Sevgili Tuncel Kurtiz’e açık mektup

Tuncel Kurtiz gibi bir ustayı eleştirmek, tutarsızlığının altını çizmek, Sayın Kurtiz’le tanışma olanağı bulmuş, Şeyh Bedrettin’i destansı oyunuyla izleme şansına erişmiş ve hepsinden öte yıllar yılı çizgisini bozmamış bu aydınımızı sevmiş bizler için hiç de kolay değil. Öte yandan, hiç kimsenin gözle görüleni konuşamıyor oluşu da doğru değil. Sessizliği bozmak gerektiğini düşünerek Sayın Kurtiz’e sorular sormak istiyoruz; Gerici iktidarın, dünyadaki fikirdaşlarıyla birlikte giriştiği Aydınlanma düşmanlığının, “medeniyetler çatışması/ittifakı”nın ortak eylemleri kapsamında ülkemizde girişilen “Yeni Osmanlıcılık” bağlamında ilerleyen, dönemin halk düşmanı, şeriatçı ve daha da önemlisi karanlık üretim sistemine değinmek yerine saltanatı kutsayan dizisi “Muhteşem Yüzyıl”da, tarihe Alevi katili olarak geçmiş bir dinciye neden hayat veriyorsunuz? Dizide bu konulara eleştirel bir yaklaşım mı bekliyorsunuz? Dizide Osmanlı’nın Türkmen katliamlarına dair bir söz söylenmesi gibi bir talebiniz var mı? Cumhuriyet Gazetesi’nin Pazar ekinde yayınlanan uzun söyleşinizde Ebu Suud karakterine dair heyecanınızdan başka bir duygu sezemedik ne yazık ki. Bu konuda açıklama bekliyoruz. Bizce daha da önemlisi, tarihinde hiç olmadığı kadar gericileşen, gazeteden saymadığı muhalif yayınları uçağa sokmadığı gurur ve pişkinlikle açıklayan, apronda deve kesmek gibi seviyesizliklere imza atan, uçaklarda klasik müzik yerine ilahivari tınılar dinleten ve binlerce emekçisinin bütün haklarını gasp edip tehditle, yıldırmayla, tacizle, kısacası haydutlukla işlerini ellerinden alan Türk Hava Yolları’nın, iktidarın gerici emperyal zihniyetininin de yansıması olan reklam filmini nasıl seslendirdiniz? Emekçilerin aylar boyu, ana akım medyanın bile kör gözüne sokulmasıyla yer vermek durumunda kaldığı eylemlerine ve konuyla ilgili gelişen tepkileri görmemiş/duymamış olabilir misiniz? Bu reklamda yer alma sebebiniz tam olarak nedir öğrenebilir miyiz? Yıllar yılı halkın yanında, solcu, ilerici, Aydınlanmacı hatta devrimci gözüken sanatçıların, durdukları çizgiyi ve bu uğurda onları sevenlerini yıkıp geçecek çalışmaları nasıl yapabildiklerini çok merak ediyoruz. Farkındaysanız Haluk Bilginer’in yaptıkları, Şener Şen’in seçimleri konusunda yorum yapmıyoruz, onlar zaten ya apolitik ya da sanatları dışındaki dünyaya geriden bakma tercihini yapmışlar. Ama Tuncel Kurtiz gibi bir simge ismin, Grup Yorum konserlerini seslendiren bir bilgenin bu gerici yapılarla yan yana durmasını kabul etmiyoruz. Bu eleştiri, sanatçıların dayandıkları toplumsal bilinçten kopuk işler yapamamaları konusunda bir baskı unsuru olmalıdır. “Muhteşem Yüzyıl” ve THY işlerinde yer alan Tuncel Kurtiz’i bu seçimlerinden ötürü kınıyor ve çok sevdiğimiz sanatçımızı Yılmaz Güney’e, Bedrettin’e yakışır çalışmalarda görmek istediğimiz bir kez daha belirtiyoruz.
Azizm Sanat Örgütü

Bunu paylaş: