceye döndü

Rüzgâr denizden estikçe

balkonumdan rüzgârla evin derinliklerine kadar alıp götürdüğü

kız çiçeklerimin hoş kokularının sarhoşluğu ile 

Renkli rüyalarım bakalım beni bu gece nasıl bir sabaha uyandıracak

Öpüyorum anneanneciğim tombul yanaklarından

İyi geceler

Tatlı rüyalar…

Alev Oskay

29 Temmuz 2021

Burhaniye

“Ben bu kadar tatlılık olan yerde çalışamıyorum teyze, gitmem lazım” Ders  çalışmak için odama gelen Defne, Yonga ve 3 yavrusuyla ilgilii böyle söyledi, duyanlar da gülümsedi elbette. Yonga ve 3 yavrusunun ne kadar tatlı olduğuna kendiniz karar vermek isterseniz işte bir video;

Özgür Keşaplı Didrickson

30 Temmuz 2021

Manavgat

Her gün balkonumdan görünce Tanrı’ya minnet duyduğum güzelim çam ormanının yerinde bu enkaz var şu an. Kuşlar da cıvıldaşmıyor artık. Dün cehennemi yaşadık. Hala tehlike geçmiş değil. Dün gece yakınlarda bir çok patlama oldu. Rüzgar da vardı. İnsanın da hayvanın da gözlerinde aynı çaresizliği, korkuyu gördüm. Ne var ki bu gibi felaketlerden göreceli olarak sorumlu olan insanoğluna karşın hayvanların, bitkilerin hiç günahı yok. Söndürme çalışmalarında gece gündüz onca çabaya ve özveriye rağmen ekipmanın yetersizliği de içimi yakan konulardan biriyidi. Bir uçak, kiralık bir kaç helikopter ve birkaç itfaiye ile olmuyor bu işler. “İtibar” diye diye önceliği kendi lükslerine verenlere ve onların sevenlerine bu durumdlar da ders olmuyorsa ne yapmalı!

Manavgat. Fotoğraf: İsmet Şahin

İsmet Şahin

1 Ağustos 2021

Florence, Oregon, ABD

(TR/ENG) Kelebek ya da kuş??? Bu yavru”Northern Flicker “(ülkemizde görülmeyen bir tür ağaçkakan)kanatlarını test ediyor. Görünüşe göre bu yavru evimizin arkasındaki ormanda bir yerde yaşıyor ve onu bir daha görebileceğim!

Butterfly or bird??? This fledgling Northern Flicker is testing his wings. The little guy apparently lives somewhere in our backyard woods, so I got to see him again!

Northern Flicker. Fotoğraf: Janine Reep

Janine Reep

3 Ağustos 2021

Burhaniye

Eşimin kabilesi olan, bir ılıman yağmur ormanı halkı olan Tlingitler için orman çok önemlidir. Öyle ki birisi öldüğünde “ormana yürüdü” derler. Orman ve yanısıra makilik, çayırlık…içindeki canlarla birlikte yanan, yara alan tüm ekosistemleri etkileyen yangınların bir an önce, çok daha fazla ölüme, acıya neden olmadan sönmesini ve bu felaketin başta sorumluluk sahipleri olmak üzere herkes için unutamayacakları bir uyarıcı olarak zihinlerine kaydedilmesini umuyoruz. Zaten daralmış olan yaban alanlarının geleceğe daha da eksilmeden ve sağlıklı olarak aktarılması için hepimiz üzerimize düşen görevleri yapmalıyız. Alaska’nın buzullarından, buzundan Türkiye’ye serinlik getirmesi dileğiyle paylaştığım fotoğraf eşimin memleketi Juneau, Alaska’dan…

