Latife Tekin’in 2004 yılında yazdığı Unutma Bahçesi adlı romanı ruhlarını ve zihinlerini özgürleştirmek adına tüm belleğini yok etmek isteyen insanların bir arada bulunduğu bir bahçenin unutma, hatırlama, hafıza, bellek ve anılar çerçevesindeki öyküsünü sunuyor. Romanın ana karakteri Şeref arkadaşı Sadık ile kırk yaşına geldiklerinde kendilerine bir ada almaya söz verirler fakat denizi üç ay dolaştıktan sonra ada almanın tahmin ettiklerinden daha pahalıya mal olacağını anlamaları üzerine Şeref yarım ada şeklindeki bahçeyi satın alarak bir Unutma Bahçesi kurmaya verir. Roman, Unutma Bahçesine tüm yaşantıları ve onun izlerini unutmaya çalışarak yeni bir yaşantı inşa etmek isteyen karakterler üzerine kuruludur.
Roman vücut bütünlüğünü var edebilmiş fakat ruhunu bulamamış gerçekleşmeyen bir ütopyanın öyküsüdür. Ütopyanın maddi boyutu olarak seçilen yarım ada şeklindeki bahçe ve bahçeyi çevreleyen doğa ile var olan unutma evleri mekânsal açıdan ütopyanın zeminini hazırlar. Fakat ütopik bir yaşam alanı oluşturmaya ait olan kuralların belirsizliği ve değişkenliği birlikte yaşamanın devamlılığını olumsuz olarak etkiler. Bununla birlikte bahçeyi kuran Şeref’in asıl amacı diğer karakterler tarafından anlaşılamaz ve ortak bir ütopya ruhu oluşturulamaz. Bunun yanında Thomas More’un 500 yıl önce yazdığı Ütopya romanı ile kimi zaman benzer özellikler gösterdiği dikkat çeker. Öyle ki More’un Ütopya’sının bir ada olması ve ana karakterin bir ada almak istemesi ve sonrasında bir yarım adaya sahip olması aslında en başından yarım bir ütopya olacağı izlenimini verir. Ana karakterin tek tesellisi buzullar eriyip deniz suları yükseldiğinde sırtlarını verdikleri dağla birlikte bahçenin bir adaya dönüşeceğini düşünmesidir. Roman karakterlerinin yapmakla sorumlu oldukları gündelik işlerde görev alma durumları More’un Ütopya’sında tüm Ütopyalıların değişimli olarak ülkede her işi yapmaları ile benzerlik gösterir. Kimi benzerliklerle birlikte Unutma Bahçesi’nde ütopya fikrinin geri planda kaldığı karakter ruh durumlarının daha ön plana çıktığı görülür. Fakat Latife Tekin’in romanı doğanın ele geçirdiği bir coğrafyada kentin tutsaklığından kurtulup yeni bir düzen inşa etme fikri ile günümüzde ütopyaların canlılığına dikkat çekmesi açısından önemlidir.
İletişim Yayınları’ndan çıkan Unutma Bahçesi, Mart 2016’da bu yayınevindeki üçüncü baskısını yapmıştır.
Gülbike Yıldırım