Fukara*
güvercin kanadı
dileklerimle beklerim seni
elde kalan kırık dökük anları
kır pazarına çıkartsam
kimse dönüp bakmaz bile
ay karası gece
bir yıldız düşür önüme
şehir yokuşları dizlerimden
ince süyüm çekilir canım
dikiş izine hasret gider
balık sırtı kumaşın havları
denizlerin atlası
üç kilim deseni
daha dökmemiş yaprağını
yazını kışına sürükleyen dere
gök gürültülü geçer
bütün gece
yol arkadaşlığımız olsun
düşün duvarına yazılan sözler
bizi çok yordu şu dünyanın çıkmazları
öbür tarafın adamı çok ama
hepsi birbirinden fukara