Juneau, Alaska. Fotoğraf: Özgür Keşaplı Didrickson

Özgür Keşaplı Didrickson

5 Ağustos 2021

Kuzuyayla, İzmit

Orkidenin merkezindeki kırmızı yapı, etçil böcekler için bir davetiye, “bakın burada beleş et var” diyor. O kadarla da kalmıyor, böceğe bir de alkollü içecek sunuyor. Orkide, nektarını, kırmızı bölgedeki gözle görülmeyen mantarlarla karıştırarak sarhoş edici bir karışım elde ediyor. Kısa süre içinde sarhoş olan böcek “öpüjem” diyerek orkidenin orasını burasını öpüyor ve bu arada baştan ayağa polene bulanıyor. Orkide için görev tamamlanıyor: tozlaşma…

Bindallıçiçeği Epipactis helleborine. Fotoğraf: Hüseyin Cahid Doğan

Hüseyin Cahid Doğan

8 Ağustos 2021

Malatya

Yaban keçisi ve üç yavrusu, herşey yolunda.

Osman Gökhan Ertaş

8 Ağustos 2021

Frankfurt, Almanya

Geçen gün bahçeye gelen çok telaşlı bir sincap.

Zeynep Sonat

9 Ağustos 2021

Juneau, Alaska, ABD

(TR/ENG) Yavru kanatlarını güçlendirmeye devam ediyor.

Eaglet is still strengthening it’s wings.

Kel Kartal yavrusu. Fotoğraf: Jos Bakker

Jos Bakker

9 Ağustos 2021

Manavgat

Mucizeler devam ediyor! Yanmış ormanın ortasında onu görünce ölmüş olacağını düşündüm, yüreğim ağzıma geldi ama canlıydı. Kabuk falan epeyce zarar görmüş. Ne var ki yanmış ormanda beslenmesi, ot olmadığı için çiy taneleri ile susuzluğunu gidermesi imkansız. Onu orada bırakamazdım. Şu an buraların en yeşil, en güvenli bahçesinde, hayvansever genç komşum Erhan’a emanet.

Yangından canlı kurtulmuş bir kaplumbağa. Fotoğraf: İsmet Şahin

İsmet Şahin

10 Ağustos 2021

Manavgat

İkinci canlı kaplumbağayı da buldum. Şükürler olsun! Diğerinin yanına gitti. Şu an güzel bir bahçede, mutlu olduğunu düşünüyorum.

İsmet Şahin

15 Ağustos 2021

Florence, Oregon, ABD

(TR/ENG) Bir su maymunu (Myocastor coypus) nilüferler arasında yüzüyor.  

Nutria swimming among the pond lillies.

Su maymunu. Fotoğraf: Janine Reep

Janine Reep

21 Ağustos 2021

Melbourne, Avustralya

Bugün bakmak ve görmek arasındaki farkın ne kadar öneminli olduğunu yeniden hissettim. Melbourne’da akasyaların açma zamanı. Yürüyüş yolumun üzerindeki ağaçların üzerinde sarı kümeler halinde açan bu muhteşem çiçeklerin birbirinin aynı olmadığını, iki ayrı cins akasya olduğunu keşfetmek heyecanlandırdı beni…

Acacia dealbata/Gümüşi akasya. Fotoğraf: Melda Turan Doruk
Acacia longifolia/Uzun yapraklı (çiçekli) akasya

Üzerlerinde minik mavi çiçekleri ile bezenmiş bu kozalak görünüşlü çiçekler “mavi çalı sazı” diye adlandırılmış Türkçede. İngilizce adı “Pride of Madeira”.

Mavi Çalı Sazı. Fotoğraf: Melda Turan Doruk

Resimdeki sarı top halinde gözüken çiçek bir succulent cinsi, Aeonium Arboreum, Irish Rose ” İrlanda gülü”

İrlanda gülü. Fotoğraf: Melda Turan Doruk

Melda Turan Doruk

Editörün notu: Ülkemizde de çok sevilen ama bize özgü olmayan bu güzel ağaçların açışını anavatanlarında kutlamamıza vesile olduğu için Melda Turan Doruk’a çok teşekkür ederiz. Ülkemizde daha çok ve hatalı bir şekilde mimoza olarak bilinen akasyalardan söz ettiğimiz eski sayımızı okumak isterseniz işte burada;

