Hemen her gün, hem de herkes tarafından lanetlenen tüketme eyleminin somut olarak bildiğimiz her şeyi ele geçiren hudutları, nicedir soyutlara doğru genişlemekte. Aydınlanma ve beraberinde bilginin, insanlığı gölgeleyen karanlığı alt edeceğine yönelik haklı umut, aşırılıklar çağında Aydınlanmanın değil fakat bilginin aşırılaştırılması eşliğinde, parçalı bulutluluk halinde tıkandı. Yeryüzünde pek çok çözülmeyen, aşılmayan mesela var iken hemen her konuda, talep edip etmediğimiz fark etmeksizin verilere boğulmak, ihtiyaç fazlasına yol açtı. Öyle ki vaziyet, her türlü enformasyonun imaj ya da sözcükler vasıtasıyla – iletilip iletilmediğiyle ilgilenilmeksiniz – boca edildiği, her şeyin aynı anda doğru ve bu esnada yanlış olabildiği, küresel bir kaygı haline vardı. Faydacılığın ülkü olma vasfını yitirip sıradan ihtiyaçlar için p*ç edildiği, yorumlama ve soyutlama becerisi olmayan, katmansız hazcıların her birinin, bilgin değil ancak bilgili olduğu sonsuzluk yanılgılı şimdiki zaman çağı, bütüncül ve geniş düşünebilme yetilerini pastel tozlara buladı. Aldığı verileri işlemeden, sağaltmadan, salt görünür olma adına, anlam ve mana kutucuklarına hapseden çoğunluk, aslında alımlama olasılıklarını da kendi eliyle gömecek hale geldi. Barış Çorak’ın 2012 yılında ilk gösterimini Locarno’da gerçekleştiren, ödüllü kısa metrajı Birlikte, alımlama edimini özgürleştirerek geri alırken, çağrışımları anlam ve mana ezberleriyle kodlama eğilimli seyir budalalarına sunduğu kapalı ve örtülü sinematografisiyle dikkat çekmeyi sürdürüyor.
Bir kaza ve akabinde yoğun bakım ünitesinde birliktelik kazanan karakterlerini, düş ile gerçekliği keskince ayırmak bir yana, buğulu bir bakış açısında bağlayarak gerçeküstücülük ve büyülü gerçekçilik düetinde harmanlayan Birlikte, doğrusal olmak yerine döngüsel bütünlük sağlayan görsel bir yolculuk. Filmin çağdaş anlatısı, karakterler kadar izleyicinin de ayaklarını yerden keserken, gerçeklikte ve düşlerde güvenli bölge arayışındakilere, kaygıya kapılmaksızın yol alabilecekleri soyut bir zemin sağlıyor. Çorak’ın imgesel mizansenleri, Clint Lealos imzalı görüntü yönetiminde doygun bir solukluk kazanırken, Onur Ayaş’ın ses tasarımı ve İsviçreli post rock topluluğu The Evpatoria Report’un dream pop/shoegaze ile flört halindeki işitselliğiyle film, başlı başına bir gündüz düşüne evriliyor. Tepeden ve tabandan dayatılan post modern devinime, yazıp yönettiği Birlikte ile, estetik modernist bir direnç gösteren Çorak, rüzgara direnmekten vazgeçmiş bir poşet hafifliğine yedirdiği zarafetle zamansız bir yapıt bırakıyor zamanımıza.