Uşak Kanatlı Denizatı Kısa Film Festivali’nin son üç yıldır gerçekleştirdiği ve finalist kısa film yönetmenlerinin yanı sıra konuk sanatçıların katıldığı Kısa Film Yönetmenleri Forumu’nun sonuç bildirgesi yayınlandı.
Uşak Üniversitesi İletişim Topluluğu’nun 10-14 Aralık 2018 tarihlerinde ilk kez uluslararası ölçekte düzenlediği 5. Uluslararası Uşak Kanatlı Denizatı Kısa Film Festivali’nin son gününde gerçekleşen forum, önceki yıllarda olduğu gibi Türkiye’de kısa filmin ve kısa filmcilerin sorunlarına eğilerek sonuç almaya yönelik kararların tartışıldığı bir açık oturuma dönüştü. İlk forumda alınan kararların önce Uşak ardından bazı diğer festivallerde uygulanmasından hareketle yeni kararlar alan, yol haritaları çizen forum, önceki ve yeni kararların diğer tüm festivallerce de uygulanmasına yönelik bir örgütlenme modeline olarak öne çıkan Kısa Film Yönetmenleri Derneği başkanı Sidar Serdar Karakaş yürütücülüğünde gerçekleşti. Forumun on bir maddelik bildirgesi ve imzacıları ise şöyle;
5. Uluslararası Uşak Kanatlı Denizatı Kısa Film Festivali (10-14 Aralık 2018)
Kısa Film Yönetmenleri Forumu
Sonuç Bildirgesi
- Günümüz teknolojisinde festivallerin halen kargo yoluyla DVD, Blu-Ray veya daha kötüsü flaş bellek ile başvuruda ısrarcı olmaları kabul edilemez. Bu koşulda ısrarcı olan bir festivalin, olası bir gösterimde yönetmene sağlayacağı itibar düşünülmeksizin eleştirilmesi ve gerektiği takdirde boykot edilmesi gerekmektedir.
- Uşak Kanatlı Denizatı Kısa Film Festivali’nin ardından gösterime giren kısa filmlere telif ödeme uygulamasını hayata geçiren festivallerin olması büyük bir kazanımdır ancak yetersizdir. Diğer festivallerin de ön elemeyi geçen filmlere, bütçeleri ölçüsünde telif ödemeleri gerekmektedir. Bu noktada kısa film sanatçılarının telif ödemeyen festivallere bu konuyu sormaları, bir öneri yâda talep olarak telifi dile getirmeleri önem arz etmektedir. Telif ve benzeri başlıkların, en nihayetinde kısa film sanatçılarının kısa filmden para kazanabilir hale gelmelerinin başat basamağı olduğu unutulmamalıdır ve bu yönde taleplerin çoğulcu bir katılımla dile getirilmesinin önemi hatırlanmalıdır.
- Kısa film festivallerinin ön elemeyi gerçekleştiren seçici kurullarını duyurmaları gerekmektedir. Şeffaflık ve nesnellik adına bu talep daha yüksek bir sesle kısa film sanatçıları tarafından dile getirilmelidir.
- Son dönemde özellikle edebiyat alanındaki yarışmalarda görülen, aynı adların pek çok festivalde seçici kurullarda yer alması, yavaş yavaş kısa film festivallerinin seçici kurullarında da görülmeye başlanmıştır. Sinema sanatının kolektif çok sesliliğini karşılayacak şekilde festivallerde de seçici kurulların farklı adlardan oluşması ve kurula kabul edilen kişilerin kısa filme dair yetkinliğine dikkat edilmesi son derece önemlidir.
- Festivallerin ön ya da ana seçici kurullarında bir kısa film yönetmeninin de jüride yer alması gerekmektedir. Nasıl ki uzun metrajlara yönelik yarışmalarda uzun metraj yönetmenleri seçici kurulda yer alıyorsa, kısa metraj yarışmalarında ve hatta uzun metraj yarışmalarındaki seçici kurullarda da kısa metraj yönetmenlerine yer verilmelidir.
- Ülkemizdeki festivallerde üniversite öğrencilerine yönelik yarışmaların yalnızca lisans ağırlıklı olduğu, ilgili bölümlerin meslek yüksekokullarında eğitim gören ön lisans öğrencilerinin kapsam dışında kaldığı görülmektedir. Öğrencilere yönelik festivallerin bu ayrımı ortadan kaldırması daha uygun ve eşitlikçi olacaktır.
- Kısa film yönetmenlerinin çektikleri filmlerden, başta bir sonraki filmlerine yönelik bütçe olmak üzere, gelir kazanmalarını sağlayacak, TV, internet ve sinema salonları gösterimlerini de içeren yol haritaları oluşturulmalıdır.
- Buna bağlı olarak, kısa film sanatçıları, kendilerine herhangi bir telif ödenmediği halde çalışmalarının ücretli platformlarda veya bilet ücreti alınan etkinliklerde, getireceği itibar her ne olursa olsun, bedelsizce yer almasına imkân tanımamalıdır.
- Kısa film sahasının son yıllarda estetik ve teknik açıdan geldiği kaliteli seviye göz önüne alınarak, Kültür Bakanlığı’nın destek fonları dışında kısa filme katkı sağlayacak alternatif ağlar şekillendirilmelidir.
- Son dönemde çeşitli gerekçeler neticesinde kısa film festivallerinde de sansür mekanizmasının işlediğine ve kimi filmlerin ideolojik ya da zihniyet temelli yaklaşımlarla ötelenip gösterim olanağı bulamadığına dair söylemlerin artışı kaygı vericidir. Kısa filmcilerin başlarına gelen bu gibi durumları daha somut olarak dışavurmaları, sorun daha fazla büyümeden kısa filmcilerin yüksek sesle müdahil olmalarını sağlayacak ve sansürün aşılmasına dair umudu hiç şüphesiz besleyecektir.
- Tüm bu maddelerin uygulanabilmesi ve gerektiğinde kısa filmcilerin tek ses olarak hareket edebilmeleri bağlamında, geçtiğimiz yıl kurulan Kısa Film Yönetmenleri Derneği gibi oluşumların öncülüğünde kısa filmcilerin sorunlarını değerlendirmek ve sonuca yönelik seslerini yükseltmek adına, kısa film festivalleri yönetimlerini, dernekleri, sendikaları ve sanatçıları bir araya getirecek ulusal ölçekli bir kısa film forumunun her yıl gerçekleştirilmesine yönelik girişimler başlamalıdır. Ancak bu sayede kısa film ve kısa film sanatçıları, yeni sinema kanununda yaşandığı gibi görmezden gelinmeye ve yaşananları tribünlerden izlemek yerine etkin oyuncular olarak denkleme dâhil olup sahamızın sorunlarını birinci elden yetkililere iletme ve dönüşümleri sağlama noktasında fark yaratma şansına sahip olacaklardır.
Ahtam İbragimov
Alican Durbaş
Ayşegül Okul
Batuhan Kurt
Can Karapire
Cihan Tamtürk
Elif Sözen
Emil Ali
Gökhan Bulut
Gökhan Kaya
Kaan Kurnaz
Kenan Diler
Kerem Altın
Numan Ayaz
Onur Keşaplı
Özgür Cem Aksoy
Recep Bozgöz
Salih Toprak
Selim Şahintürk
Sidar Serdar Karakaş
Tunahan Kurt
Turan Kubilay
Turap Başel
Yavuz Gözeller
Yusuf Emre Yalçın