22 Ağustos 2021

Erzurum

Bu yaz hem yüzmeyi hem de şnorkel kullanmayı öğrendiğim için çok mutluyum. Bebekliğimden beri hep denize girerdim ama denizin altını hiç kendi gözlerimle görmemiştim. Şnorkelle yüzdükçe denizin altındaki dünyayı keşfetmeye başladım. Kayalıklardaki denizkestanelerini, kendini kuma gömerek gizleyen balıkları ve suda birlikte hareket eden yüzlerce balıktan oluşan sürüyü dikkatle izledim. Şnorkelimle yeni keşifler yapmak için gelecek yazı dörtgözle bekliyorum.

Defne ve teyzesi Özgür. Fotoğraf: Perihan Keşaplı

Defne Can

22 Ağustos 2021

Burhaniye

Kahredici yangınlar nedeniyle onlara ne kadar borçlu olduğumuzu hatırladığımız bitkiler, ağaçlar için tuttuğumuz yasa, yaraların hızla sarılması dileğimize bugün rastgele karşılaştığım Yoshiki Tagashira’dan “What the oak tree told me/Meşe ağacının bana söylediği” isimli, sanatçının “Circulation of Life/Yaşamın döngüsü” albümünde yer alan parçası eşlik edebilir sanırım;

Bu mayıs ayında “The Pre-Raphaelite Art Appreciation Society” isimli, Ön-Raffaelocu bir sanat sayfası keşfetmiştim. Bahar çiçekleri toplamak için uygun bir gün diyerek paylaştıkları, John William Waterhouse imzalı resimleri görünce dilimden “Annemin kabilesi” sözleri dökülüvermişti çünkü annem de çiçek toplamadan edemez.  Bugün o resimlerden birini paylaşarak ressamı da tanıtmayı düşünüyordum ki paylaşmak için seçtiğim tablonun “Gather Ye Rosebuds While Ye May” olan ve dilimize “Vaktiniz varken toplayın o gül goncalarını” olarak çevirebileceğimiz isminin Robert Herrick isimli bir şairin bakirelere gençliklerinin değerini bilmelerine dair yazdığı “To the Virgins, to Make Much of Time” isimli şiirin de ilk dizesi olduğunu öğrendim.

Gather Ye Rosebuds While Ye May Ressam: John William Waterhouse

Günlüğü yarına kadar tamamlamam gerektiği için bu ressam ve şairin kadınları güzellik, gençlikle sınırlı gören birileri olup olmadığından tam emin olamadım. Hızlıca yaptığım aramalarda öyle olumsuz bir şeye rastlamadım hatta bu dizenin yer aldığı şiirin “klasik carpe diem şiiri” olarak görüldüğünü öğrendim. “Günü yakala” diye çevrilen bu sözü ben ilk olarak çok sevdiğim “Dead Poets Society/Ölü Ozanlar Derneği” filminde duymuştum ki orada da geçiyormuş zaten. İlk olarak milattan 23 yıl kadar önce Latin edebiyatı ozanlarından Horatius’un bir dizesinde geçtiği düşünülen bu sözü çok önemsemiştim. Günümüzün hızlı temposunda daha da anlamlı olan bu söz, orijinal haliyle, “Carpe Diem” olarak tüm dünyada yoğun şekilde kullanılmaya devam ediyor doğallıkla. Tüketim çağının hızlı temposunda, her yapılan eylemin sosyal medyaya sunulmak amacıyla fotoğraflandığı ve bu nedenle anların yaşanmadan tüketildiği günümüzde kuşkusuz bir çok terapistin de önereceği bir şeydir günü, anı yakalamak. Ancak dediğim gibi kadınla, hele ki bakirelerle ilişkilendirildiği bu örneklerde kadının aşağılanması durumunun var olmadığına emin olacak kadar araştırma yapamadığım için temkinle paylaşıyorum bu ressamı ve şairi. Politik doğruculuk çukuruna düşmeyi de istemeyeceğim için ama Waterhouse’ın fırçasında ve Herrick’in kaleminde henüz erkeklerle beden üzerinden temas etmemiş bir genç tenin gerçekten keyfi bilinmesi gereken bir yaş dönemi olduğunu hatırlatıyor olabileceklerine olan inancım da yok değil. Öyle değilse de ben bu düşünceyle paylaşmış sayılayım bu resmi ve şiiri. Sayfanın paylaştığı Waterhouse imzalı 3 diğer çiçek toplayan kadınlara ait resimlerin isimlerini de vereyim; Windswept (1902), Narcissus (1912) ve Spring Spreads One Green Lap of Flowers (1912).

