Steve Cutts Filmlerinde Tüketim Çılgınlığı Eleştirileri – Orçun Üzüm

‘Happiness’ ve ‘Man’ Kısa Filmleri Özelinde Göstergebilimsel Çözümleme

Giriş           

Çağımızın en büyük sorunlarından biri tüketim çılgınlığı. Kapitalizmin beslendiği ve yarattığı rekabet ortamında öne çıkan en önemli olay reklam ve pazarlama stratejileri oldu. Toplumların kültürünü değiştiren, yaşayış tarzlarını tek tipe indiren, bireyleri bencilleştiren, ‘daha fazla’ ve ‘daha iyi’ kavramlarını içselleştiren, hırsı körükleyen söylemler toplumlarda gereksiz tüketime yol açtı. Bu tüketimi besleyecek sermayeler, reklam ve pazarlama stratejilerini her alanda olduğu gibi ana akım sinema içinde de yoğunlaştırdı. Ana akım sinema, yapı itibari ile izleyicinin talep ettiği türde ve tarzda filmler yapan yapısını izleyiciyi tüketimde yönlendirmek üzerine değiştirdiği aşikâr bir gerçek. Ana akım sinemada izleyici, müşteri. Bu durum basit bir ekonomi ilişkisinin yanı sıra, üretilen filmlerin konularının tekdüze olmasına yol açtı. Hırs, para tutkusu, tüketmenin mutluluğu, her şey insan için anlayışı yani sınır tanımayan kapitalizm anlayışı ana akım / egemen sinemayı toptan sarmış durumda.

Bu bağlamda birçok alanda gerek politik gerekse sanatsal eleştiriler ve incelemeler yapıldı, yapılmaya devam ediliyor. Sinemada tüketim çılgınlığı konusunu, Londra’da yaşayan illüstratör ve yönetmen Steve Cutts’a ait Happiness ve Man isimli iki animasyon kısa film üzerinden, tüketim toplumu eleştirisinin filmlerde nasıl kullanıldığı ve hangi göstergeler kullanılarak kodlandığını inceleyelim.

  • Göstergebilimsel çözümleme yaparken odaklanacağım sorular ise;Anlatı sırasında hangi göstergeler kullanılmıştır? Göstergelerin düz ve yan anlamları nelerdir?
  • Filmlerde tüketim çılgınlığı eleştirisi yapılırken, yönetmenin sinematografik tercihleri nasıl olmuştur. Çekim açısı, kameranın konumu, netlik, ışık vb. nasıl kullanılmıştır? Bunların anlama katkısı nedir?

“Happiness” Filmi

Göstergebilimsel Çözümleme

 Künye

Yönetmen: Steve Cutts
Senarist: Steve Cutts
Tür: Animasyon
Yapım Yılı: 2017
Ülke: İngiltere
Dil: İngilizce

Filmin konusu

Bir farenin günlük rutinini takip eden animasyon filmi. Etrafı mutluluk ürünleri ile dolu fare ve fareler, her yolu denese de bir türlü mutluluğa ulaşamıyor.

Filmin Bağlantısı

Seçilmiş Görüntüler Gösterge Ekstra Sinematik
Kodlar Düz Anlam
Boyutu Gösterge
Yan Anlam Boyutu
Gösterilen



Sinematografi: Yarı
Genel Plan, Renkli
Ses: Müzik sesi
Mizansen: Tren
bekleyen fareler.
Bu çekim, filmin ilk
sahnesini oluşturur.
Burada tren bekleyen
fareler metaforik
olarak insan
göstergesidir.Ayrıca
istasyon ve trenin içi
oldukça kalabalıktır,
burada insan
nüfusunun ve şehir
yaşamının
kalabalıklığına
metonomik bir
çıkarma yapılabilir.
Soluk ama hareketli
renkler kullanılmıştır, bu kullanım hayatın
hızlılığını ve rutinliği üzerine bir anlam
yaratır.




