Şizofreniyi en iyi anlayan yazarlardan bir olan Dostoyevski tek bir sesle insan bilincinin karmaşasını en iyi şekilde Yeraltından Notlar’da anlatır bizlere. Ruhbilimsel ve çözümsel birçok çalışmaya malzeme olmuş bu kitap “Dostoyevski bundan başka hiçbir şey yazmamış olsaydı bile modern düşüncenin mimarlarından biri olmasına bu kitap yeterdi.” dedirtir.
İki bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde yazar, doğa kanunları ve insan arasındaki çatışmayı bir monolog halinde ele aldıktan sonra ikinci bölümde olayları bir dizi kriz oluşturarak sıkıştırıyor ve anlatıcısını delice bir açık sözlülükle konuşturuyor.
Lisa ile anlatıcının arasındaki ilişki bize Raskolnikov’la Sonya’nın ilişkisini anımsatırken, anlatıcının kendini bir haşere olarak görüp varoluşsal sancılarını bu eğretileme üzerinden anlatması Kafka’nın Dönüşüm’ünde “acaba ilham kaynağı Dostoyevski miydi” ya da “tüm dehaların kafası benzer mi çalışıyor” sorularını akla getiriyor.
Anlatıcı tarafından “40 yıllık yeraltı hayatının ürünü” olarak tanımlanan eser, düşünce ve tekniğiyle döneminde ortaya konan, hatta günümüzdeki en iyi Dostoyevski metinlerinden biri.
Tuba Nur Beyret