Benim Çocuklarım – Ceyda Şahinoğlu

Benim Çocuklarım* 

Otuz beş yıllık yazarlık hayatımda, egemen sınıflar için, o sınıfın işine yaracak tek yapıt değil, tek tümce değil, tek satır bile yazmadım“…

Aziz Nesin

Benim çocuklarım, tüm dünyadaki gençler benimdir. Darağacında acımasızca sallandırılan, kırmızı ve sarının doruğunda ki ateşin içine acımasızca atılan çocuklarım… Ne isimlerinin önemi var ne bedenlerinin ne de düşüncelerinin… Gülümseyin, koşun, uçurumun kenarında da olsa yaşamınız bir uçurtma salın gökyüzüne, el sallayın kuşlara, yüreğinizi koyun hayallerinizdeki gemilere ve yol almaktan vazgeçmeyin.

Bitki Olacaksam Çayır çimen olayım Aman baldıran değil

Yol altında kalacaksam

Gelin arabaları geçsin üstümden Çelik paletler değil

Üstümde çocuklar koşuşsun Ne kaçan ne kovalayan Askerler değil

Kerpiç yapacaksanız beni Okullarda kullanın

Ceza evlerinde değil Soluğum tükenmez de kalırsa Islık öttürsünler

Aman ha düdük değil Kalem yapın beni kalem Şiirler yazın sevgi üstüne Ölüm kararı değil

Ölünce yaşamalıyım defneyapraklarında Sakın ola ki

Silahlarda değil.

Yaşı yoktur yaşamanın, günün ilk ışıklarıyla birlikte doğrultacaksın bedenini, bir yudum kahveden sonra başlayacaksın günü işlemeye, nefes almayı hiç bırakma ve radyondan gelen sakin müziğin peşine takıl ve hayallerinin peşinde koşmaya başla, nefesin kesilinceye kadar koş hatta bazen çığlıklar at ve inlesin sesinden her yer ve gökyüzündeki yıldızları topla dön o küçük ama renklendirdiğin dünyana…

Herkes bahçesine meyveler, sebzeler eker ve sular her gün yeşersin diye bu bitkileri ve beklentisi vardır yeşerttiklerinden. Aziz Nesin’de mükemmel bir bahçıvandı. O’nun yeşerttikleri ne meyve ne sebzeydi, O, bulunduğu dünyanın tüm gençlerine bir şeyler sundu ve onların yeşermesini sağladı hiçbir beklentisi olmadan. Tek istediği ezilmeden, solmadan, düşünmekten ve yaşamaktan vazgeçmeden bir yaşam sürmeleriydi.

Zamanın yaşanmışlıkları bizi sürgün eder bilinmeyene, ne acıdır ki, bal rengi gözlerinden uzak olmak ve ayağında prangalar olmasa da bedenin ağırlaştığını hissetmek… Yaşlanıyorum artık bedenim değil düşüncelerim çıkarıyor ruhumu gezintiye… Elimde bir kalem ortadan kırılmış, darağacında değilim ama masamdaki beyaz kağıdıma yansıyan siyah duvarlar var etrafımda… Gölgeme çizdiğim darağacına bakıyorum çocuklarım geliyor aklıma, ah gençliğim diyorum buz gibiyim, donuyor sesim ve titreyen elimden yarısı kırılmış  ve kaderi çizilmiş kalemim fırlıyor… Duvarlar bahar çiçekleriyle dolu benim için, karanlık gömüldü ve gün ışığı sızıyor odama renkleniyor dünyam… Gözlerimi kapatıyorum çocuklar yeşil çimenlerde ve papatyalardan yapılan taçlarla ödüllendiriyor sevgililerini…

Karanlık gün, dalgalar halinde ateş parçaları süzülüyor merdivenlerden bir köşede oturup beklemek istiyorum, bağırıyorum neredesiniz, yapmayın ve gözlerimi açıyorum bomboş her yer beyaz ama renkler nerede… Gözlerim kocaman, ah bal rengim neredesin özlüyorum. Karanlık gecemin rüyası mayıs yağmurlarında ıslanmış dallarına kuşların yakıştığı, beyazın, pembenin, morun daha nicelerinin yakıştığı bahçelerde geçmekteydi… Ateşin o acımasız sarılganlığını hissedene kadar, bilmezdim karanlığımı aydınlatacak bu alevler yaşamımda derin karalıklar bıraksın…

………….

. Yaşadığımı görmek istiyorum

Bir ışık uzaktan yakından ya da içimden Sesindeki pırıltıya

Gözündeki ışıltıya benzer Bir kibrit çakımı

Bir yanıp sönse yeter

Sabahın yağan toz mavisi göğsünde çıplak Ya da gün batımı pembesi dudak

Bir yıldırım hızında çizilsin

Bir şimşekçe yazılsın karanlığım Bir fener ki uzaklığı bilinmeyen Bir yıldız parlayıp sönen Dişlerinin aydınlığını

İçimdeki mağaralarda besler büyütürüm Her ne olursa olsun bir ışık

Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

……………….

Yazdığım tüm mektuplar sanadır bal rengi sevgilim, tüm çocuklar ikimizin, yaşanası her gün bize ayit ve sen benimsim… Sigaram rüzgâra karşı, kirpiklerimin arasından dolan hava ve içimde sen varsın… Görüyorum bal rengi gözlerinde koşan çocukları, çiçeklerle dolu bahçeleri, uçurtmaları tutan minik elleri… Silah vermeyin, düşünmelerini engellemeyin… Ben Aziz Nesin’im… Ben insanım, ama her şeyim bazen bitki, bazen çocuk bazen ruh bazen bedenim ve hep varım… Bal rengi gözlerin benim sığınağım ve ben köhnede olsa bendenim dalgakıranlarda olmasa da yaşamımda dimdik senin göğüslerinde yaslanarak direnmekteyim…

*https://issuu.com/azizm/docs/edergimayis2009

Bunu paylaş: