Uzunca bir süre vicdanı kurcalamış ve 4 ayın sonunda bir yedek subay olan Baron Friedrich Michael von R. tarafından anı defterine not alınmış Olağanüstü Bir Gece, yedek subay Rava-Ruska’da katıldığı bir çarpışmada yaşamını yitirdikten sonra çalışma masasında bulunur ve ailesi tarafından Stefan Zweig ile paylaşılır. Zweig, hiçbir değişiklik yapmadan anı defterine yazılanları kitap olarak yayınlar. Yani aslında Olağanüstü Bir Gece kitabını Zweig yazmamış, sadece yayına hazırlamıştır.
Akıcı bir anlatımı olan bu kitapta bastırılmış duyguların ne büyük psikolojik yıkımlara neden olduğunu görmekteyiz. Kitabı okurken Freud’un, ID (Koordine edilmemiş dürtüler) – Ego (Gerçeğe uygun işlevler) – Süperego (Ahlaki işlevler)* kavramlarının insan kişiliğine etkilerini anımsamamak mümkün değil. Kitabın başkarakteri yedek subayda egodan ziyade süperego mevcut. Süperego, bir karakter iken yani davranışlarını sürekli kontrol altında tutup her şeyi kuralına göre ve toplumsal uyuma göre düzenlerken bir anda nasıl ID’e yani bireysel haz, anlık yaşanımlar ve duygu değişimlerine girdiğini ilerleyen sayfalarda idrak etmekteyiz. Ve bu geçişin nasıl bir kişilik enkazına neden olduğunu görünce şaşkına dönmemek elde değil. Yedek subayın “Toplum içinde tutkumu sergilerken sıkça yapay bir heyecan sergileyip, etkileyici şeyleri abartarak, içten ne kadar duygusuz ve ölü olduğumu gizlemeye çalışıyordum.”** cümlesinde ise A Beautiful Mind / Akıl Oyunları filminde bir sahnede John Nash’in “Başkalarına hoş görünmek için devamlı davranışlarımı cilalıyordum ve sıkıldım.” repliğiyle karşılaşıyoruz. Gerçekten de toplumsal ahlaka inatla uyum içerisinde olacağız diye kendi kişiliğimizden ne denli farklı kişiliklere büründüğümüzü ancak bu tarz kitaplar okuyup, filmler izleyince veya yedek subayımızın yaşadığı olağanüstü gecedeki olaylar eşliği ve sayesinde tahayyül edebiliyoruz.
Kimilerine göre topluma uyum önemli iken kimine göre bireysel mutluluk ve haz önemlidir. Dengelenmeleri ise en akılcı çıkarım gibi gözükmektedir. Aksi halde ID de Süperego da insanda ciddi psikolojik problemlere sebep olabiliyor.
Akıcı bir konusu ve anlatımı olan Olağanüstü Bir Gece, soluksuzca okunan bir yapıt.
Sanatla kalın…
Selçuk Korkmaz
*Freud – Kitle Psikolojisi, Say Yayınları 3. Baskı, Sf.18
**Stefan Zweig – Olağanüstü Bir Gece, Bilgi Yayınları 1. Baskı, Sf.17 ( İş Bankası Kültür Yayınları’nın 13. basımının 10. sayfasında küçük bir çeviri farkı ile aynı cümle yer alıyor.)
Görsel: Yıldızlı Gece (1889)- Vincent Van Gogh