TRT’nin kısa film kuşağı üzerine

TRT 1’de, Onur Ünlü’nün olduğu söylenen iki kısa film izledik bu akşam. Yazar olarak da rumuz kullanmayı tercih eden yönetmen belli ki bu kısalarda da aynı yöntemi benimsemiş. Zira filmler buram buram Onur Ünlü kokuyordu. Baştan söylemek gerek, yönetmenin dizilerini izlemiyoruz, sinema dili açısından bu kısalar yönetmenin uzun metrajlarından tanıdığımız kodlara sahipti. Fantastik denemeler, absürd-komedi dokunuşları, abartılı müzik kullanımı, sürrealizme göz kırpma, kesmeli kurgu… Bu öğelerle dolu iki kısa film “Diriliş” ve “Azap Çavuşu”, teknik olarak da elbette güçlü yapıtlar ancak içerik olarak, konu seçimi ve işlenişi açısından oldukça sıkıntılı filmler. İlk film, yönetmenin nedense unutulan Samanyolu geçmişini hatırlatırcasına ahlakçı ve ilahi adaletçi bir film. Paragöz, sadakatsiz, kötü koca, gerçeküstü güçler tarafından cezalandırılıyor. Ve gerilim/korku kodu olarak küçük ve sessiz bir çocuğun seçilmesi gerçekten çok yaratıcı(!). İkinci film ise, akıl hastalığını “eğlenceli”, “neşeli”, “macera dolu” bir seyirlik haline getirerek sürrealist öğelerin ne kadar gerici bir kaçış planına oturabileceğini de kanıtlar nitelikteydi. Sonuç olarak iki film de fazlasıyla sıkıntılı ve izleyiciyi gerçeklikten koparıp, sorunları ya “Allaha havale eden” yada sorunlardan “eğlence” ile kaçarak yedinci sanatın uyutucu büyüsüne odaklanmayı tercih eden işler. Buna karşın, Azizm olarak biz de dahil olmak üzere bir çok sinemacının ısrarla vurguladığı, TV’de kısa film gösterimi konusunda bir atılım olarak gördüğümüz bu projeyi, daha nitelikli ve çeşitli biçimde devam ettiği taktirde destekleyeceğimizi de belirtmek isteriz.

Bunu paylaş: