Edebiyat ve Sinemada Bilimkurgu* Tür Nedir? Çeşit ya da tip anlamına gelen Fransızca sözcükten ödünç alınan (ve Latince genus sözcüğünden türetilen) “tür” düşüncesi özellikle 16. ve 17. yüzyıllarda Aristotelesçi İtalyan –Fransız dirilişinden itibaren edebiyatın sınıflandırılıp [Okumaya devam et…]
Bizde de Uygulanmalı* Server Tanilli hemen her yıl, bahar aylarında, Fransa’da “bakalorya” adı verilen olgunluk sınavlarına ilişkin ayrıntılı yazılar yayımlamayı gelenek haline getirmiştir. Sanırım, “Nasıl Bir Eğitim İstiyoruz?” kitabında düşünsel bir temele oturtmak istediği üretici [Okumaya devam et…]
Köy Enstitüleriyle Bir Bilgi Devrimi Yaratılmak İstenmiştir!* Atatürk, Cahit Külebi’nin “Biz yoksul bir milletiz/ Gözlerimizde solgun ışıklar yanar,” dediği halkın önünde parlattı özgürlük ışığını. O halkın gözlerinde yanan solgun ışıklarla Anadolu bozkırına çağdaş uygarlığı [Okumaya devam et…]
Bayramda Çalışırız Bayramlar İçin* Kurban Bayramı tam kışın ortasına rastlıyordu. O günler bir soğuktu, bir soğuktu… Kar, fırtına, tipi… Eskişehir ovalarında papaz harmanı savruluyordu. Göz gözü görmüyordu dışarılarda. Sular donmuştu hep. Seydi Suyu iri buz [Okumaya devam et…]
Köy Enstitülü Yazarlar* Köy Enstitüleri kitap demekti. Enstitüye başlayanların çoğu daha ilk günden kitaplığa girer, bilimleri, sanatları, doğayı öğrenmiş olarak, hayata karışırdı. Enstitülerde hayatla düşünceyi kitap kaynaştırıyordu. Enstitülü için, kitapla donanmamış bir hayat “hayat” değildi. [Okumaya devam et…]
Söyleşi: Adnan Binyazar* “Aydınlanma Yuvalarıydı Köy Enstitüleri…” Adnan Binyazar Köy Enstitüleri, 2007 yılında manifestomuzu yazıp Azizm’i kurarken bize ilham kaynaklığı etmiş sanatın, kültürün, üretimin toplumun her kesimine yayılmasını amaçlamış eğitim devriminin adıydı. Gericilerin yok ettiği [Okumaya devam et…]
Görebildiğin Kadar Mavi: Mehmet Başaran* Sürebildiğin kadar toprak Sarabildiğin kadar kadın Bu dünya Güvenebildiğin kadar dost Düşünebildiğin kadar güzel Yaşabildiğin kadar D ü n y a Mehmet Başaran, Türkiye’nin Köy Enstitüleriyle kazandığı en değerli [Okumaya devam et…]
Mart Dileği* Kadınlar, toplumca takılan prangalarla, tabular, “olmazsa olmaz”lar ve olması gerekenler labirentinde kıvranarak ilerlemeye çalışırken, yıl 2009 olsa bile, Nazım ustanın da dediği gibi,”soframızdaki yeri, öküzlerimizden sonra gelen…” yargısı, tüm gerçekliğiyle devam etmekte hala. [Okumaya devam et…]
Büyü(me): Gülten Akın* Gülten Akın, dilimizde sevdayı, hayatı, acıyı ve ayrılığı anlatan nadir kadınlardandır. Kaleminden dökülenler o kadar gerçektir ki kederi de, sevinci de hemen bulur yüreğinizi. Şarap gölgesinde geçen gecelerin dizeleridir yazdıkları. Neşeyle bir [Okumaya devam et…]
Aynı Yolda Ayrılık* Fikirtepe Fikirtepede bir park Kadıköyün varoşunda Esrarengiz toprak Dördüncü muratın Ayak bastığı Fikir koyduğu toprak Fikirtepe Ramazanda sahur a kadar O park da semaverimiz var Herkes bişeyler getirir Sisküviler sigaralar [Okumaya devam et…]
Telif hakkı © 2024 | MH Themes tarafından WordPress teması