Kurgu: 1,2,3,4 Kesme Cut Geçiş
Sinematografi:
Ayrıntı plan, Renkli
Ses: Müzik sesi
Mizansen: Reklam
tabelaları, Araba direksiyonu.
Bu çekimlerde,
tabelada görülen
reklamlarda markaların hepsinde ‘Happiness’ ‘Mutluluk’ yazısı ve
araba markasının
sembolünde ‘Smile’
‘Gülen Surat’ vardır.
Bu durum metaforik
olarak markaların
mutluluk sattığını ve
vaat edilen ürünün
mutluluk getireceği
olur. Zaten ana
karakter, mutluluğun peşinden yani
markaların peşinden
giderek ona gösterilen her markayı tüketmek ister. Burada
metonomik açıdan tüm markalar ele
alınırken, birey ve
toplumun tüketim
çılgınlığı ve tüketimi
mutlu olmak adına
yaptığı saptaması
yapılabilir durumda. Mutluluk ve tüketim eş değer iki kavram
olarak görülmekte.
Detay çekim olarak
kullanılan bu planlar, oldukça renkli. Bunun nedeni ise reklam ve
pazarlama dünyasının albenili olması ve ilgi
çekici olması olarak
kullanılmıştır.
  Sinematografi: Genel Plan, Renkli
Ses: Müzik sesi
Mizansen: Black
Friday indiriminden
yararlanmak için
mağazaya hücum eden kalabalık.  
Bu çekimde, fareler
yani insanlar indirim gününde mağazaya
akın ediyorlar.
Gösterilmek istenen
mesaj ise, kapitalist
ekonomik sistemin
indirim günlerinde
insanları nasıl etkilediği ve insanlarda ki
indirimli ürünü
ihtiyacı olmasa bile
‘fırsattan’yararlanmak uğruna tüketme
ihtiyacı.Bu da gereksiz ve fazladan tüketimi eleştiren bir bakış açısı
getiriyor.
Kurgu: 1,2 Kesme cut geçiş
Sinematografi: Yarı
genel, Ayrıntı plan,
Renkli
Ses: Müzik sesi
Mizansen: Ürünleri
birbirlerinden almak
için mücadele eden ve birbirlerine zarar
veren fareler.
Bu sıralı çekimlerde, metaforik olarak insanların ürün tüketimi ve satın alma hazzı
uğruna birbirine ne
kadar zarar
verebileceği
gösteriliyor.
Kurgu: 1,2 Kesme cut geçiş
Sinematografi:
Kapanış jeneriği,
Renkli
Ses: Müzik sesi
Mizansen: Fare ışıklı mutluluk yazısının
kablosunu kemiriyor
ve mutluluk yazısının
ışıkları sönüyor.
Bu çekim, filmin son
karesini oluşturuyor.
Finalde, farenin ışıklı mutluluk tabelasının
kablosunu kemirmesi ve ardından tabelanın ışığının sönmesi
metaforik olarak,
insanların kendi var olan mutluluklarını
kapitalizm ve tüketim çılgınlığı etkisiyle
sönümlendirdiği ve
yok ettiği anlaşıyor.
Burada tabelanın ışığı umudu ve mutluluğun varlığını temsil
ederken, ışığın yok
olması mutluluğun
yitimini temsil ediyor.

Man Filmi

Göstergebilimsel Çözümleme

Künye

Yönetmen: Steve Cutts
Senarist: Steve Cutts
Tür: Animasyon
Yapım Yılı: 2012
Ülke: İngiltere
Dil: İngilizce

Filmin Konusu

Öğrenilmiş tüketim çılgınlığı üzerinden bir bireyin, doğayı katletmesi ve dünyayı bir bireyin tüketimi üzerinden nasıl kötü bir haline getirildiğini anlatıyor film.Ayrıca, insanın doğal dünya ile olan ilişkisi üzerine saptamalar yapıyor. 

Filmin Bağlantısı

Seçilmiş Görüntüler Gösterge Ekstra Sinematik
Kodlar Düz Anlam
Boyutu Gösterge
Yan Anlam Boyutu
Gösterilen

Kurgu: 1,2 devam
eden görüntü
Sinematografi: Genel plan, Renki
Ses: Müzik Sesi
Mizansen:Adam yılanı ayağına geçirir ve
ayakkabı yapar.  