26 Ağustos 2021

Didim

Bu sefer günlükte gördüğüm değil de artık göremediğim bir balık türünü yazmak istedim. Fotoğrafı Bodrum’da, Ortakent Yahşi sahilinde çekmiştim. 2012’de. Poseidon çayırları fonunda melanur ve papaz balıkları… Bu saydıklarımın tümü bolca karşımıza çıkar ama artık “çıkardı” demek mi gerekiyor bilmiyorum çünkü son yıllarda Didim’de, Altınkum’da papaz balığı göremez oldum. Papaz balıkları eskiden bol olduğu için nadir gördüğüm balıklar kadar heyecanlandırmazlardı beni ancak şimdi onları özledim. Onları belirgin hale getiren kırlangıcınkine benzer kuyrukları ve siyah renkleri varlıklarını vurguluyordu. Diğer balıklardan oldukça değişiktiler. Yunancada “kalogria” yani rahibe olarak adlandırılıyorlarmış. Biz de papaz demişiz.

Papaz balığı ve melanur. Fotoğraf: Yeşim Öndül

Yeşim Öndül

***

Not: Kuş türleri için trakus.org, kelebek türleri için trakel.org adresine bakabilirsiniz. Bitkiler konusunda Facebook’taki Flora grubu dışında, turkiyebitkileri.com adresinden  (Fotoğraf Galerisi bölümünden arama yaparak) ve yazarımız Hüseyin Cahid Doğan’ın emeğiyle hayata geçirilmiş olan kocaelibitkileri.com sayfasından da yararlanabilirsiniz. Sürüngenlerden mantarlara, genel olarak yaban hayatla ilgili bilgi edinmek, gözlemlediğiniz türlerin hangisi olduğunu öğrenmek için dogalhayat.org adresine ve Facebook’taki “Türkiye Yaban Hayatı-Wild Life Turkey”  ya da Türkiye Yaban Hayatı Derneği grubuna da danışabilirsiniz.

***

Azizm Sanat Örgütü olarak doğadan zannedildiği kadar uzak olmadığımızı düşünerek, bu düşüncenin yarattığı umutla “Dirimbilim* Günlüğü” köşesini açmaya karar verdik.

Dirimbilim Günlüğü’nün her yaştan herkesin katkısıyla oluşmasını arzuluyoruz. Günlüğümüzde yer almak için yer ve tarih bilgisiyle bize gözlem ve düşüncelerinizi aktarabilirsiniz. Notlarınıza fotoğraf, çizim, video da ekleyebilirsiniz.

Bizi birleştireceğini, yaban hayata olan sevgimizle güç birliği yapmamızı sağlayacağını umduğumuz günlüğümüze katkılarınızı bekliyoruz. Notlarınızı dirimbilimgunlugu@gmail.com adresinden yayın kurulumuza gönderebilirsiniz.

* “Dirim” kelimesi “yaşam” demek. “Dirimbilim” de “Yaşambilim” yani “Biyoloji” demek.  “Dirim” kelimesinin doğanın içindeki müziğe ve şiire de göz kırpan bir kelime olduğunu düşündüğümüz için günlüğümüze bu ismi verdik.

Bunu paylaş: