1921 yılında İtalya’da doğan İngiliz antropolog Mary Douglas’ın yazmış olduğu, antropolojide önemli bir yere sahip, kirlilik ve tabu kavramlarının bir çözümlemesi olan Saflık ve Tehlike, ilkel dinler ve günümüz Avrupası arasında kirliliğin ve temizliğin tarihini araştırıyor, sorguluyor…
“İlkel nedir, moderni nasıl tanımlamak gerekir?” sorularına cevap arayan çalışmada, kavramlar arasındaki çatışmayı ve bunlara ait dinsel ritüelleri çözümlemeye çalışan Douglas, ‘tabu’ olarak gösterilen kirlilik, yani ötekileştirme ve reddetme algısı karşısında bahsedilen kirlilikten temizlenme ve buna ait gelenekler ile toplum-din arasındaki gücü, ayrıntılı olarak açıklamaya ve çözümlemeye çalışıyor.
Kitap, dinin insanlar üzerindeki etkisini ve tabu kültürünün içinde bulunan toplumu tehdit eden bir norm olarak ele alınması; buna karşılık çiğnenmesi durumunda saflık ve temizliğin tehlikeye düşmesi yani toplumun yozlaşmaya uğraması, sonuç olarak cezalandırma, dışlanma ve bunun toplumlar tarafından ne şekilde ele alındığını anlatan ritüeller, kolektif bellek, toplumların oluşturduğu ve yapısını üstüne bina ettiği sembolik örüntüleri irdeleyen kapsamlı bir eser olma özelliği taşıyor.
Saflık ve Tehlike’de kutsal olanın aynı zamanda kirli olduğu ve bu zıt iki kutbun her zaman iç içe olduğu savı, tabu konusunun hiç de azımsanamayacak derecede yakınımızda durduğunu söyleyen ve bu konuda toplumun psikolojisinin kemikleşmiş sorunlarına psikanaliz bir yorumla çözüm denemesine girişmiş olan Freud’un alanda kült olarak nitelendirilebilecek Totem ve Tabu eseriyle de destekleniyor.
Metis Yayınları’ndan Emine Ayhan tarafından Türkçeye çevrilen kitap, 2007 yılında basılmaya başlandığı günden bu yana okuruyla buluşmakta.