Bu sıralı çekimde,
adam yolda gördüğü
yılanı ayağına
ayakkabı olarak
geçirir. Burada
hayvanları endüstriyel bir meta olarak
kullanma durumu söz konusudur. İnsanların bencilce, kendi
çıkarları uğruna
hayvanları katlettiği
ve kendisine
ihtiyacının dışında bir tüketim malzemesi
elde ettiği görülür.
Karakterin
ifadelerinden yola
çıkarak, insan
egosunun kendini en
güçlü canlı görmesi ve kendisinden küçük
gördüğü canlıyı yok
etmesinden aldığı haz da anlaşılmaktadır.
Kurgu: 1,2,3 devam
eden görüntüler
Sinematografi: Genel plan, Renkli
Ses: Müzik sesi
Mizansen: Adam
tavuğu makineye atar ve fkc(hazır çıtır tavuk) olarak makineden alır, devamında yolda gördüğü kuzuyu
elindeki bıçak ile keser.  
Sıralı çekimlerde,
adamın tavuğu
makineye koyması
hayvan üretiminin
endüstriyel bir hal
alması anlamında bir eleştiridir. Bunun
devamında
makineden çıkan
hazır tavuk ‘fkc’
kovasının içindedir.
Bu kova kapitalist
sermayenin metaforik bir örneğidir, burada bahsedilen global
güçlü firma ‘kfc’dir. Bu karede Kfc firması
hayvan üretiminin
endüstriyel olması ve
canlı tüketimi
üzerinden kar
yapması üzerine
eleştirilir. Diğer
karede de benzer bir
durum vardır. Genel
olarak tüketim üzerine toplu bir eleştiriden
ziyade, tüketimi ve
gereksiz üretim
çılgınlığını yaratan
firmaya net bir eleştiri yapılmıştır.
    Kurgu: 1,2 devam
eden görüntüler
Sinematografi: Genel plan, Renkli
Ses: Müzik sesi
Mizansen: Adam
ayıyı vurur,
yavrusunu esir alır ve demir kafese koyar.
Öldürdüğü ayının
kafasını tablo olarak
sergilerken, yavru
ayıyı da ‘dance’ yazısı altında insanlara
sunar.  
Bu çekimde, Adam
kendisinden büyük
cüsseli bir ayıyı silah
yardımıyla öldürür ve yavrusunu esir alır,
vahşice kafasını tablo olarak kullanır ve
yavru ayıyı gösteri malzemesi olarak kullanır. Burada hayvan
katliamı ve eğlence
tüketimi uğruna
canlıların hayatına
verilen zarar
belirtilmiştir.
Tüketimin temel
dayanağı olan reklam burada da ışıklı ‘dance’ tabelasıyla
eşleştirilmiştir.
Kurgu: 1,2,3 Devam eden görüntüler
Sinematografi: Genel plan, Renksiz
Ses: Müzik sesi
Mizansen: Adam
teknolojik alet
çöplüğünün tepesinde durur ve zafer
kazanmışçasına
sevinir, sonrasında
çöplüğün her yerde
olduğu gösterilir. En
sonunda adam tahta
oturur ve tacını takar.  
Bu sıralı çekimlerde,
adam sadece doğa
tahribatı ile kalmayıp, gereksiz teknolojik
eşya tüketiminden
kaynaklı bir çöplük
yaratmıştır. Bu
çöplüğün tepesinde ki zafer kutlaması,
tüketim bolluğunu ne kadar çok yaptıysa o
kadar başarı eleştiri
ile gösterilmiştir.
Sonraki görüntüde
şehir, teknolojik
malzeme çöplüğünden dağlara dönüşmüştür. Bu gösterge
metonomik olarak
yaşanılan dünyanın bu hızda bir tüketim
çılgınlığıyla yok
olacağı anlamındadır. Son karede adam
yarattı ortamın kralı
olmuştur, burada
kişisel hazla beraber
kapitalizmin yani
tüketim çılgınlığının
yarattığı ego tatmini
söz konusudur.
Görüntülerin renksiz
olması, ortamın
distopik atmosferini
güçlendirici
niteliktedir.

Kurgu: 1,2,3 devam eden görüntüler
Sinematografi: Genel plan, Renksiz
Ses: Ortam seni
Mizansen: Adam
tahtında otururken
uzaylılar gelir, etrafa
bakınır. Sonrasında
adımı tutup döverler
ve en sonunda
katlayıp giderler.  
Bu çekimler, filmin
son sahnesini
oluşturur. Adam
rahatça yerinde
otururken uzaylılar
gelir. Burada ki
uzaylılar isimsiz,
belirsiz bir insan
grubu olarak da
anlamlandırılabilirken bir kurtarıcı oldukları net bir biçimde
ortadadır. Diğer bir
şekilde istilaya gelmiş uzaylılar olarak da
anlamlandırılabilir.
Her iki sonuçta da
etrafa bakınan bu
tipler, etrafta adamın
tüketmesinden
kaynaklı hiçbir şey
bulamaz ve adamı
alırlar. Adamı alıp
dövmeleri ve
sonrasında ‘welcome’ şeklinde bırakmaları ise, bir intikam alma
olarak yorumlanabilir. ‘welcome’ yazısı,
izleyenlere tüketim
dünyasına hoş geldin
derken, gerçeklerle
yüzleşmeye hazır
mısın? Der nitelikte.

