Klasik, caz ve en ayırt edici olarak soyut/absolute müzik türlerinde budaklanan repertuarına rağmen, daha çok imajlarla eşleşecek ve hatta onları aşacak şekilde, sinema müziğiyle büyük ün ve beğeni kazanan Ennio Morricone’nin yaşama veda edişi, Azizm Sanat E-Dergi’nin ölümü çağrıştıran “Son” sayısıyla* çakışarak, ekibimiz adına biraz daha üzücü, rahatsız edici bir hal aldı. Hâlbuki uzun ve üretken yaşamının neredeyse tamamında müzikal şaheserler ortaya koyan ve on yıllardır dünyanın her yerinde, muhtemelen her gün çalınan ve dinlenen bir sanatçının hayattayken ölümsüzleşen bir varoluşa vardığını gerçeği, hüznü hafifletmeliydi. Yine de, her defasında sanki mutlak sondan, ölümden bihabermiş gibi üzülmekten kendimizi alıkoyamamak, öz hayal kırıklıklarına yol açıyor. Kendisine atfedilen “Maestroların Maestrosu” unvanını biraz abartılı bulmakla beraberi Ennio Morricone gibi bir ölümsüzün, ölümlü olduğu çağa rastlamak, esasında ne büyük bir şans. Sayısız ödül, nice başarının yanında, aralarında The Good the Bad and the Ugly, Cinema Paradiso, 1900, Le Professionnel, The Untouchables, The Hateful Eight gibi nice devlerin bulunduğu bir sinema külliyatına, eşsiz soundtrackleriyle işitsellik ve ötesini katan Morricone’yi Müzikçi’de biraz daha atıl ve kimsesiz bırakılmış bir bestesiyle anmak istiyoruz. Ne de olsa soyut ve romantik özünün en çok bu çalışmasında perdeye yansıdığı düşünüyoruz – ya da yanılsıyoruz.
Yönetmenliğini Michael Anderson’un yaptığı, Richard Harris, Charlotte Rampling, Will Sampson ve Bo Derek’in yer aldığı güçlü oyuncu kadrosuna rağmen vasatı aşamayan 1977 yapımı Orca: The Killer Whale**, filmi katbekat aşan Morricone imzalı müziğiyle kült mertebesini erişmiş bir yapıt. Film, dünyanın en zeki canlılarından katil balinaları, Moby Dick’in Ahab’ı gibi bir hırsla avlamanın peşindeki ana karakterin, hamile bir dişi balinayı öldürmesi ve ardından erkek Orca’nın tek aşkını yitirmişlikle ana karakterin peşine, intikam için düşmesini anlatıyor. Gülünçleşmeye epey müsait bu senaryoyu ciddi ciddi izletense, Morricone’nin duygu yüklü ve hayli ciddi parçaları. İdealize edilmişliğiyle insanlığa nazaran daha üstün bir ahlak ve vicdan timsali olan Orca’nın kahramanlaştığı film, özellikle son yıllarda daha sık rastlanılır hale gelen, deniz memelilerinin ölü yakınlarını uzun süre su yüzeyinde taşıması gerçeğinin, erken sayılabilecek bir tarihte, cenazemsi bir dokuyla sahnelenmesi ve bu görüntülere We Are One adlı, vokale de yer verilen şarkısıyla eşlik eden Morricone sayesinde hafızalara kazılı. Maestroların Maestrosu, hayal güçlü ve melankolik özünü, aşırılaşarak dışa vurduğu Orca temasında, imajları somut ve duyumsanabilir bir temasa yol aldırabilen üstün yeteneğinin altını, umulmadık bir anda bir kez daha ustaca çiziyor;
* https://issuu.com/azizm/docs/azizmsanatedergi150
** http://www.azizmsanat.org/2016/06/13/denizin-kurtlari-katil-balina-orca-uzerine-onur-kesapli/