Güler Yüzlü Resim Sanatı*
Resim artık hoş gönüllü, güzel yüzlü değil…
Resmin eski hali yok artık. Sanatçı soruyor, sorguluyor.
Çağdaş sanatta eski güzellik anlayışı da yok. Ölçü, uyum vb. kıstaslar bundan yüz sene öncesinden beri önemli değiller. Türkiye’de de bu var artık. Aslında “artık” bile dememeli; çünkü çağdaş sanat açılımı bizde de 1980 sonrası hızla devam edip gitmekte yolunda.
Nasıl oldu bu? Yanıtı için kuşkusuz sanat tarihinde uzunca bir değerlendirme gerekir.
Başlangıcı şöyle: Resim, Romantizm sonrasında dur-durak demeden farklılaşmaktaydı. Özgürlükçü dalgalar adeta bir diğeri içindi. Hızlı değişim süreçleriyle yoğunlaşan bir ‘Batılı olan’ vardı. Bu adeta bir eğretileme dünyasıydı ve ondan etkilenmiş olan ‘Türk Resim Sanatı’nda kendisini tabii ki kolayca hissetirecekti. Sonucunda Türkiye’de de çağdaş sanatta son perde oynanıyor. Anlatım özgün olsun, dil serbest…
Akademisyenler dahil birçok ilgili gelişmeyi benimsemeden izlemeye almış olsalar da çağdaş sanat açılımları yadsınamaz birer gerçeklik sunmaktadırlar. İzleyici, sanat takipçisi kuşkusuz bu çizgiye gelecektir. Görsel ve nesnel sanat ürünleri ile ele alınan siyasal, ekonomik, yaşamsal olgular ve olaylar düşünülen hatta düşlenen her sunuşun okunmasını, anlaşılmasını gerektirmektedir.
Çağdaş sanata gayet umursamaz biraz da küçümseyici tavır ile yaklaşılması ve de resim için sadece şunun söylenmesi ne gariptir: Ne değişmedi ki o kalsın yerinde, bitti artık resim olayı!.
Bu tip bir yaklaşım gayet yetersiz hatta yersiz bir açıklamadır. Sanat; canlıdır. Yenilikleri, değişimi barındırır. Anlaşılmamak bağlamında da kendisinden uzaklaşılması mümkün olmayan bir olgudur. Hizmetkâr ise hiç olamaz. Resim sanatı kuşkusuz -henüz modern eğilimler anlaşılıyor diye- orada kalamazdı.
Sanatın izlenmesi geçmişe bağımlılığı değil, geleceğe dönük olabilmeyi gerekli kılmıştır yüzyıllarca…
Çağdaş sanat bu anlamda bir bitirim. Bulunca ilginç yöntem, değinince sorunlara, olayları, olguları, kavramı deşmeye meğilliysen tamamdır. Sanatçının tinselliği bu noktada varlığını iyice belirginleştirecektir. İşte, teknolojinin gelişmişliğiyle olanaklar, mekanik, dijital olan, olmayan gibi diğerleri de yanı başımızda. Beğen fotoğrafı, al onu kullan. Seç videoyu onunla çalış. Sanatsal pratikte alan pek zengin artık. Sınırsızlık delirtecek denli bağırıyor: “Bundan faydalanabilirsin!” Boyama ve çizim ile uğraşanlar böylece azalmış durumdalar. Tabii ki tavrını bu dille anlatan pek çok çağdaş sanatçı da aynı güdülerle iç içedir. Bu da kabul edilmelidir. Dünya sanatçısı her dönemde geleneksel ya da onun dışındaki malzemelerle üretmiştir. Söz konusu olan düşünce ve görsel sunumun birlikteliğidir.
Çağdaş sanatta videonun yeri ayrı. İzlenmekten usanılsa da, az değil ona gösterilen ilgi. Ayrıca üç boyutlular, yerleştirmeler, fotoğraf, disiplinler arası üretimler, diziler inisiyatiflerce de geçerli kılınmış durumdalar, bireysel olanlarca da. Çağdaş sanatta üretim sınırsızlığı benimsenmiş durumda.
Sonuçta çağdaş sanatçı özgürce düşünüyor ve davranıyor.