Sonuç

Steve Cutts filmlerinde, tüketim toplumu ve tüketim çılgınlığı eleştirisinin filmlerinde nasıl kullandığını ve hangi göstergeler kullanarak kodladığını incelemeyi amaçladım. Bu doğrultuda yönetmenin tüketim çılgınlığı eleştirilerini kodlarken, metaforik ve metonomik anlam kullanımından fazlaca yararlandığını aşikâr durumda. Yönetmen filmlerinde tüketim çılgınlığının sorgulamasını yaptırırken, bu sorgulamaları belirli somut örneklendirmelere de dayandırıyor. Örnek olarak ‘kfc-mercedes-black friday-jack daniels’ gibi, kapitalist ve liberal ekonominin dev firmalarına reklam ve pazarlama stratejileri üzerinden açık biçimde saldırıyor.

Steve Cutts, auteur bir yönetmen. Filmleri animasyon olmasına karşın, tüm prodüksiyonu, senaryosu, animasyonları ve operatörlüğü kendisine ait. Ekonomik olarak, filmlerini sosyal medyadan izleyici ile buluşturuyor ve alternatif bir kaynak yaratmış oluyor. Bu durum aynı zamanda filmlerinde ki eleştirel bakış açısına özgürlük kazandırıyor. Sinema gösterim koşulları, temel bir ekonomik ilişkiyi beraberinde getirir, bu durum yapımcı ve sinema salonu işletmecisinin gişe hasılatını bölüşmesiyle sonlanır. Salonlarda gösterilen tüm filmler bu ekonomik bağlamda özgür değildir veya sanat kaygısı, eleştiri kaygısını kaybeder cümlesini kuramıyoruz bunun sebebi alternatif yayın mecralarının var olan ekonominin üzerine çıkamaması ve yeterince yaygın olamamasından kaynaklı. Gerçi şu anda var olan alternatif yayın organlarında da ne kadar sansürsüz ve ekonomik getirinin ön planda olmadığı filmlere yer verip alan açtığı konusu da tartışmaya açıktır. Fakat şöyle bir gerçeklik vardır ki ana akım/egemen sinema bahsettiğimiz ekonomik ilişki üzerine, izleyici sineması yani izleyiciyi müşteri olarak görerek bir tüketim sineması yapmaktadır. Yönetmen, filmlerini sosyal medyalarda göstererek aslında kişisel olarak da bu duruma da bir eleştiri getiriyor. Auteur kavramının gerekliliğini yerine getirdiği gibi, eleştiri samimiyetini de bizlere gösteriyor.

Sinematografik anlamda, iki filmde de dinamik bir kurgu söz konusu. Hatta Man filminde plan sekans kullanılmış durumda. Hikâye anlatımını görselleştirirken yönetmen tercihini, başlangıç-bitiş yani bir bakıma neden-sonuç ilişkisi üzerine kurmuş. Renk kullanımları hikâye durumunu yansıtır nitelikte yer yer fazla ışıltılı ve canlı renkler varken, bazen de ortamın distopik gerçekliğini anlatabilmek için solgun renkler ve siyah-beyaz bir renk kullanımı tercih etmiş. Steve Cutts, animasyon yönetmeni ve aynı zamanda bir illüstratör olduğundan kaynaklı, film karelerini kendisi tasarlıyor. Bu durum filmlerinde ki öznel bakış açısını koruduğu gibi, ona filmin bütününe hâkim olma durumu kazandırıyor. Auteur kavramını oldukça karşılayan yönetmen, eleştirel bakış açısıyla ve düzgün hikâye anlatım kodlarıyla tüketim çılgınlığı eleştirilerini oldukça yerinde ve güzel gerçekleştirmiş. Kullandığı göstergeler sinematografik öğelerin dışında metonomik ve metaforik olarak filmin içerisine iyi bir biçimde kodlanmış. İzleyene hem seyirlik bir zevk yaratıyor hem de dert edindiği ve sorgulatmak istediği sorgulatıyor.

*https://issuu.com/azizm/docs/azizmsanatedergi134

Bunu paylaş: